Beşiktaş, yapımı yaklaşık üç yıl süren stadına nihayet kavuştu. 2,5 sezondur maçlarını farklı statlarda oynayan Siyah-Beyazlılar, Bursaspor maçıyla birlikte Dolmabahçe'de yeniden arz-ı endam etti. Stat inşası sırasında hedeflerinden uzaklaşan daha önceki örneklerin aksine, Beşiktaş geride kalan iki sezonda da iddiasını korudu, taraftarına ve futbolseverlere büyük takım kimliğini yansıtmayı başarabildi. Kuşkusuz bunda en önemli pay; Beşiktaş başkanı Fikret Orman ve istikrarını koruyan yönetimine ait. Orman ve ekibi, kulübün ekonomik açıdan darboğazda olduğu bir dönemde elini taşın altına koyarak çok önemli bir sorumluluk aldı. Eski başkan Yıldırım Demirören'in deyim yerindeyse kulübün altını üstüne getirip, tozu dumana kattığı, mali açıdan savurganlığın zirve yaptığı bir dönemin ardından Fikret Orman, Beşiktaş'a istikrarı getirdi. Genç, başarıya aç ve yetenekli oyuncu grubunu bir araya topladı. Şimdi o birbirleriyle oynamaya alışan kadro, Beşiktaş'ın bugünlerinin ve yarınlarının umudu oldu. Kısacası; geriye dönüp bakıldığında, Fikret Orman, yanlışlarından daha çok doğrulara imza attı.
Ama artık yeni bir yola girdi Beşiktaş. Yenilenen statların belki de en önemli hususlarından biri; taraftar profilinin değişmesi... Eskisi gibi tuttuğu takımın maçını izlemek için kesesinden ayırdığı parayı kulübüne aktaran taraftar yerine artık daha zor beğenen, stada geç girip, maç seçen taraftarı olacak Beşiktaş'ın... Bundan böyle vasat oyunculara tahammülü olmayacak Beşiktaş taraftarının. Üst üste iki sezon Demba Ba ve Mario Gomez'i izlemiş gözleri, daha düşük profilde bir forvet oyuncusu tatmin etmeyecek çünkü... Geri dönüşü olmayan bu yolda, beklentiler ve kalite hep korunmak zorunda kalınacak. İşte bu da ipin üzerinde yürümek kadar zor...
Dolayısıyla Fikret Orman ve yönetimi, daha önce verdiği başarılı sınavdan belki de çok daha zor bir imtihanla karşı karşıya kaldı, kalacak... Geride kalan dört yılda yaptıklarıyla Beşiktaş taraftarının sokaklarda daha özgüvenle dolaşmasını sağlayan Siyah-Beyazlı yönetim, bundan sonraki dönemde ne kadar az hata yaparsa; kulübün çehresi de bir o kadar değişir. Fikret Orman ve yönetiminin bundan sonra vereceği en önemli sınav, kulübün 'Gönüllerin şampiyonu Beşiktaş' algısından kurtarılıp, 'şampiyonluklara ambargo koyan Beşiktaş' algısına taşınması olmalıdır.