Deneyimler

Rıfat KARAKÖY Köşe Yazısı
9 Mart 2016 Çarşamba

Önceki yazılarımda yıllarca büyük takımlarda görev alıp o baskıyı yaşayan, adeta bir CEO gibi çalışan teknik direktörlerin yaşadıkları deneyimleri kitaplaştırıp piyasaya sürmesinin öneminden bahsetmiştim.

Bir Jose Mourinho’nun, Low’un deneyimlerini okuduğunuzu düşünsenize… Yaşadıklarını birebir anlatan belgeler. Geçtiğimiz günlerde Sir Alex Ferguson otobiyografisinden sonra yeni bir kitap daha çıkarttı; adı ‘Leading’.

Deneyimlerini paylaşmış. Manchester United’da geçirdiği onca yılı kâğıda dökmüş. Bir seyahat esnasında okuma fırsatı buldum. Adeta Sir Alex Ferguson karşımda, anılarını bana anlatmış gibi hissettim. Alex Ferguson ile röportaj yapsam ya da muhabbet etsem bana anlatabilecekleri bunlar olurdu zaten. İşte bu yüzden bu tarz önemli adamların anılarını kitap haline getirip tavsiyeler vermeleri bana göre oldukça önemli.

Kitapta Sir Alex Ferguson ile alakalı bilmediğim birçok şey öğrendim söyleyebilirim. Bunca yıl birçok futbolcu yönetmiş, ‘çocuklarım’ diye adlandırdığı bu oyuncuların birçok problemini çözmüş ancak düğünlerine gitmemeyi tercih etmiş. Sebebi ise aradaki mesafeyi korumak ve onlarla duygusal bir bağ kurmaktan kaçınmakmış.

İkinci hikâye ise Ryan Giggs ile alakalı. Giggs’i çok beğenen bir futbolsever olarak onun hakkında da yeni bir bilgi öğretti ‘Leading’ isimli bu kitap bana. Giggs çocukken babası ailesini terk edip gitmiş. Annesi ise Ryan’a futbol oynaması konusunda çok destek vermiş. Onu bir gün bile futbolu bırakıp bir iş bulması konusunda sıkıştırmamış. Ryan Giggs ise hem babasına bir tepki hem de annesini onurlandırmak olarak düşünmüş olacak ki annesinin soyadını kullanmaya başlamış. Giggs soyadı Ryan Giggs’in annesinin soyadıymış.

Kitapta ayrıca Sir Alex’in bazı tavsiyeleri de mevcut. Örneğin iki gözümüz, iki kulağımız ancak tek bir ağzımız olduğunu vurgulayarak eklemiş: Demek ki konuşabildiğimizin iki katı kadar duyup iki katı kadar görebilme yetimiz var. Bunu kullanın.

Bir diğer tavsiyesi ise kulüplerle alakalı. Kulüplerin kendi kültürlerini iyi bilen eski oyuncularına bol bol görev vermesi gerektiğini söylemiş. Kendisi ile çalışan isimlere uzun yıllar, mutlaka birçok görev vermiş. Nicky Butt’ın şu sıralar United’ın altyapı sorumlusu olmasını da “kim Manchester United altyapısını ondan daha iyi bilebilir ki?” diyerek desteklemiş. Resmi görev verilemeyen eski oyunculara da elçilik gibi kulübün tanıtımında katkı sağlayacak görevler verilebileceğine değinmiş. Bunu da örneklendirerek Andy Cole’un Manchester United’ın elçiliğini yaptığını anlatmış.

Düşünsenize kim Galatasaray altyapısını Tugay Kerimoğlu’ndan, kim Beşiktaş altyapısını Sergen Yalçın’dan daha iyi bilebilir? Kim Galatasaray’ın elçiliğini Hakan Şükür’den, Didier Drogba’dan daha iyi yapabilir? Kulüplerin bu isimleri gerçekten kullanmaları gerekiyor. Sadece sportif anlamda değil, yöneticilik vasfına sahip kulüpleri çok iyi tanıyan birçok isim var. Kulüpleri Türkiye’de eskiden siyasetçiler, günümüzde ise iş adamları ve müteahhitler yönetmekte ancak bu işi kulüpte spor yapıp o kulüplere mal olmuş isimlerin devralacağı günler gelmeli artık.

Sir Alex’den daha fazla kesitler öğrenmek isterseniz önce otobiyografisini, ardından ise Leading isimli kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Sadece futbola dair değil, hayata dair çok güzel dersler, çok güzel tavsiyeler bulacaksınız.