Kulağa ‘Kibariye’ gibi geliyor ama alakası yok. Belki de vardır! En azından içi ‘Kibariye’, dışı Türkiye. Ay yoksa bir avuç elit miydik kız? Yok anam yoook oraya da kadın kotası var! Öyle Patek Philippe’e (kısaca P.P.) doğru sallanan her eli almıyor adamlar! Ama madem her gelen kendi tüyünü dikiyor! Ben de diyorum ki; memleketin adını değiştirsek misal Ataerkiliye koysak? Cuk oturur. Bayrağı da siz tahmin edin artık. Zihinler zaten askerlik şubesi!
Dikkat dikkat!
Komünizm var ülkede hanım! İmdaaat! Hem de erkek komünizmi!! Cumhuriyet elden gidiyor diye bağıranlara duyurulur.
Bozkırlarımızda Büyük Maçohan İmparatorluğu yayılıyor! Ayrıca vatandaşlar bundan sonra Maçocan olarak anılacak. Kadınlar ise... Kadınlar mı, onlar da kim? Heee her evde var işte! Anam değerli gerisi yalan! E doğuracan o zaman saygı kazanmak için! Yoksa tam takır kuru bakır!
Seçim vaatleri neymiş?
Aslında seçimi savunduklarından değil ama maksat dünya alışverişte görsün. Anlayın işte ulen! Çakozladın sen!
Ülkede kahvehaneleri arttıracaklarına, tespihleri kahveye gelen her ‘maçocan’a bizzat hediye verecekleri garantiliymiş.
Beyaz çoraplar müesseseden!
Sakal bıyık helalinden!
Erkek adam değil misin yap gitsin!
İcabında kadına, kadınlığını sen bildiricen! (E biz unutturmak için her şeyi yaptık! Şşşşşt çaktırma!)
İlk söz, son söz, özlü söz ve en doğrusu hep erkeğin ağzından çıkmalı. Aaa kadınları unutur muyuz? Onlar bizim canımız! İki pış pış! Evet, yavrum dinliyoruz seni! (“Off yavruya bak!”) Pardon ne demiştin yavrum!
Açıklamaları: “Yahu ne istiyorsunuz bizden? 1970’lerin solcuları değiliz ki “bacılar” diyelim! Maçosu olanın bacısı mı olurmuş? Feminizmi de yasaklıyorum. Erkek ırkçılığına karşı mücadelemiz sonuna kadar ve kararlılıkla devam edecektir” minvalinden…
Ama gelin Büyük Maçohan İmparatorluğu’nun yapısını daha yakından tanıyalım.
Çok gelişmiş sakalları, yüksek sesleri, üstün egoları ve kompleks haline gelen taktiksizlikleriyle gün yüzüne çıkan kavim, önüne çıkanları sürerek tüm yurdu etkisi altına alıyor.
Ayrıca kültürel ve demografik yapısıyla, kadınlar cephesinde kavim göçünü başlatan ilk imparatorluk olma özelliğine sahipler.
Dili ve kökenleri: Büyük Maçohan İmparatorluğu’nun köklerinin hangi boylara dayandığı tam olarak tespit edilemese de Türk kültürü, etkisini üzerlerinde yoğun olarak hissettirir. Ancak ilk kurucularının kim olduğu halen bilinmemekte. Rivayete göre kurucuları, bir tanrıça tarafından hadım edildikten sonra imparatorluğun temellerini öfkeyle atmıştır.
Dişileri yok saymak, anayasalarının olmazsa olmaz ilk üç maddesi arasında yerini korur.
Başkentleri: Tek bir şehri baş ilan etmemekte kararlı olan imparatorluk, özellikle kahvehaneleri ve evleri mesken tutmuştur.
Ekonomi: Ataları gibi atlı göçebe sistemleri yerine arkadaşın arabasına doluşur yahut kendi arabalarını kullanırlar.
Geçimlerini “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz” şemsiyesi altında sürdürmeye çalışsalar da, içlerinde çalışanlara oldukça sık rastlanır. Geleneklerinde ve aile büyüklerine göre çalışmanın önemi tartışılmaz. Gerektiğinde boş gezen erkek evlat evden terlikle kovalanır.
Sosyal hayatları: Hem cinsleriyle çok sayılı haneler eşliğinde bir araya geldikleri toplanmalar, “Ben olsam var ya” yahut “Kadınlara güven olmaz” başlıkları altında sürdürülür.
Evlilikleri: Evlenirler. Eşlerine genelde evli olmakla bağ bağışlamış muamelesi yaparlar. Kendilerinden ise koca oldukları için bir hikmet gibi bahsederler.
İmparatorluğun maçocanlarıyla her gün evde, işte, otobüste, metroda, sokakta mücadele eden kadınlar ise kendi sınırlarını ve varlıklarını korumak için direnir dururlar. Büyük Maçohan İmparatorluğu’na giriş yapacak kadınların bilmesi gerekenler aşağıda sıralanır.
Maçohan’lı bir maçocanınız olursa;
* Monopoly oynarken bile kızın elini cebine attırmaz,
* Aksiyon sever ama zekâ sevmez,
* Güçlü görünür ama hassastır,
* Manipülasyona açıktır,
* Arar, “buradayım” der ama gel demez,
* Etkisine bir kez maruz kalındı mı, dağda bayırda “Seğmen Ağa” aratır,
* Sürekli ayar verir,
* Seveni siler, sileni sever,
* Uzantısı oluverirsiniz,
* Sevgisi korkutucu olabilir, öfke kontrolü beklemeyin,
* Onun ihtiyaçları en öndedir,
* Hükmetmek zaten doğalarında vardır,
* Cümlelerine noktadan sonra “net” yazar. Böylelikle mevzu her neyse, tartışmaya açık olmadığını zaten anlamanız gerekir.
Dönem olarak zamansız yahut her devrin adamları olarak tanımlamak yanlış olmaz çünkü nesilleri hiç tükenmez. Politik görüşleri muhakkak karşılık bulur. Olmazsa bir karşıtlık yaratır yine var olurlar.
Yaşasın Büyük Maçohan İmparatorluğu!
