Bir hayalim, rüyam vardı bundan yıllar önce... Kitap yazmayı arzu ediyordum. Bir şeyi çok isteyince ve o istek gerçekleştiğinde farklı bir duygunun yaşandığına şahit oldum. Halen rüyadaydım. Gerçekle rüyayı ayırt etmemin imkânı yoktu. Sanki rüyanın içinde bilincim açık, gözlerim kapalıydı. Lucid rüya dedikleri hali sürekli deneyimlemeye başladım. Kitapçılara girip kendi kitabımı elime alıyor, “Bir gün benzer romanı ben yazacağım” diyordum. Halen de diyorum. Dile kolay, on sene içinde altı roman yazmam bana bahşedildi. Bir hayali gerçekleştirmiş olmanın gururunu taşıyorum. Gençlik yıllarımda üniversiteyi bitirmiş, 23 yaşında bir çaylakken yazar olmak hevesim vardı. Rahmetli babam, “Önce işe gir, para kazan, sonra hayallerinin peşinde koşarsın” demişti. İyi ki büyük sözü dinlemişim.
İlk romanım annemin hayatı etrafında kurgulanmıştı. Bana her gün “İste ve inan, her şey gerçekleşir” diyen bu kişiyi anne olarak seçtiğim için mutluyum. Mutludan öte ona müteşekkirim. Bana tevekkülün ne demek olduğunu sürekli fikir ve davranışlarıyla gösteren abim, “Allah tabağıma ne koyarsa onu yerim. Etse et, zeytinse zeytin” derken yol gösteren rehber oldu. Şalom gazetesi yazarlarından kız kardeşim, benim hava durumumun bulutlu olduğu günde, bana bir küp şeker uzatıp, “Aklına olumsuz fikir geldiğinde bunu elinde tut ve düşün. Geçer, geçiyor ve her acı tatlıya dönüşüyor” derken bana hayatın tadını almam için bu sözleri söylediğini biliyor muydu acaba? Ve evlatlarım... Bana her gün sınavlarımı gösteren üç kıymetli çocuğuma varlıkları için şükranlarımı iletiyorum. Bana sevgiyi ve sevmeyi hatırlattınız... Allah sizden razı olsun.
Yazmaya yeni başladığımda, yazdıklarım iyi mi değil mi bilemiyordum. Sanırım amatör ruhum beni olduğum yere getirdi. Amatörün içinde amor yani aşk vardır. Sevgiyle yapılan her iş hedefine ulaşır. Bir kişiye bile ulaşan satırlar vazifesini görmüştür. Umarım yazdıklarımla insanların ruhuna dokunmayı becerdim. Bu sözleri okuyan herkese teşekkür ediyorum.
İçsel yolculuğumda Öz'üme yaklaştıkça duygusal ve hassaslığım da arttı. Hem acıya açık oldum hem de acılar artık can acıtmaz hale geldi.
Bundan yaklaşık altı sene evvel ailemle birlikte yurt dışına taşınıp yeni bir hayat kurmak istedim. Aynı dönem içinde ikinci bir rüyam vardı. Bir gün Şalom Gazetesi'nde yazılarımı görmeyi arzuladım. İstedim ve gerçekleşeceğine inandım. ‘Ben Seni Anlıyorum’ başlığıyla ilk yazım gazetede yayımlandığında sevincim görülmeye değerdi. Ayaklarım yerden kesilmişti. ‘Miami Mektubu’ adlı köşenin bana ayrılması ve bir dönem bu gazetenin parçası olmak bana gurur verdi. Beni ben yaptı. İvo Molinas, bana yolu açtığın için minnettarım sana. Her ay yazılarımın sırasını bana hatırlatan Eti Varon'a teşekkürler. Sürekli, senin dışında acaba okuyan var mı diye ona sordum ve her defasında bıkmadan cevapladı. Virna B. Gümüşgerdan'a gösterdiği anlayış ve desteği için minnet borcu taşıyorum.
Güzel şeylerin de sonu gelir. Aslen bir şey biterken, yaşananlar hatıralarla hafızada devam eder. Seçim benimdir. Ya bitene odaklanırım ya da yaşadıklarımı anımsayıp tadını çıkartabilirim. Ben keyfini sürdürmeyi tercih ediyorum. Geçen süre içinde değiştim, geliştim ve yepyeni yolculuktayım. Bu yolda bana rehberlik ve eşlik edenlere, ders veren herkese kendimi borçlu bilirim. Olması gerekenler oluyor. Bana ne olduğu hiç önemli değil. Gelip geçiciyim ve bunun farkındayım. Deneyimlerim benimle birlikte gelecektir. Yolculuğumu keyifli hale getirenler, ne mutlu bana ki sizler hayatımın içindeydiniz. Halen de içindesiniz...
Her veda bir kavuşmaya gebedir. Başka bir mekânda, sayfa ya da satırlarda yeniden buluşmak üzere yeni yılın bu ilk günlerinde temennim, sağlık, sevgi, huzur ve bereketin her daim bizlere eşlik etmesidir. Allaha emanet olun ve O'ndan gelene razı olun.
Allah'ım benden sevgini ve sevgiyi esirgeme,
Güçsüz anlarımda kendimi güçlü göstermek zorunda bırakma,
Birine ihtiyaç duyduğumda bunu o kişiye söyleyecek cesareti ver bana,
Sağlıklı olup farkında olmadığım her gün için sana hamd olsun,
Bereketi yağmur ve toprak yerine başka şeylerde arayan gözlerimi aç,
Yalvarıyorum Sana,
Bana verdiğin velinimetlerden başım dönmesin ve bana paylaşmayı hatırlat,
Yeni bir yıl değil, her günün yeni bir gün olduğunun bilincini bana bahşet.
Karşımdaki insanı kendim gibi sevebilmem için bana kendimi sevmenin yollarını göster.
Hayat ağacımın kollarını uzun tut, köklerim sağlam ve kalıcı olsun.
Işığını, Nur'unu üzerimden ayırma ne olur.
Yürüdüğüm yolu aydınlat.
Bir Sen varsın gerisi boş, bomboş...