Sanırım hiç yalnız değilim; söylediklerimde, yazdıklarımda…
Benimle ilgili kaleme aldığım ne varsa, kimi okuyucu sözlerimin içeriğinde kendini bulabiliyor, hiç değilse bir pay çıkarabiliyor. Nedeni de dile getirmeye çalıştığım duygu, düşünce ve davranışlarımın yalnızca bana özgü olmadığıdır. Çoğu insan benzer şeyleri daha önce benim gibi yaşamış, aynı doğrultuda düşünmüş, benzer olaylar başına gelmiş, onlardan bir şekilde etkilenmiş olabilir. Benim başkalarıyla olan biricik farkım, bunları kendi sözcüklerim ve anlatım biçemimle dile getirmiş olmamdır!
Sosyal paylaşım siteleriyle yakın zamanda tanıştım. Onlara da, kimi arkadaşlarımın yayımlanan yazılarıma ulaşamamalarından doğan yakınmaları neden oldu. Bu şekilde, okuyucuyla daha yakın bir ilişki kurmuş olmakta birlikte şunu gözlemledim: İnsanların gazete ve dergilere olan ilgileri giderek azalmasına karşın, sitelerde yer alan haber ve yazılar en kısa zamanda okuyucusunu buluyor: Beğenenler, beğenmeyenler, yorum yapanlar… Kimimiz paylaşma tutkularımızı bu ortamlarda doyurmak isterken, kimimiz de kendi tanıtımımızı yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta bu yayımlanan ürünlerin en az yazılı basın kadar, bazen de onlardan daha etkili olduklarını görebiliyorum. Hele paylaşılarak çoğalan yayılma alanlarını, dolayısıyla okuyucu sayısını kestirebilmek olası değil.
Bu konuya girmiş olmamın nedeni, paylaştığım yazılardan almış olduğum yüreklendirici yorumlar kadar, arkadaşlarla kurmuş olduğumuz sanal bağdır. Bu yüzden söze başlarken duygu, düşünce ve davranışlarımda yalnız olmadığımı söylemiştim.
Yeri geldiği için Mevlâna’nın sevdiğim bir sözünü aktarayım:
“Bir çobanı bile dinle; hiçbir şey bilmiyorsa dahi, bir sürüyü senden daha iyi güdebilir.”
Beğenip beğenmememiz bir yana… Hepimizin birbirimizden öğrenebileceği bir şeyler mutlaka vardır. Bunları paylaştığımız oranda hem sevgi çemberimizi genişletiyor, hem de yalnız olmadığımı duyumsayabiliyoruz. Ayrıca, düşünce ve deneyimlerimizi aktararak kendimizi daha iyi ifade etmiş oluyor, benzer bir amaç doğrultusundaki birlikteliğimizi çoğaltıyoruz.
Antoine de Saint-Exupery’nin Yel, Kum ve Yıldızlar adlı kitabından not aldığım şu sözleri paylaşmak istiyorum:
“Kardeşlerimize bizim dışımızda yer alan, ama ortak bir amaçla bağlı olduğumuz zaman soluk alabiliriz ancak, deneyim de sevmenin birbirimize bakmak değil, aynı yöne birlikte bakmak olduğunu gösteriyor bize. İnsanlar aynı tepeye tırmanmak için, aynı ipte birleşiyorlarsa, ancak o zaman söylenebilir arkadaş oldukları, o tepede ulaşırlar birbirlerine.”
Sözü daha çok uzatmadan, şunu içtenlikle söyleyebilmek ne güzel:
Yalnız değilim!