Her gün aynı gün (mü?) | 13 Ocak 2021
|
Issız adalar, köprüler ve Osmosis | 30 Aralık 2020
|
Doğru soru hangisiydi? | 16 Aralık 2020
|
YUMURTA KARTONUNDAN KİTABA: “Geri dönüşüm muhteşem olacak” | 2 Aralık 2020
|
Doğa her zaman iyi bir fikirdir | 18 Kasım 2020
|
Körler ülkesinde bir güneş saati | 4 Kasım 2020
|
Box of no şikâyet | 21 Ekim 2020
|
Gıda da bizim, dünya da bizim, gelecek de bizim | 7 Ekim 2020
|
Ya yaşanacak 5 farklı yaşamın daha olsaydı? | 23 Eylül 2020
|
Kaza mı kader mi? | 9 Eylül 2020
|
Bir yol daha var | 26 Ağustos 2020
|
Güvende misiniz? | 12 Ağustos 2020
|
Bilgi her yerde, gerçek bilgi hiç bir yerde | 22 Temmuz 2020
|
Coşkuda yaşamak için 7 araç* | 8 Temmuz 2020
|
Ah bu maske sorunsalı | 24 Haziran 2020
|
Nefes, daha çok nefes | 10 Haziran 2020
|
Peki neleri özlemediniz? | 20 Mayıs 2020
|
Bugün neye gülümsediniz? | 6 Mayıs 2020
|
Yaşamın ta kendisi olmak | 22 Nisan 2020
|
“2525 yılında” | 8 Nisan 2020
|
Korkuda durmak yerine coşkuda yaşamak | 25 Mart 2020
|
Kadın kadının yurdudur | 11 Mart 2020
|
Herhangi biri olma kültü | 26 Şubat 2020
|
Ya Leonardo bir zaman teleskobu yaratmış olsaydı | 12 Şubat 2020
|
Gerçekten, ne istiyoruz? | 29 Ocak 2020
|
Öyle bir borç ki, kaçılası değil | 15 Ocak 2020
|
Rastlantılar, Yeni Yıl ve Aşk | 1 Ocak 2020
|
Salıncağın ritminde | 18 Aralık 2019
|
Yaşam aceleye gelmez | 4 Aralık 2019
|
Periler ülkesi | 20 Kasım 2019
|
Her şey kurmaca | 6 Kasım 2019
|
Doğunun doğusunun gülen yüzleri | 23 Ekim 2019
|
Tezgâhta neden palamut yok? | 8 Ekim 2019
|
Ancak hayalperestler dağları yürütürler | 25 Eylül 2019
|
Kendi şehrinde turist olmak | 11 Eylül 2019
|
Ağaçlar cayır cayır yanarken | 28 Ağustos 2019
|
İzler misiniz? | 7 Ağustos 2019
|
#TB zamanı gelmedi mi hâlâ? | 24 Temmuz 2019
|
Sonra... | 10 Temmuz 2019
|
Ona iyi bakın | 26 Haziran 2019
|
Sırrımı açıklıyorum: Telomerler | 12 Haziran 2019
|
Yako Amca’nın izinde | 22 Mayıs 2019
|
Dünün şifacılarından bugünün bilimine | 8 Mayıs 2019
|
Katedraller zamanı | 25 Nisan 2019
|
“Gitme, kal burada, oyna benimle!” | 10 Nisan 2019
|
Yaşama âşık | 27 Mart 2019
|
Ya bedenimiz dev bir kulaksa? | 13 Mart 2019
|
Karanlık İfşa Eder | 27 Şubat 2019
|
Slow food Slow love | 13 Şubat 2019
|
Karlar altında bir ateş | 30 Ocak 2019
|
Sessizliğin sesini dinlemek | 16 Ocak 2019
|
Kendimiz için, insanlar için, dünyamız için! | 3 Ocak 2019
|
En güzel hediye | 19 Aralık 2018
|
Mucizeyi yaratan Işık | 5 Aralık 2018
|
Otomatik pilottan çıkmak | 21 Kasım 2018
|
Haliyle de hoş geliyor | 7 Kasım 2018
|
Hikâye anlatıcılarından veri anlatıcılarına... | 24 Ekim 2018
|
Duyanlar duymayanlara duyursun | 10 Ekim 2018
|
Aynadaki kendimle kısa paslaşmalar | 26 Eylül 2018
|
Yapmaktan çok olmak | 12 Eylül 2018
|
Biz girebilir miyiz ki? | 29 Ağustos 2018
|
Hâlâ şansınız varsa eğer... | 8 Ağustos 2018
|
Haydi, yola çıkma zamanı | 25 Temmuz 2018
|
Haydi komşum, koy bir kahve | 11 Temmuz 2018
|
Kendi hediyeni kendin yarat | 27 Haziran 2018
|
Dur biraz | 6 Haziran 2018
|
Aydınlık bir geleceği böyle gençler kuracak | 23 Mayıs 2018
|
Özelleştirdikçe, sıradanlaştırıyor muyuz? | 9 Mayıs 2018
|
Hepsi isteğin içinde gizli istek ise sende gizli | 25 Nisan 2018
|
Bırakın bulutlar gökyüzünde kalsın | 11 Nisan 2018
|
Özgürlük mevsimi | 28 Mart 2018
|
Mağara resimlerini kim çizdi? | 14 Mart 2018
|
Peki ama bu büyük verinin sahibi kim? | 28 Şubat 2018
|
Edirne kökenlilere açık çağrı | 14 Şubat 2018
|
Yakınlaştıkça uzaklaşan, uzaklaştıkça yakınlaşan | 31 Ocak 2018
|
Geçmişin bugünle, bugünün geçmişle imtihanı | 17 Ocak 2018
|
Kutlamanın ta kendisidir yaşam | 4 Ocak 2018
|
Mucizeler zamanı | 20 Aralık 2017
|
Hiç birisi Şalom kadar sevilmedi | 6 Aralık 2017
|
Hangimiz tenceredeki kurbağa değil? | 22 Kasım 2017
|
Ya 100 yıl sonrası? Ya 1 yıl, ya 1 ay sonrası? | 8 Kasım 2017
|
Yılmadım / yılmadık dercesine... | 25 Ekim 2017
|
Ayna ayna söyle bana... | 11 Ekim 2017
|
Köfte gibi sosyal | 27 Eylül 2017
|
Komşu kapısı can kapısı | 13 Eylül 2017
|
Önce dallanıp budaklanır, sonra derlenip toparlanır | 23 Ağustos 2017
|
Ağızdan kulağa, kulaktan yüreğe | 9 Ağustos 2017
|
Ne dersiniz, olur mu? | 26 Temmuz 2017
|
Ya anın içinde kaybolsaydın? | 12 Temmuz 2017
|
“Bugün de yemekler pişsin, ocaklar taşsın, yürekler coşsun”* | 21 Haziran 2017
|
Sarılın | 7 Haziran 2017
|
Gökyüzü bulutluydu bu sabah | 24 Mayıs 2017
|
Ne bir yara ne bir acı | 10 Mayıs 2017
|
Gizli güzellik | 26 Nisan 2017
|
Hayal etmekle başlıyordu yaşam | 13 Nisan 2017
|
Neydi bu yolculuk dediğimiz? | 29 Mart 2017
|
Biz insan evladıyız | 15 Mart 2017
|
Biz taşla sevişiyoruz | 1 Mart 2017
|
Aşk yağsın | 15 Şubat 2017
|
“Mucizeler el ele dolaşır” | 1 Şubat 2017
|
Küçük çakıl taşının hikâyesi | 18 Ocak 2017
|
Aşkla yazdığını, aşkla yaşa | 4 Ocak 2017
|
İnadına ışığımızı saçacağız | 21 Aralık 2016
|
Çocuklar, ah o çocuklar... | 7 Aralık 2016
|
Başını kaldırıp bakmak lazım | 23 Kasım 2016
|
Seyirci mi kalacaksınız, yaratıcı mı olacaksınız? | 9 Kasım 2016
|
İnsanını kaybeden yapılar | 26 Ekim 2016
|
Deneyin, sonucuna inanmayacaksınız | 13 Ekim 2016
|
Hepimiz aynı evin çocuklarıyız | 28 Eylül 2016
|
Deli bir sabah… Deli bir kadın… | 7 Eylül 2016
|
Oyun ciddi bir iştir | 24 Ağustos 2016
|
Bir gecede yok oluyorlar | 10 Ağustos 2016
|
Ani değişim anlarında dengede kalmanın 7 adımı | 27 Temmuz 2016
|
Her şeyi anlayacaksın | 13 Temmuz 2016
|
Yaşam her daim önceliklidir | 13 Temmuz 2016
|
Ne fazla ne noksan; sadece doksan | 22 Haziran 2016
|
Tıpkı yaşam gibi (Maestro’yu Ağırlamak-2) | 8 Haziran 2016
|
Maestro’yu ağırlamak | 25 Mayıs 2016
|
Mutlu, hızlı bir yıldız gibi | 11 Mayıs 2016
|
Belki de yaşamın kendisi... | 27 Nisan 2016
|
Göç, yine göç | 13 Nisan 2016
|
Hattı şefkat yoktur; sathı şefkat vardır | 30 Mart 2016
|
Dinlemesini bilsek... | 16 Mart 2016
|
Buraya ne için geldim? | 2 Mart 2016
|
Kaç yüzde bin kişi? | 17 Şubat 2016
|
Bodur şubat ayı ve Çekirge | 3 Şubat 2016
|
Deborah’ın mirası neydi? | 20 Ocak 2016
|
Analı kızlı bilgelik defterinin akibeti | 6 Ocak 2016
|
Rüzgarın Cuma, Cumartesi, Pazar Hatıraları | 23 Aralık 2015
|
Belki bir ışık da siz olursunuz | 9 Aralık 2015
|
Ya yaşamı bir oyuna çevirsek? | 25 Kasım 2015
|
Okyanusta küçük bir damla | 11 Kasım 2015
|
Bir aslan artık o | 28 Ekim 2015
|
“Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş demektir”* | 14 Ekim 2015
|
Hayal et, olsun!
| 30 Eylül 2015
|
Her birimiz Yarım | 9 Eylül 2015
|
“Gök testisinde akacak bir yol aç” | 26 Ağustos 2015
|
Benimle çıkar mısın? | 12 Ağustos 2015
|
Karanlık aydınlığı da taşır içinde | 29 Temmuz 2015
|
Peki ya siz? | 8 Temmuz 2015
|
Omfalyon ile Milyon taşı arasında | 24 Haziran 2015
|
“Dingir Haldi nini şie şu a a i e niri ida kupa kapi rime iştie” | 10 Haziran 2015
|
Sazan ve sandık | 27 Mayıs 2015
|
“Kürt yoktu ki!” | 13 Mayıs 2015
|
6. kuralı hatırla | 29 Nisan 2015
|
İdil Biret, bir harika çocuğun portresi | 15 Nisan 2015
|
Boşluktaki fırsat | 2 Nisan 2015
|
“Evini yık, ondan bir tekne yap ve hayat kurtar!” | 18 Mart 2015
|
“Hayat kısa, sanat uzun, fırsat kaçıcı” | 4 Mart 2015
|
Giderek yolsuzlaşıyoruz! | 18 Şubat 2015
|
Bal rengi taş binaların arasına bir davet | 4 Şubat 2015
|
Sonsuz zamansızlıkta bir nefes insan | 21 Ocak 2015
|
“Yenen yerde bereket olur” | 7 Ocak 2015
|
2015’e doğru | 24 Aralık 2014
|
Zaman yolculuğu Geleceğe ve geçmişe | 10 Aralık 2014
|
Ben de buradayım | 26 Kasım 2014
|
“Bu toprağın derinliklerine kanımı akıttım” | 12 Kasım 2014
|
Düzen ve değişim | 29 Ekim 2014
|
Reklam arası/ Göçebe bakış | 1 Ekim 2014
|
Son otobüs | 3 Eylül 2014
|
İnanmayın! Olun! | 13 Ağustos 2014
|
Sadece bir nefes sevgi | 23 Temmuz 2014
|
Çocuklarımızı geri ver | 2 Temmuz 2014
|
Aslında o kadar da kötü değil durum... | 25 Haziran 2014
|
Bazen küçücük bir adım... | 4 Haziran 2014
|
Gülsüm, Hatice, Roza, Nagihan, Edith ve tüm isimsiz diğerleri... | 7 Mayıs 2014
|
Gecenin sakladığı | 2 Nisan 2014
|
Direniş | 5 Mart 2014
|
Sevgi varlığı | 5 Şubat 2014
|
Merhaba | 8 Ocak 2014
|