Ne kadar ‘bıçak sırtında’ bir başlık, öyle değil mi, sevgili okurlar. Aslında ağırbaşlı giyim de diyebilirim. İbranicesi Tsniyut. Mesele derli toplu olmak, yaşına ve konumuna uygun giyinmek. Örneğin bir anne, on altı yaşındaki kızı ya da oğlu gibi giyinmeye, ona özenmeye kalkışmamalıdır. Bunda mutabık mıyız? Kırkını aşkın evli barklı bir kadın çok istiyorsa, belki geçici olarak bulunduğu bir tatil yöresinde şort giyebilir desek… Daha ileri gidelim, üstsüz güneşlenebilir desek… Dünya o kadar küçük ki! Size garanti veriyorum, mutlaka bir tanıdığı çıkar ve onu öyle görür. Peki, önemli olan birinin onu görmesi mi? Evet.
Yahudilik, değer verdiği şeyleri örter. Şeyler diyorum çünkü Yahudiliğin örttükleri, çeşitlidir: Tora rulosu, hala ekmeği… V e vücut. Vücut, ruhun aracıdır, bu yüzden kıymetlidir. Vücudu gereksiz yere sergilemek, yani yabancı ve yasak sayılan kişilere göstermek, Tora’ya aykırıdır. “Sana helal olmayanın çıplaklığını ortaya çıkarmayacaksın.” Bu emir, Devarim kitabında yer alan ve kişiye yasak olan kişilerin sıralandığı upuzun bir listede tekrarlanır. Yorumla, çıplaklığı ortaya çıkarmanın, cinsel taciz ve ilişki olduğunu anlıyoruz ancak, bütün bunlar, çıplaklıkla başlar. Çıplaklık, bir davettir.
Bu arada denize benim gibi çok düşkünseniz, asıl herkes gibi olmazsanız dikkat çekersiniz. Tevazu, burada da önem kazanıyor.
Kabul ediyorum, insanın kendini özgür hissetmek için çıplaklığa ihtiyaç duyduğu anlar vardır ancak bunu tek başına iken rahatlıkla gerçekleştirebilir. Eşler bile birbirinin çıplaklığından illa ki haz alacak diye bir şey yok. Açık konuşacağım, ince bir örtü, çırılçıplaklıktan çok daha baştan çıkarıcıdır. Ve belirtmek zorundayım, tsniyut, erkekler için de geçerlidir.
***
Tora ayrıca ne diyor, merak eden var mı? “Kadının üzerinde erkek eşyası olmamalı, erkek de kadın giysisi giymemelidir zira bunları yapan herhangi biri, Tanrım Aşem için iğrençtir” (Devarim 22:5). Eğer modanın dayattığı giysi konusuna girecek olursak, işin altında kalkamayız. Bilgelerimizin getirdiği yorum şudur: Karşı cinse özgü giysileri giyme yasağı, Tanrı’nın Gözünde iğrenç olan ahlaksız davranışlara yol açmayı engelleme amacını taşır.
***
Güzellik sadece arzu edilmekle kalmaz; pek çok kadının başlıca amacıdır. Kilo vermek, egzersiz yapmak, makyaj, saç ve cilt bakımı öyle reklam ediliyor ki, kişinin buna kayıtsız kalması gerçekten zor. Güzellik, öz değerle âdeta eşanlamlı oluyor. Ne yazık ki bu, çocukken duyduğumuz masallarla beynimize kazınıyor. Güzel, iyi insandır, çirkin ise kötü. Güzel, başarılıdır, çirkin ise kaybeden. Zamanın kaçınılmaz izleri olan beyazlaşmış ve seyrekleşmiş saçlar, gülmenin ve ağlamanın yüzümüzde bıraktığı çizgiler, hiç makbul değil. Ne yapmalı peki?
Tsniyut, Tora’nın hem kadın, hem de erkeklerin gelişmesini talep ettiği bilincine sahip olmaktır çünkü tinsel bir dünya bakışı edinmenin önkoşuludur. Giyim tarzımızın, hakkımızda bilgi verdiğini bildiğimizde, doğru mesajı verecek kıyafetler ve makyaj tarzı seçeriz. Açıkçası, giydiklerimize göre davranırız da. Alçak topuklu ayakkabılarımızla düzgün yürür, uzun eteklerimizi düzelterek oturur, bacaklarımızı kapalı tutar, hırkamızı çıkarırken üst gövdemizi seyredenlerin gözünün içine sokmamayı öğrenir, yakamız boyun hizasında olduğundan, rahatlıkla öne doğru eğiliriz. Kollarımız dirseklerimize kadar örtülü olduğundan, (nadiren çok güzel ve düzgün olan) üst kollarımızı sergilemeyiz. Pantolon ya da yırtmaçlı etek giyilmeyeceğinden, vücut şeklimizi göstermemiz söz konusu olmaz. Özgürlüğümüzü koruruz bir yerde. “Ben varım, buradayım ama beden güzelliğim ya da kusurlarımla değil, tinsel zenginliğim, bilgim, görgümle varım ve buradayım. Bayramlarda en güzel giysimi giyerim. En iyi halimle görünmek benim de hakkımdır. Ama kendimi teşhir etmek… Hayır!
***
Bekâr bir genç kız, olası taliplerini cezbetmek için bu kuralların çoğuna uymakla beraber, başını örtmez. Size çok uç bir örnek sunayım: Matem (şiva) haftası boyunca kadınlar yüzlerine krem ve boya sürmez. Genç kızlar hariç! Onlar, ziyarete gelecek bekâr erkeklere hoş görünmek için yüzlerini biraz renklendirebilir. Ancak bu istisna dul kadınlar için geçerli değildir.
Bene Yisrael çölde iken, kadınları, gezgin (herhalde el arabası yerine deve sırtında satış yaparlardı!) tacirlerden çeşitli kozmetik ve boyalar satın alırmış. Kadın, her yerde kadın, ne de olsa.
Tarz sahibi olmak önemli sevgili okurlar. Bu tarzı belirlerken de, yazıda vurgulanan hususları dikkate almakta yarar var.
Esen kalın.