İstanbul’da, 40 sene sonra oyuncularını tekrar bir araya toplayan ‘Kula’ Müzikali, İsrail’de Türkiyeliler Birliği (İYT) ve Hahambaşılık Vakfının girişimleriyle üç gece boyunca izleyicilerine duygulu ve nostaljik anlar yaşattı.
Kula Müzikali İsrail’de ilk kez 1986 senesinde sahnelendi. O yıl küçük bir oyuncu kadrosundan oluşan Kula ekibi, bu kez sahnede 40, sahne arkasında ise altı kişinin yanı sıra, orkestrada görevli altı sanatçı ve 16 kadar çocuk oyuncusu ile görkemli bir kadro halinde sahnede yer aldı.
Oyunu İsrail’e getirme projesi başta gerçekleşmesi imkânsız bir fikir gibi görünse de, yıl boyunca süren görüşmeler, toplantılar, gün aşırı telefon konuşmaları ve İYT Başkanı Ovi Roditi Gülerşen’in kararlı bir şekilde bu amaca odaklanması ile hedefine ulaştı.
Üç gösterinin bine aşkın bileti, bir ay öncesinden satıldı.
Oyunun ilk sahneleneceği 1 Kasım günü İsrail’e giden ekip Ben Gurion Havaalanında coşku ve heyecanla karşılandı.
Sahnedeki diyalog ve anneannelerimizin şarkılarıyla ile toplumumuzun 1930’lu yıllarda yaşamlarını sürdürdükleri Kuledibi’ne nostaljik bir yolculuğa çıkıldı. Mahallenin hahamı, balıkçısı, boyikoz satıcısı, evleri dolaşan sütçüsü, yaşanmış ve yaşanamamış eski aşkları, ev kadınlarının günlük hayatı ve dedikoduları, mahallenin efsane ayyaş Moiz’i, disiplinli Fransızca öğretmeni, Yazıcı sokak ve çevrenin tüm sakinleri ile hep birlikte bir zaman tünelinden geçtik. Kâh güldük, kâh gözyaşı döktük ve bol bol alkışladık. Konu ve oyuncuların muhteşem performansları, nostaljik Ladino şarkıları, eşlik eden mükemmel orkestra herkesi bir başka dünyaya taşıdı.
Kula 930 oyuncuları, yazarları, yönetmen, orkestra ve teknik ekipten oluşan altmış kişiyi aşan topluluk ile birlikte İYT yöneticilerinin katıldığı Şabat yemeğinde bir ağızdan şarkılarla adeta büyük bir aile yemeği yaşandı. Türkiye Yahudi Toplumu Başkanı İsak İbrahimzadeh’nin son anda geceye katılması büyük bir sevinç yarattı. Natan Siliki’nin, Şabat dualarını okumasından sonra söz alan İbrahimzadeh, gecenin anısına Kula ekibinin Ressam Jackie Arditty’ye hazırlattığı Kula müzikali temasını taşıyan tablosunu Ovi Gülerşen’e sundu.
Cumartesi gecesi sahnelenen oyunda Gülerşen, geceyi onurlandıran Türk Yahudi Toplumu Başkanı İsak İbrahimzadeh’e teşekkür ettikten sonra, İYT Onursal Başkanı Selim Salti, Moatsa (Danışmanlar Kurulu) Başkanı Av. Yakup Barokas, yol boyunca yardımlarını esirgemeyen Ezra Behar, Elda Sasun, Avi Sinik, Eti Granit, Moshe Peres, Violet Behar, Soli Çemberci, Alper Cağlı, Yosi Beraha, Yosi Geron ve eşi Luis Gülerşen’e de teşekkür etti.
Son gece ise Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva’yı izleyiciler arasında görmek herkesi çok mutlu etti. Tel Aviv Türk Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet İlker Başaran ve THY ofisi çalışanları da izleyiciler arasındaydı.
Rav Haleva, Gülerşen’i kutladıktan sonra “Tora, yapısı itibarı ile fazla kelimeyle konuşmaz. Az kelimeyle bizlere mesajlarını yollar. Tek bir yerde, ‘çocuklarını eğit’ emrinde, fazla cümle kullanır. Onların eğitimi için, ‘Çocuklara tekrar et, evde otururken, yolda giderken, yatarken, kalkarken çocuklarınla konuş’ demek suretiyle eğitimin önemini anlatır. Çünkü eğitim Tora’mızın en büyük gayesidir ve sizler bu piyes, bu muhteşem tablo ile bize eski günlerimizi yaşattınız.
Temennim ve duam böyle oyunlarla, toplumumuzu beraber kılmak. Şevet ahim gam Yahad. Kardeşler beraber oturalım hem de beraber olalım.
Burada büyük bir mesaj var; kardeşler birlikte olalım, beraber. Yalnız ikili olarak değil. Düşünce ile de beraber olalım. Çok kişiler yan yana otururlar ama belahat değildirler. Birlikte menfaatlerini koruyorlar, sizde onları fiziken beraber görüyorsunuz fakat kalben, ruhen bambaşka iki ayrı dünya da yaşıyorlar. Bu mesajı anlayalım ve bu yüzden sadece birlikte oturmakla yetinmeyelim, kalben de bir olalım. Şevet ahim. Gam Yahad” dedi.
Daha nice etkinliklerde birlikte aynı yürekle bir arada olmak dileklerimizle.
