Göç, yine göç

Anadolu’muzda 2300 yıllık geçmişi olan bir Yahudi yerleşimi. Böylesine büyük bir sinagog var olduğuna göre büyük bir Yahudi cemaati de olmalıydı bu topraklarda. Midas efsanesine kaynak olan, nehirlerinden altın akan, toprağı eşeleseniz altına bezeneceğiniz bir coğrafya zenginliğinden söz ediyoruz.

Dalia MAYA Köşe Yazısı
13 Nisan 2016 Çarşamba

“Benim gülüme hiç benzemiyorsunuz” dedi Küçük Prens “Tek bir özelliğiniz yok. Kimse gönül bağı kurmadı sizinle. Siz de gönül bağı kurmadınız kimseyle. Eskiden tilkim neyse, öylesiniz. Yüz bin tilkiden biriydi yalnızca; ama ben onu dost edindim kendime. Şimdi benim için bir eşi yoktur şu yeryüzünde.” (Antoine de Saint Exupery)

Hele bir de isim verdiğinizde, sonsuza dek sizin için özel ve tek mi kalıyor, dostlar, eşyalar, adresler, mekanlar? Şartlar göçü zorladığında.. Geride bıraktıklarınız yer yer yıkılıp toprağın altında katman katman kaldığında.... Bazan bir efsane, kimi zaman bir şehir adı... Yüzyıllar hatta bin yıllar sonrasında bir meraklı kaşifin, bir araştırmacının, bir arkeoloğun ilgisiyle yeniden gün yüzüne çıktığında... Dönüp dolaşıp bizlere sunduğu belki de şaşalı bir dönemin ardından açığa çıkan kalıntılarda, belki bir şehrin adında, yeniden can verdiğinde geçmişe...

Bir isim, bir antik kent... Seyredersiniz manzarayı gözleriniz kapalı.  Rüzgarına, taşına, çiçeğine, ağacına kazınmıştır yaşam. Susar dinlersiniz. Hazırsanız, üstelik bir de şanslıysanız,  dolu dolu hikayeler anlatır sessizlik size. Bir isim, bir mekan, bir taş... Günümüzde Manisa il sınırları içinde, Salihli’de dev Artemis Tapınağı ile jimnasyumu ile muhteşem Sart antik kenti.  Kudüs’te Süleyman Mabedi ve Suriye’de Dora Europas’tan sonra, Babil sürgününün ardından Anadolu’ya getirtilen Yahudilerce inşa edildiği düşünülen ve dünyada inşa edilen 3. sinagog olarak kayıtlara geçen büyük sinagogu ile antik Sart kenti.

Anadolu’muzda 2300 yıllık geçmişi olan bir Yahudi yerleşimi. Böylesine büyük bir sinagog var olduğuna göre büyük bir Yahudi cemaati de olmalıydı bu topraklarda. Midas efsanesine kaynak olan, nehirlerinden altın akan, toprağı eşeleseniz altına bezeneceğiniz bir coğrafya zenginliğinden söz ediyoruz. Ancak yıllar içinde Sasanilerin saldırıları ve Kral Yolu ya da diğer bir ismiyle Altın Yolu olarak adlandırılan ticaret yolunun İpek Yolunun açılmasıyla gözden düşmesinin ardından yıkılan bir Lidya antik kenti Sart. Helen lisanındaki ismi Sardeis. Eski persçede Sparda. Lidya lisanındaki ismi Sfard.

Sonrası...

Sonrası, göç. Batıya, taa Atlantik kıyılarına kadar göç.  Gidilen yerlerde, geldikleri toprakların nostaljisi, yeni yerlere eski özenilerek geliştirilmiş, ana toprağından gelen isimlerin kullanılması.  Batıda belki de bu dönemlerde Sfard’dan Sefarad’a dönüşüm.*

Sonrası...

Bin yıllar sonrası, göç. Yine Göç. Bu sefer Ferdinand ve İsabella’in kovma fermanı ile, Yavuz Selim’in kabul fermanı arasında, kendilerine bir nefes yolu açarcasına göç. Bu sefer doğuya, belki de binyıllar önce yaşadıkları topraklara geri gelmekte olduklarını bilmeden bir göç...

Orada ya da burada... Her insan, ve her mekan özeldir insana. Emek verdiğince daha özel hisseder. Bazan da kan çeker, toprak çeker. Tanıdık bir nefes çeker insanı. Belki de Antik Sardes Sinagogunun ön avlusunda yer alan 14 sütundan her köşede bir tanesinin çağrısı da çeker insanı. Bu dört sütun, oldukça farklıdır diğerlerinden. Zira bu sütunlar daire şeklinde değildirler. Tepeden bakıldığında, kalp şeklinde yontulmuş sütunlardır bunlar. Binlerce yıl öncesinden bir çağrıdır bu: Sevginin çağrısıdır.

Hangi çağda yaşarsa yaşasın insan, hangi topraklarda doğup hangi topraklarda verirse versin son nefesini, yaşadığı toprak, yerleştiği toprak sevginin toprağı olmalıdır. Ancak sevgi birleştirir çünkü çağlar öncesinden kalan bir efsaneyi günümüzün algısında. Ancak sevgi birleştirir insanları.

Bir sütun, sevgiyi çağrıştıran, bir isim, geçmişle bugünü bağlayan... Belki bir daha düşünmeli Küçük Prensi... ‘Benim’ tilkim çok daha özelse de her birimize, her tilki ‘benim’ olmayı hakketmiyor mu gerçekten?

Meraklısına not:

* Sefard mı Sfard’dan, Sfard mı Sefarad’dan sorusunun cevabı bir muamma. Bir gün tarihçiler bu konuda anlaşabilirlerse, doğru cevabı bileceğiz.

- 75 kilometrekarelik bir alana yayılan Sardes Antik Kentinin kazıları Harvard ve Cornell Üniversiteleri tarafından sürdürülmekte.  Kazı alanında görülen sinagog MS 4. yüzyıldan kalma.

- Sardes hakkındaki bilgilerin kaynağı gezimize rehberlik eden Araştırmacı yazar Mustafa Uçar. http://sardessalihli.blogspot.com.tr/2013/11/seferad-sardesdir.html