Mişpatim peraşasının çoğu insanlar arası ilişkiler, finansal durumlar ve sivil kanunları içeren bir profil çizer. Pasuk 21/33’de yer alam ‘bor – çukur’ kavramı bu peraşanın klasik konularından biridir. Eğer bir kişi herkesin geçtiği yere bir çukur kazar ve onun üzerini işaretlemezse, veya üzerindeki işareti kaldıracak olursa o kişi bundan doğacak zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
Bu alaha başkalarını etkileyecek davranışlarımız konusunda çok dikkatli olmamızı gerektiren geniş bir görüntü arz etmektedir. Bu alaha bizlere sadece kendimize ait bir balon içinde yaşamadığımızı başkalarına karşı ciddi sorumluluklara sahip olduğumuzu hatırlatmaktadır.
Büyük bilgeler bu kuralın uygulanmasında farklı bir boyut izlemişlerdir. Bununla ilgili olarak Hafets Hayim ile alakalı bir öykü anlatılır. Rabi yolda yürürken yerde hurda bir kâğıt parçası bulur ve bir Tora parçası olması endişesiyle onu yerden kaldırır. Bir Tora parçası olmadığını görünce de içgüdüsel bir davranışla tekrar yere bırakır. Bir saniye sonra döner ve onu tekrar yerden alır. Bunu öğrencilerine de şöyle açıklar.
Bunu eğer yerde bırakacak olursam bir başka kardeşimiz buradan geçecek o da benim gibi bunun bir Tora parçası olduğunu düşünecek ve gereksiz bir şekilde vaktini kaybedecektir. Bunu engellemek için o kâğıt parçasını yoldan almak suretiyle bu zaman kaybını ortadan kaldırmaktadır.
Hafets Hayim bu alahayı daha farklı bir şekilde algılamaktadır. Nasıl ki bir insan bir çukur kazdığında bunun insanlara zarar vermesini engellemekle yükümlüdür aynı şekilde insan gereksiz zaman kaybının insanlara kaybettireceklerini de engellemelidir. Tora bizlere davranışlarımızla başkalarına zarar vermekten kaçınmamızı özellikle tembihler. Bu tip davranışlardan kaçınmak doğru bildiğimiz yolda daha da ilerlememize yardımcı olacaktır.