Bir adam. Çizgili pijamaları ve beyaz fanilası ile eskimiş bir koltukta oturuyor. Bir elinde sigara, öbür elinde ise gazlı bir içecek tenekesi. Sakallar kesilmemiş, bakımsız… “Star Wars hakkında bildiğim tek şey, millet floresanla dövmeleri” diyor. Onu görünce çok güldüm. Kendisi bir karikatür. “Tam ben” diye düşündüm. Karikatür karakteri olmasını, bakımsızlığını, koltuğa yapışmasını saymazsak tabii. Türkiye’de Star Wars filmini seyretmemiş son iki kişi olduğumuzu düşündüm. Yine gülmeye başladım.
***
En son çocuk yaşlarda iken bir Star Wars filmi seyretmeye başlamış, konsantre olamayıp seyretmekten vazgeçmiştim. Bir televizyon dramasını bile ilk bölümünden yakalamazsa seyretmeyi sevmeyen benim gibi biri için, yedinci sekizinci filmden başlamak imkânsız. Sadece ABD’de açıldığı hafta sonu 238 milyon dolar ciro yapan filmi, Türkiye’de ise 411.000 küsur kişi açıldığı hafta seyretmiş. Düğün Dernek 2 filmi, dört milyon seyirci ile dünya devi Star Wars’u bile geride bırakmış.
İyi bir sinema seyircisi olarak, uzayda geçen hiçbir filmi izleyememem biraz garip gelebilir. Ancak herkesin dikkatini veremediği bir film türü var; bazısı hâkim olmadığı yabancı bir dilde alt yazı okuya okuya, bazısı siyah beyaz, bazısı Yeşilçam filmi seyretmeyi sevmez. Ben ise sadece uzay filmi seyredemiyorum. Belki ilk filmden seyretme cesaretini gösterebilirsem, fikrim değişebilir mi? Kim bilir…
***
Benim Star Wars filmleri hakkında düşüncem ne olursa olsun, bir pazarlama dehası olduğunu kabul etmemek imkânsız. Türkiye’de yılbaşı, dünyada Noel alışverişine denk gelen yılın en büyük tüketim ayında lanse edilen film için yapılan Star Wars oyuncakları, Star Wars şekerlemeleri, Legoları, t-şörtleri, kozmetikleri, havluları, bornozları, hatta ve hatta Amerika’da –inanılmaz ama gerçek- Star Wars portakalları bile var. Işın kılıcı satışlarını saymıyorum bile. Büyük gişe beklentileri olan filmlerin, çeşitli ürünlerinin pazarlanmasına alışığız. Benim bile bir yurt dışı seyahatinde üzerinde sarı minyonlar karakteri olan şekersiz drajeleri almışlığım var. Özellikle Disney Filmlerinin pazarlama stratejilerini hayranlıkla takip ediyor ve takdir ediyorum. Star Wars ürünlerinde ise bana “yok artık” dedirten, Star Wars portakallarından bile daha garibime giden ürün, Star Wars rimelleri oldu. Bir kadının en güzel yerlerinden biri olan gözleri ve dikkat çekici kirpikleri daha da ön plana çıkarmak için kullanılan rimellere Star Wars markası bence çok ters düşmüş. “Bu sefer olmamış” dedim içimden ama o rimelleri de alan vardır, eminim.
***
İki hafta önceki yazımda, yurt dışında meydanlarda yakılan dev Hanukiyalara hayranlığımı ve Türkiye’de yapılacağı umudumu yitirdiğimi yazmıştım. Bu yıl ilk defa Ortaköy’de Hanuka Bayramının son gününde halka açık bir şekilde Hanuka mumları yakıldı. Beşiktaş Belediyesi beni hem utandırdı, hem de çok sevindirdi. Başta Beşiktaş Belediyesi olmak üzere Cumhuriyet tarihindeki ilk dev Hanuka’nın yakılmasında katkısı olan herkese binlerce teşekkürler. Işıklar Bayramı’nda yakılan mumların hepimize sevgi, birliktelik ve huzur getirmesi dileğiyle. Güç sizinle olsun...
