“Jasmin her dokunduğu kişiye çok büyük sevgi verdi, vedası da o yüzden kalabalık oldu”

Annesi Sibel Baruh: “UZUN ZAMANDIR O BENİM ANNEMDİ”

“Benim kızım gerçekten çok özeldi. İnanılmaz güçlüydü, inanılmaz iyi kalpliydi. Hayatını hayvanlara adamıştı. Sevgi doluydu.

Hepimizin hayatını o yönlendiriyordu. İnanılmaz şekilde, her şeye çare bulan biriydi. Çok uzun zamandır o benim annemdi. Ve ben onsuz yaşamayı bilmiyorum. Çok özlüyorum.

Diğer kızlar da çok özeldi. Bu çocukların hepsinde bir şeyler vardı. Gerçekten anlam veremiyorum.”

Kız kardeşi Vanessa Baruh: “JASMİN’İN KARDEŞİ OLDUĞUM İÇİN GURUR DUYUYORUM”

Jasmin Baruh Siloni’nin hayatındaki en önemli yerlerden birine sahip olan, kendisinden 3,5 yaş küçük kız kardeşi Vanessa Baruh idi. Vanessa, ablasını kaybetmesinin ardından mesleği olan avukatlığı bırakarak, Jasmin’in yarattığı Baguette Jewellery için çalışacağını açıkladı. Vanessa, ‘hayatının en değerlisi’ ablasını anlatıyor:

“Öncelikle ablam hayatımdaki en önemli kişi. Bizim onunla abla-kardeşten öte bir ilişkimiz vardı. ‘Vardı’ demek şu an çok ağır geliyor, onun için ‘var’ diyeceğim.

Bana her zaman bir abladan çok bir anne gibi, çok yol gösterdi, bu nedenle kanadım kırık hissediyorum. Bir daha uçamayacağımı biliyorum. O benim için her zaman sonsuz bir destekti.

Benim ablam çok değerleri olan, değerlere sahip çıkan, insani değerleri yüksek olan biri. Çok doğrucudur. Çok hayvan sever biridir. Gerçekten bir karıncayı bile incitemeyecek biri…

Güçlü duruşuyla, yaşı kaç olursa olsun, herkese dersini verir. Hiçbir şeyden çekinmez, bağrı her zaman önde, başı dimdik! Her zaman kendi değerlerinin arkasından gider. Kimsenin hakkını yemez ve kimseyi ezdirmez.

Bizim onunla bambaşka bir dilimiz vardı. Bizde hiçbir Şabat yemeği, sıradan bir aile yemeği gibi geçmedi. Her zaman müzikler açılır, dans edilir, kıyafetler denenir.

Bizim ailede, özellikle annem ve babam sevgilerini gösteren ebeveynlerdir. Her zaman bizi ne kadar sevdiklerini söyler, her zaman bize ne kadar değer verdiklerini, ne kadar değerli olduğumuzu hatırlatırlar. Ben ablama, uçak kazasından yedi saat önce onu ne kadar sevdiğimi söyleyen bir mesaj attım. Bir gece önce üç kez görüştük.

O esmer, ben sarışın olduğum için fiziksel açıdan birbirimize benzemiyoruz. Ama bazen insanlar beni ona benzettiğinde o kadar mutlu oluyorum ki. Gurur duyuyorum ve kendimi çok şanslı hissediyorum, onun kardeşi olduğum için.

Artık bundan sonra hayatta alacağım her türlü kararı ‘Acaba Jasmin ne düşünürdü?’ ‘Acaba ben bu kararı alırken bana ne yolu izlememi söylerdi’yi düşünerek hareket edeceğim. Artık onun anısını yaşatmak için yaşayacağım, kendimi buna adayacağım.

En yakın arkadaşımı, ablamı, bana annelik yapan bir insanı, en değerlimi çok acı bir şekilde kaybettim maalesef. Hayatımdan çok şey eksildi. Daha önemlisi dünyadan eşsiz bir değer eksildi. İnsanlığa gerçekten çok şey katabilecek biriydi. Çok güzel bir insanı kaybettik.

Ve en önemlisi hiçbir keşke’si, hiçbir üzgünlüğü olmadı bu güne kadar. Son gününe kadar çok güzel yaşadı.”

 Eşi Moris Siloni: “DOKUNDUĞU HER YERE ÇOK BÜYÜK SEVGİ BIRAKTI”

Eşi Moris Siloni, on bir yıldan daha uzun bir yaşamı paylaştığı Jasmin’i anlattı:

“Jasmin çok çalışkan, sorumluluklarını çok iyi bilen, hiçbir yanlışa yatkınlığı bile olmayan, hayatı çok dürüst, düzgün yaşayan, kalbi çok çok büyük olan biriydi. Hayatında çok fazla tabusu olmayan, hatta sevgisi ile birçok tabuları kıran bir kızdı.

Eminim herkesin kalbi çok büyük, herkesin sevdiği çok özel ancak bu aile içerisinde çok farklı bir sevgi, çok farklı bir birliktelik ve bir bağlılık gördüm ben.

19 yaşımdan beri, 11,5 senedir Jasmin’le beraberim. Bizimki de biraz sıra dışı bir birliktelikti; iyi ki de öyle olmuş. Beraber büyüdük, kendimizi, birbirimizi beraber tanıdık. Hayatımızın içindeki geçişlerimizde hep beraber olduk, birbirimize destek olduk. Daha çok o bana destek oldu; birçok noktada hep yanımda oldu. Her türlü inişte, çıkışta çok iyi bir hayat arkadaşı oldu.

1,5 sene içerisinde bile evliliğimizin içindeki hızlı gelişimi gözlemledim. İleri dönük çok güzel hayallerim, hayallerimiz vardı. Maalesef Jasmin’le birlikte o hayallerimizi de kaybettik.

11 Mart’a kadar hayat çok güzeldi.

Jasmin işinde başarılı genç bir girişimciydi. Hiçbir zaman profesyonel çalışmak istemedi, her zaman kendi işini yapmak istedi. Mücevhere her zaman tutkuluydu ve iyi bir mücevher müşterisiydi. Zaman içerisinde mücevherci oldu, çok da iyi oldu. Çok güzel bir marka yarattı, ufak ufak başlayarak her geçen gün üzerine biraz daha ekleyerek, güzel yerlere getirdi. Markasının daha da büyümesini bekliyorduk ileride.

Jasmin çok iyi bir evlat, çok iyi bir eş, çok iyi bir abla, çok iyi bir arkadaştı. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki her dokunduğu yere çok büyük sevgi bıraktı. Her dokunduğu kişiye çok büyük sevgi verdi. Vedası da o yüzden kalabalık ve yankılı oldu.

Kazada hayatını kaybeden her kız birbirinden değerliydi, özel ve güzel insanlardı. Hiçbiri hayata turist gelmiş insanlar değildi. Jasmin kesinlikle hayata turist gelmiş bir insan değildi. Her noktasında hayatın içine dokunan, hayatından geçen insanların her birine güzel dokunuşu olan bir insandı. Arabasını park eden otoparkçı ile dahi güzel bir ilişkisi olan biriydi. Çok sevgi dolu ve dışa dönüktü.

Onu kaybetmek gerçekten çok acı. Ölüm hayatın gerçeği ancak böylesini hiç kimse düşünemezdi.”

 Babası İzzet Baruh: “BENİM YOL GÖSTERİCİMDİ”

Bir babanın kızı için “Yol göstericimdi” diyebilmesi, Jasmin’in hayatındaki insanları ne kadar olumlu yönde etkilediğinin en güzel kanıtı. İşte babası İzzet Baruh’un ağzından kızı Jasmin:

“Jasmin’in doğduğu günden itibaren en önemli özelliği çok naif olmasıydı. Merhametliydi… Hayvanlara karşı, insanlara karşı, yaşlılara, düşkünlere karşı zaaflıydı. Zaafı zaaf derecesindeydi.

Hayatımda tanıdığım, sorumluluğunu bilen, dersini çalışan, gününde her işini tamamlayan ve yaptığı bir yanlıştan dolayı hayatı boyunca hep utanç duyan biriydi.

Hiçbir zaman bana yalan söylemedi. Hayatında ağzına sigara koymadı, kötü şeylere asla bulaşmadı.

Benim hayatımdaki nefesimdi.

Ben çok iyi bir arkadaşımı, yol göstericimi, hayattaki üç büyük değerimden birini kaybettim. Onu kalbimde taşıyacağım. Zaten en zengin yerim kalbim.

Kız kardeşine çok güzel bir iş bıraktı. Kız kardeşinin önüne vizyon katacak çok önemli bir iş yaptı.

İnsanları barıştırdı. Benim en az on kişiyle dargınlığımı bitirdi.

Bu olaydan sonra birçok insan bana çok yaşananlardan etkilendiklerini, yurt dışından çocuklarını getirttiklerini, artık çocuklarından uzakta kalmak istemediklerini belirtti. Jasmin insanların hayatına yeni bir bakış açısı kattı. Bu on bir kişinin kaybı aslında tüm Türkiye’de, bütün evladı olan, bütün insan olan insanlar için bir barış elçisi niteliğinde oldu.

Nur içinde yatsın.”

JASMİN VE BAGUETTE

Ortağım Jasmin hayat dolu, enerjik ve çok mutlu biriydi. Ailesi onun için her şeydi. Ortaklığımız boyunca birbirimizi hiç kırmadık ve bir tartışma esnasında bile birbirimize KANKİM demeyi ihmal etmedik… Baguette’e âşıktı ve enerjisinin büyük bir bölümünü Baguette’e harcardı… Onun enerjisi üretim kısmında bana büyük güç ve motivasyon sağlardı. Bu sürede dostum, arkadaşım ve ortağım oldu. Benimle üzüntüsünü, sevincini, mutluluğunu, hayallerini ve mesaisini paylaştı. Enerjisi ile bana güç verdiği, her tarafa mutluluk saçıp günlerimi güzelleştirdiği, alakasız bir konuda bile beni ve çevresini gülme krizlerine soktuğu, sonsuz güveni, iyi niyeti, çocuksu heyecanlarıyla birlikte Baguette’e harcadığı tüm zamanlar ve hayatıma kattığı her renk için ona sonsuz teşekkür ederim. Seni hiç unutmayacağım. Nurlar içinde uyu. Mekânın cennet olsun melek kalpli JASMİN.

Murat Ali Gök

Jasmin’in ailesi kızlarının adını yaşatacak bir köpek çiftliği kurmayı planlıyor. Ulus Özel Musevi Okulunda da, Jasmin Baruh Siloni ve Liana Kalma Hananel adına, tamamen eğitim amacıyla kullanılacak, bir fon oluşturulduğunu da hatırlatıyorlar.