Madam Çela merhaba günahlarınızdan arınmak için uçurumdan keçi atıyormuşsunuz. Hatta günümüzdeki ‘günah keçisi’ söylemi sizin dininizdeki bu uygulamadan gelirmiş. Kısaca bilgi alabilir miyiz?
Madam Çela merhaba günahlarınızdan arınmak için uçurumdan keçi atıyormuşsunuz. Hatta günümüzdeki ‘günah keçisi’ söylemi sizin dininizdeki bu uygulamadan gelirmiş. Kısaca bilgi alabilir miyiz?
-Neyi?
Keçi fırlatma ile ilgili bilgiyi.
-Nereye doğru?
Uçurumdan aşağıya…
-Sebep?
Günahlarınızdan arınmak için.
-Sen gördün mü peki beni öyle, kaç yıldır dip dibe yaşıyoruz değil mi artık?
Keçiyi mi?
-Hayır, benim kulaklarından tutup keçi yuvarladığımı.
Yaptığınızı görmedim Madam Çela ama yapmadığınızı da görmedim, burada keçi yuvarlıyorsunuz yazıyor.
-Evet, her sene toplanıp Çamlıca Tepesinden aşağı keçileri yuvarlıyoruz biz. Keçi gitti mi günah kalmıyor. İnek, keçi, koyun ne varsa aşağı sallıyoruz. Hatta keçileri kaçırmak deyimi de bizden gelme.
Tabi günahlarınızdan arınm-
-He evet, iyi dedin. Ona gel işte ne öyle anlattırıyorsun uzun uzun.
E tabi, kesip yedikten sonra atsanız anlayacağım da böyle atmak çok mantıklı değil.
-Nereden okursun paşam sen bu bilgileri?
İnternet.
-Bak. Bet Amikdaş (Süleyman’ın Tapınağı) yeryüzündeyken çeşitli vesilelerle mabede kurban getirme âdeti vardı. Tapınak olduğu süreçte, Yom Kipur yani günahların affı gününde yapılan ritüelden biri de birbirine denk (hatta ikiz) iki keçinin alınması ve bunlar arasında kura çekilip birinin uçurumdan atılması, diğerinin tapınakta kurban edilmesiydi.
E atıyor muşsunuz işte keçiyi! Üstelik ikizmiş keçiler… Yani ikişer ikişer atıyormuşsunuz.
-Bir kere iki keçinin seçilmesi ikiz kardeş Yaakov ve Esav’in annesi Rivka’nın, Yaakov’a babasından dua istemeden önce “iki keçi getir” demesinden. Yaakov ve Esav ikiz kardeş olmalarına rağmen, biri doğruluğun diğeri ise aldatma ve şiddetin temsilcisiydi. İşte bu yüzden ritüelde iki aynı keçi seçilirdi. Benzer keçi seçilmesinin sebebi, dış görünüşler aynı olsa da arkasında yatan fikirler aynı olmayabilir fikrini hatırlatmak. Hani bugün de dersin ya “görünüşüne aldandım.” Onun gibi düşün. Bu keçilerin hangisinin kurban için tapınağa, hangisinin uçuruma gideceği ise bir kura ile belirlenirdi. Binlerce yıldır falan da uygulanmıyor bu ritüel.
Kura mı çekilirdi? Peki neden?
-Bu durum insana Tanrısal bir plan olmadığını ve her şeyin şansa bağlı olduğunu anlatmaya çalışan Amalek milletine bir göndermedir. İnsan sadece ve sadece şansa inanırsa ve Tanrısal kontrolü görmezse diğer ikiz kardeş Esav’ın yoluna girer ve bu durumun insana hatırlatılması gereklidir.
Neden bitti peki bu ritüel?
-Mabed yıkıldıktan sonra terk edildi dedim ya işte.
Hangi mabed?
-E UNESCO’nun raporundan Kudüs tarihini öğrenirsen bizim din hakkında oradan buradan okuduklarınla Bet-Amikdaş yerine, anca keçi yuvarlamayı öğrenirsin zaten.
Bu ne?
-Keçi
Peki, bu ne?
-UNESCO’nun Yahudi kültürünü göz ardı ettiği Kudüs tarihi söylemi. Al ikisini, hangisi ayıpsa, ikisinden birini uçurumdan sen atarsın artık.
Dur! Vazgeçtim, bekle.
-Ne oldu?
Ver keçiyi, al oyuncak keçiyi.
-Niye?
Keçiye bir şey olmasın.
Link: http://www.jpost.com/Israel-News/Politics-And-Diplomacy/UNESCO-says-no-Jewish-history-on-Temple-Mount-Hebron-and-Bethlehem-Integral-part-of-Palestine-451517
