Pittsburgh’ta Yaşam Ağacı Sinagogunda 11 kişinin ölmesi ile sonuçlanan terör eylemi sonrası basına konuşan cemaat yetkilileri binanın güvenliğinin olduğunu ancak Şabat (Cumartesi) günü sünnet töreni ve ziyaretçilerin sayısının fazla olması dolayısı ile kapıda detaylı bir kontrol yapılmadığını belirtmişti.
Dünyanın İsrail’den sonra en büyük Yahudi nüfusuna sahip ABD’de sinagogların çokluğu ve nispeten hafif sayılacak güvenliği dikkat çeker. Ancak güvenlik Avrupa’ya göre çok zayıftır.
Avrupa’da sinagoglar, dışarıda tepeden tırnağa silahlı polisler; içerde çelik kapılar ve özel tesisatlar ile korunuyor. Ancak ABD’nin böyle bir sisteme geçmesi şimdilik uzak görünüyor.
Özgürlükler ülkesi olarak bilinen, Çin mahallesinde Çin, İtalyan mahallesinde İtalyan bayraklarının dalgalandığı, kiminin sarıkla, kiminin takke veya kipa ile gezmesinin vazgeçilmez insanlık hakkı olduğu Yeni Dünya’da sinagogların önüne makineli tüfekli askerler koymak Amerikan Yahudilerine şimdilik ters geliyor.
Ancak Pittsburgh’ta ABD tarihine geçen katliam konuyu yeniden gündeme getirdi.
Washington Post’a konuşan İnançlar Arası Diyalog Birliği Başkanı Rav Jack Moline, silahlı askerlerin ziyaretçileri iteceğini ve daha az kişinin dualara katılacağını savunuyor.
Detroit Bölgesi Yahudi Federasyonu Güvenlik Direktörü Gary Skorski ise basına yaptığı açıklamada, Trump’ın sinagogları Avrupa normları ile koruma altına alma fikrine sıcak baktığını belirtti.
Ancak Skorski’nin tavsiyesinin hayata geçirilmesinin ABD’de en az on yıl alacağı belirtiliyor.
Bunun en büyük sebebi Avrupa’daki sistemin yıllar içinde terör eylemlerinden ders alarak gelişmiş olması ve askerler dışında güvenliğe destek veren arka cephedeki personelin Avrupa’da gönüllülerden oluşması.
