Bu manşetlik tespiti İsrail Kanal 1 televizyonunun Arap konuları uzmanı Oded Granot, 6 Mayıs akşamı yayınlanan ana haber bülteninde yaptı. Ardından yaptığı ikinci tespitte “İsrail Türkiyeleşiyor mu?” diye sorduktan sonra bu özelliğin günümüz Türkiyesi’ne değil ‘Eski Türkiye’ye özgü olduğunun altını çizdi.
Genelkurmay İkinci Başkanı General Yair Golan
Granot, bu tespitini İsrail Genelkurmay İkinci Başkanı General Yair Golan’ın 5 Mayıs günü yapılan İsrail’in Yahudi Soykırımı mağdurlarını anma töreninde yaptığı konuşmada kullandığı “Yaşanmış olan Soykırım bizleri kamusal hayatımıza ilişkin düşünmeye sevk etmeli, dahası, bu konuda sorumluluk yüklenebilecek her bireye yol göstermelidir. (…) Yabancıdan nefret etmek, felaket tellallığı yapmak, hayvanlaşmak, sürüleşmek ve suret-i haktan görünmek kadar kolay bir şey yok! Bu Soykırımı Anma Günü’nde içimizde sürgün veren hoşgörüsüzlük, şiddet, öz-yıkım ve ahlaki bozulma dürtülerini içimizden koparma yetilerimizi tartışmalıyız ” ve “Soykırımın anılması bağlamında beni korkutan bir şey varsa, o da 70-80-90 sene önce genelde Avrupa’da ve özellikle Almanya’da meydana gelmiş olan süreçlere ilişkin belirtilerin günümüzde yani 2016 yılında toplumumuz içinde ortaya çıkmış olmasıdır” cümlelerine atfen yaptı.
Bu son derece sert özeleştirinin, toplumlarda şiddet kullanımının yasal ve temel aracı olan Silahlı Kuvvetlerin en yetkin ve sorumlu bir mensubu tarafından ve özellikle bir Soykırımı Anma Günü’nde yapılabilmiş olması kayda değer bir husustur.
İsrail’de asker kökenli siyasetçiler
İsrail, ideolojik yelpazenin çeşitli görüşlerini temsil eden asker kökenli siyasetçilerin bolca olduğu bir toplumdur. İsrail’de Genelkurmay eski Başkanı İşçi Partili Savunma ve Dışişleri Bakanı Moşe Dayan’dan, barışçı siyaseti yüzünden katledilen keza genelkurmay başkanlığı yapmış olan Başbakan Yitzhak Rabin’e, 2005 yılında barış perspektifinde İsrail’in Gazze’nin yüzde 100’ünden çekilmesini gerçekleştiren 1973 Yom Kipur Savaşı kahramanı emekli General Başbakan Şaron’a, Yaser Arafat’la Camp David’de barış görüşmeleri yapan Genelkurmay eski Başkanı Başbakan Ehud Barak’a ve onun komando timinde subaylık yapıp yaralanmış olan şimdiki Başbakan Binyamin Netanyahu’ya kadar birçok asker kökenli siyasetçi var.
Bununla beraber, askerî hizmetleri esnasında İsrail Silahlı Kuvvetleri yetkililerinin genelde gündelik siyasi ve toplumsal hayata ilişkin tutum belirtme adetleri yoktur!
Pekiyi, İsrail Genelkurmay İkinci Başkanı bu konuşmayı niye yaptı?
Durumdan vazife çıkaranlar
Durumdan kendilerine göre vazife çıkarıp Arap terörüne karşı benzer yöntemler kullanma konusunda harekete geçen marjinal ama ses getiren fanatik grupların ortaya çıkması ve bunların mide bulandırdığı kadar aptalca olan eylemleri birinci sebep olsa gerek. Örneğin, doğada gezerken kaçırılıp öldürülen üç gencin intikamını almak isteyen, ikisi çocuk yaşta biri yetişkin üç kişinin, gene çocuk yaşta Arap bir genci kaçırıp işkence ederek öldürmeleri İsrail toplumunda ciddi bir travma yaratmıştı. Yakalanan katil, geçtiğimiz hafta bu alçakça cinayetin neredeyse ikinci yıldönümünde, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. (İsrail’de idam cezası yok.)
Sporun siyasete alet edilmesi
İkinci ve bence çok önemli diğer bir neden, sporun bu fanatikler tarafından siyasete alet edilmiş olması. İsrail toplumundaki Arap karşıtlığı, varlığını Beitar Yeruşalayim takımının maçları esnasında dışa vururken onun “Ruh ikizi”, İsrailli Arap oyuncuların olduğu Bney Sakhnin takımının fanatikleri de Arap sektöründeki Yahudi aleyhtarlığının mızrak ucunu oluşturmakta. Benzer bir olgunun ülkemizde de yaşanmakta olduğu bir sır değil. 24 Nisan 2016 tarihinde oynanan Ankaragücü-Amedspor maçında yaşanmış olanlar hem ibret verici hem de düşündürücü!
Silahın saflığı ilkesi (Purity of Arms)
İsrail Silahlı Kuvvetlerinin önem verdiği bir husus, ordu mensuplarının silahlarını kullanmalarına ilişkin ahlâkî yönergelerdir. Son zamanlarda meydana gelen bir olay halkla ordu üst kademesini karşı karşıya getirdi. 20 yaşlarında bir asker, arkadaşını bıçakla ağır yaralamış olan ancak başka askerler tarafından yaralanarak etkisiz hale getirilmiş olduğu için yerde yatan bir teröristi öldürünce tutuklandı. Bu tutuklama halkta tepkiye sebep olurken gerek Genelkurmay Başkanı gerekse Savunma Bakanı askerin tutuklanmasını ‘Silahın saflığı ilkesi’ gereğince doğru bulduklarını söylediler. Bu tartışma halen bütün hızıyla devam ediyor.
Mesajı iletmenin fiyatı
Genelkurmay İkinci Başkanı General Yair Golan’ın bu sert saptamaları toplumun çeşitli katmanları nezdinde farklı tepkilere sebep olurken geniş bir kesim sözlerinin içeriğine hak verdi ama bunların özellikle Soykırımı Anma Günü’nde dile getirilmesini ve dolayısıyla Nazi rejimi ile paralellikler kurulmasını kınadı. Nitekim Golan da toplumda meydana gelen infialin ardından sözlerinin maksadını aştığını ifade etti. Bu çıkışının Golan’ın bir sonraki genelkurmay başkanı olma şansını etkileyip etkilemeyeceğini göreceğiz.
Diğer yandan Golan, bu görüşlerini özel günde değil de sıradan bir vesile ile ifade etmiş olsaydı bunlar bu kadar ses getirmeyecek ve İsrail toplumunu silkeleyip bir vicdan muhasebesi yapmaya zorlayamayacaktı.
Demokrasi erdemli bir rejim vesselam!