Kırılma noktası: Maccabi Oyunları

Köşe Yazısı
12 Ağustos 2015 Çarşamba

Egemen CANTÜRK


Yıl 1936...

Adolf Hitler iktidarının üçüncü yılında...

Hitler Almanya’sı 1936 yılında Olimpiyat oyunlarını düzenliyor.

Dünyada barışın sembolü olan Olimpiyatlar karanlık bir rejimin gölgesinde gerçekleşiyor.

Hitler, Ari ırkın dışında hiçbir sporcunun Alman Milli Takımı’nda yer alamayacağını savunuyor. Ona göre sadece Alman kanı taşıyanlar bu şerefle onurlandırılmalı ve yüceltilmeli. Yahudi sporculara boykot uygulanıyor hem de batı dünyasının gözü önünde. Başarılı bütün Yahudi sporcular Alman Milli Takımı’ndan men ediliyor. Ama dünya bu ayırımcı eyleme sessiz kalıyor ve 1936 yılında Nazi Almanya’sı Olimpiyat oyunlarını Berlin’de düzenliyor.

Çok değil, üç yıl sonra bütün dünyayı kana bulayacak bu kanlı diktatörün son oyunu Berlin’de oynanıyor.

Cellatla dans başlıyor...

Olimpiyatlar Hitler’in elinde bir Nazi propagandasına dönüşüyor. Hitler Alman ırkının üstünlüğünü Berlin Olimpiyat Stadında haykırıyor adeta.  Ama Jesse Ovens 100 metre finalinde Alman atleti geçince bir anda gerçek yüzü ortaya çıkıyor diktatörün.

Stadı terk ediyor hışımla... Nasıl olur aşağı ırka mensup biri, Ari ırkın asil evladı bir Alman’ı geçer?

1936 yılında ibretlik bir tarih yaşanıyor, sanki gelecek karanlık günlere haber verircesine...

Usul usul sinsice geliyor...

Sonrasında dünyayı karanlığa sürükleyecek yıllar; 6 milyon Yahudi’nin toplama kamplarında katledilmesi ve 60 milyon insanın hayatına mal olacak tarihin en kanlı savaşı...

Savaş sonrası dünyada dengeler yeniden kuruluyor.

Almanya dört parçaya bölünüyor. Batı’da Amerikan, İngiliz ve Fransız bölgeleri kurulurken, Doğu Almanya’da ise Sovyet Rusya hâkimiyeti başlıyor.

Ve 1989 yılına geliyoruz.

Duvarlar yıkılıyor, dünyada dengeler bir daha değişiyor.

Artık tek bir Almanya var. 80 milyonluk nüfusu ile güçlü bir ülke.

Dünya ihracat şampiyonu ve AB’nin itici gücü. Almanlar sağladıkları ekonomik gücün yanı sıra dünyadaki saygınlıklarını da arttırmak istiyor. II. Dünya Savaşı sonrası iyice zedelenen itibarlarını tekrar kazanmak istiyorlar. İki Almanya’nın birleşmesi sonrası Alman siyasiler bu konuda stratejik hedefler belirliyor. AB içinde bu hedeflere ulaşmak daha kolay oluyor. Demokrasiyi kurumsal bir yapıya oturtuyorlar. Ve sonrasında Almanya`nın dışarıda itibarı yükseliyor. Öyle ki Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkenin cazibe merkezi oluyor Almanya.

II. Dünya Savaşında milyonlarca Yahudi’yi toplama kamplarında yok eden Almanlar kısa sürede tekrar imajlarını yükseltiyor. Hatta binlerce Yahudi tekrar Almanya’ya yerleşiyor.

Ve yıl 2015…

1936 Berlin Olimpiyatları’nın üstünden 79 yıl geçmiş...

Ve gene Olimpiyat oyunları...

Yer Berlin Olimpiyat Kompleksi…

Berlin’de Maccabi Oyunları düzenleniyor.

1936 Berlin Olimpiyatları’ndaki Gamalı Haç tarihe gömülürken Berlin Olimpiyat Stadında bu sefer Davut Yıldızı yükseliyor. Avrupa Maccabi Yahudi Olimpiyatları Berlin’de tarihe not düşüyor. 79 yıl sonra Almanya tarihiyle hesaplaşıyor. Bir zamanlar Hitler’in boy gösterdiği olimpiyat köyünde bu sefer 36 ülkeden 2 bini aşkın Yahudi sporcu dünyaya insanlık dersi veriyor.

Bu gençler atalarının gaz odalarında yok edildiği topraklarda barış için Berlin’de bir araya geliyor.

Olimpiyatların açılış konuşmasını Federal Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck yapıyor. Gauck “Maccabi köklerine geri döndü” diyor, “Artık o evinde.”

Bu cümleler o kadar açık ve yalın ki... Gauck acı bir tarihi hatırlatırken, yitik giden onca yılın derin hüznünü yaşıyor. Ve bir umut... İnsanlık için bir umut... Hatikva... Ne sihirli bir sözcük... Waldbühne`deki açılış töreninde tribünleri dolduran genç yüreklerin içinde ‘Hatikva/ Umut’ var…

Ve 2 bini aşkın sporcunun barış yürüyüşü başlıyor.

Türkiye 134 sporcuyla Avrupa Maccabi Oyunlarında geniş bir katılımla temsil ediliyor. Türk Musevileri gururla Ay-Yıldızlı bayrağımızı taşıyor. Ellerinde Türk bayrakları, yüreklerinde Türkiye sevgisi… Vatanları için ter döküyorlar… Türk Milli Takımı oyunlarda Avustralya, İspanya, İtalya, Hollanda ve Rusya gibi iddialı ülkeleri geride bırakıyor ve 6 gümüş ve 5 bronz madalya ile oyunları 14. sırada tamamlıyor. Berlin’de 1936 Olimpiyatlarında güreşçimiz Yaşar Erkan’dan sonra bu kez de Türk Musevi sporcuları Türk bayrağını göndere çekiyor.

Berlin’de bir tarih yazılıyor. 

Kaynak: news-eu.com