Maya Plisetskaya, Litvanya asıllı tanınmış Yahudi bir ailenin kızı olarak Moskova’da dünyaya gelir 1. Dokuz yaşında dansa başlar ve hemen iki sene sonra yani on bir yaşındayken Bolşoy Tiyatrosunda sahne alır. Çok kısa zamanda sivrildi ve 18 yaşında baş solistlerin arasında yer almıştı. Ancak o andan itibaren hayatının pek kolay geçtiği söylenemez.
Yıl 1991: İspanya Kralı Juan Carlos, on beşinci asırda İspanya birliğini sağlamış ünlü Kraliçe Katolik İzabel (1492’de Yahudileri İspanya’dan ihraç etme kararını veren) anısına tesis edilmiş, en üstün İspanyol nişanını, Yahudi bir balerine tevdi eder. Sanat ve edebiyata yaptığı katkılardan dolayı ona teşekkür eder ve aynı anda İspanyol vatandaşlığını da verir.
Aynı hanıma Almanya vatandaşlığı da verilecektir.
Ancak aldığı ödüller bunlarla sınırlı değil. 1959’dan itibaren özellikle Rus hükümetleri her devirde onu ödüllere boğmuştu. Sovyetler Birliği Halkının Sanatkârı, Lenin Ödülü, Sosyalist İşçilerin Kahramanı, Rus Devletine Üstün Hizmet Ödülü (bunu Vladimir Putin’in elinden alır) ve daha birçok nişan…
Herhalde hepiniz kimden bahsettiğimi anladınız: Maya Plisetskaya.
Maya Plisetskaya, Litvanya asıllı tanınmış Yahudi bir ailenin kızı olarak Moskova’da dünyaya gelir 1. Dokuz yaşında dansa başlar ve hemen iki sene sonra yani on bir yaşındayken Bolşoy Tiyatrosunda sahne alır. Çok kısa zamanda sivrildi ve 18 yaşında baş solistlerin arasında yer almıştı.
Ancak o andan itibaren hayatının pek kolay geçtiği söylenemez.
Stalin’in despotluk devrinde, babası öldürülür ve annesi çalışma kamplarına gönderilir. Teyzesi sayesinde kurtulan Maya, İkinci Dünya Savaşı’nda Moskova’ya dönerek yeniden Bolşoy kadrosuna girer. (Bu arada Stalin babasının haksız yere idam edildiğini kabul etmiş ve annesinin cezalarını affetmiştir.)
Maya Plisetskaya’nın ünü, harbin bitiminden sonra bütün dünyaya yayılır ve Bolşoy’un en büyük yıldızı haline gelir.
Ancak Sovyet hükümeti sırf Yahudi olduğu için ülke dışında sahne almasına müsaade etmemektedir.
Nihayet, Sovyetlerin o dönemdeki komünist partisi birinci sekreteri Nikita Kruşçev2 bu yasağı kaldırır ve 1959 yılında Bolşoy Tiyatrosu ile dünya turnesine çıkmasına izin verir. Kruşçev Sovyetlerin propagandasını yapacak en iyi vasıtalardan birinin sanat olduğunun bilincine varmıştı. Kendi hatıratında şöyle yazar: “Plisetskaya yalnız Sovyetlerin değil tüm dünyanın en iyi balerinidir.”
İlk turnesine New York’ta başlar. İnanılması güç ve o güne kadar görülmemiş bir ilgi ve coşkuyla seyredilir. İlk gösteriden sonra Amerikan halkının sevgilisi haline gelir ve tüm eleştirmenler onu bir mucize, cennetten gelmiş bir melek olarak nitelerler.
ABD’den döndüğünde, Nikita Kruşçev duyduklarından ve okuduklarından o kadar heyecanlanır ki, derhal onu Kremlin’e çağırır, tüm hazır bulunanların önünde ona sarılarak öper ve “Cici kız. Geri döndün. Benim aptal olmadığımı ispat ettin. Beni utandırmadın” der.
O yıldan itibaren Plisetskaya tüm dünya sanat merkezleri tarafından ısrarla aranıp davet edilecektir. Her gittiği ülkede gösterileri müthiş bir ilgi görmekte ve hayranları onu izlemek uğruna hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadırlar.
Bunların arasında, 1963 senesinde, suikasta kurban giden ABD Başkanı John Kennedy’nin kardeşi, çok sevilen adalet bakanı Robert Kennedy de vardır. Kennedy ailesi ile Maya ve eşi arasında sıkı bir dostluk kurulur, Plisetskaya ve eşi Kennedy’lere sık sık misafir olurlar. Hatta Kennedy’ler yeni aldıkları yatlarına onun şerefine ‘Maya’ adını verirler.
Bu dostluk maalesef çok acı bir şekilde sona erer. 1968 yılının haziran ayında Bolşoy ve Plisetkaya yine New York’tadırlar; Robert Kennedy artık başkanlığa en yakın adaydır. Gösteriden birkaç gün önce Robert Kennedy de, ağabeyi gibi, katledilir. Sanatçı büyük şoka girer. Broadway’de tüm gösteriler iptal edilmiştir. Ama Bolşoy programını iptal etmez ve Kennedy’nin hatırasına özel bir program yapacağını ilan eder.
Maya Plisetskaya sahneye çıkar ve Camille Saint Saëns’ın ‘Kuğu’nun Ölümü’nü sergiler. Ancak gösterinin sonunda hiçbir alkış çıkmaz; tüm Metropolitan Opera seyircileri ayakta ama sessizdir. Çünkü Maya, gözyaşları içinde onları selamlamaktadır; sahneyi terk eder ve odasına çekilir.
Gösterilerini ve turnelerini 1990 yılına kadar sürdürür. Artık daha fazla eğitmenliğe ve sanat direktörlüğüne önem verir. Bu alanda da hem Rusya’da hem diğer ülkelerde büyük başarılara imza atar ve hemen her yıl ülkeler kendisine ödül vermek için yarışırlar. (Bunların arasında Fransa’dan aldığı bir Légion d’Honneur, iki de sanat ödülü vardır). En sonuncusunu, 2015 yılında yine Rusya’da alır: Sanatın gelişmesinde gösterdiği olağanüstü başarılarından dolayı ‘Altın Maske’ye layık görülür.
2 Mayıs 2015 tarihinde Münih’te geçirdiği bir kalp krizi sonucunda ebediyete intikal eder. Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev’in dediği gibi, onun ölümüyle bir bale evresi sona ermiştir.
Vasiyeti icabı külleri, 57 yıl hayatını paylaştığı eşi, bestekâr Rodion Schedrin öldüğünde onun külleriyle beraber karıştırılarak Rusya toprakları üzerine serpilecektir.
Eğer 6 Mart 2016’ da Londra’da bulunacaksanız, London Coliseum Theatre’a bilet alınız. Bolşoy Balesi onun anısına özel bir gösteri yapacak.
1 Doğum tarihi 20 Kasım 1925’tir.
2 Nikita Kruşçev (1894-1971) Stalin dönemi metotlarına son vermiş ve yaşanan krizlere rağmen Batı ile ilişkileri düzeltme yollarını aramıştır.