Web´den Seçmeler

• Deniz Bensusan´ın hikayesinde ise göç var. Yazar onunla Ladino üzerine çektiği belgeseli, anneannesini ve kolyesini konuşmuş.Bensusan "göç etmiş olmayı, sürekli dil ve toprak değiştirmek durumunda olmayı" şöyle anlatıyor: "Göç dünyadaki en acıklı şeylerden biri bence. Ben de biraz o süreçteyim, yapmak istediğim şeyler yurtdışında olduğundan kendimi de zorunlu göçe mecbur edeceğim gibi görünüyor. Pınar Tarcan - Bianet

İzak BARON Diğer
26 Aralık 2018 Çarşamba
  • “DÜRÜST İNSANLAR, KEŞKE HEPİMİZ YAHUDİ OLSAK”

Geçen hafta sonlarından birinde İzmir’de Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği (SEHAK) tarafından gerçekleştirilen Hafıza Yürüyüşü ve Eğitimi programı sürecinde aklıma düşüşenlerden birkaçı idi bunlar. Konumuz İzmir yangını üzerine ve İzmir’deki Yahudi kültürü üzerine bir hafıza çalışması ile bağlantılıydı. İzmir’de yaşamış Yahudilerin yaşam alanlarını gezerek, onlardan kalanları görüntüleyip, halk ile röportaj yaparak uzun bir gün geçirdik. Çekeceğimiz kısa filme veri toplama temelinde geçen süre boyunca hayli hikâye topladık. Korkan ve röportaj vermek istemeyen kişi sayısı epey fazla olsa da, birkaç kelimeyi yan yana getirip fikrini söylemeye çalışan, bilgisi, tanışlığı sayesinde yaşanmışlıklarını anlatan kişilerle de konuştuk. Onlara  “Yahudi kültürü hakkında ne biliyorsunuz?”, “Çevrenizde tanıdığınız Yahudiler var m?”, “Yahudilerin görünürlükleri eskiye nazaran neden azaldı?” diye sorduk.

Farklı fikirlerle karşılaştık; “Neden sinagoglardan bahsediyorsunuz da camilerden bahsetmiyorsunuz? Siz Müslüman değil misiniz?’”, “Ticari hayatımızda bir sorun yok, bizce görünüyorlar”, “Zamanla asimile oldular”, “Egemenin dili ile konuşulduğunda, unutuş kaçınılmazdır”, “Ticari hayatta anlaşmazlıklardan ziyade entelektüel ve politik sahada yaşanan anlaşmazlıklar bize daha farklı bilgiler verir”, “Dürüst insanlar, keşke hepimiz Yahudi olsak”, “Sizinkiler (Yahudileri kastettiklerini düşünerek) insan öldürüyor” diyenler oldu.

Gözde Yılmaz

https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2018/12/22/hafiza-ve-unutus/

 

  • 3 KASIM 1943’TE TÜRKÇEYE “HASAT ZAMANI FESTİVALİ” OLARAK TERCÜME EDİLEBİLECEK EMTEFEST OPERASYONUNDA, NE YAZIK Kİ, NAZİ KAMPINDAKİ 17 BİN MAHKÛM VURULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ VE KAMP DIŞINDA AÇILAN ÇUKURLARA GÖMÜLMÜŞTÜ

Tahmin edersiniz ki, 20. yüzyılın ortasında, insan görünümlü bu barbar ve beraberindeki hasta ruhlu korkaklar, Yahudilere yapmadıklarını bırakmamışlardı. Bildiğim ve daha önce ilgilendiğim bir alan ve çok okuduğum bir dönem olmasına rağmen, yine de öylesine dehşete düşmüştüm ki, hissettiklerimi yansıtırken, romanın bu denli dehşet içermemesi için özen göstermek zorunda kaldım. Bu zor oldu. Orada yaşananları bizzat yaşayıp kurtulabilenlerle de görüştüm.

Birisi bana, Majdanek Ölüm Kampından kurtulmayı başardığını anlatmıştı. İlerleyen yaşına rağmen, kampta görevli herkesin, organize kötülüğün nasıl parçası olduklarını dün gibi hatırlayarak aktarmıştı. Dün ise bir haber okudum.

Almanya’da Frankfurt Mahkemesi, Majdanek Nazi Ölüm Kampının eski bir gardiyanını, ileri yaşı dolayısı katliamlara yataklık etmekten yargılamaktan vazgeçtiğini açıklamış. Alman mahkemesi, 97 yaşındaki Nazi ölüm kampı gardiyanını yargılamamaya karar vermiş. Alman Savcılığı, adı hiç açıklanmamış 97 yaşındaki Nazi ölüm kampı gardiyanının sağlığı hakkında bir dizi raporu inceledikten sonra bu kararın alındığını belirtmiş. Savcılığın ısrarlı tutumuna rağmen, gardiyanın, son sağlık raporlarının, mahkeme edilmeye uygun olmadığını gösterdiği bildirilmiş.

Majdanek Nazi Ölüm Kampı eski gardiyanı, 1943 yılı ile 1944 arasında Nazi işgali altındaki Polonya’daki Nazi kampında gardiyan olarak çalışıyordu. 2017 yılında açılan mahkeme dosyası, gardiyanı Nazilerin Emtefest operasyonunda aktif rol almakla suçluyordu.

3 Kasım 1943’te Türkçeye “hasat zamanı festivali” olarak tercüme edilebilecek Emtefest operasyonunda, ne yazık ki, Nazi kampındaki 17 bin mahkûm vurularak öldürülmüş ve kamp dışında açılan çukurlara gömülmüştü.

Evet, yaş ve sağlık bazı süreçlere engel ama 97 yaşındaki eski gardiyan, o kamptayken acaba bunu oradaki Yahudi insanlar için bir kez bile düşünmüş müydü?

Ferhat Atik

http://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j229/a33935-Bir-adaletsizlik-daha

 

  • USTA FOTOĞRAFÇI "ÜLKEMİN GÜZELLİKLERİNİ DÜNYAYA YAYMAYA BAYILIYORUM" DEDİĞİNDE, ERDOĞAN'IN YÜZÜNDEKİ O NEŞE, O MUTLULUK İFADESİNİ KEŞKE MİLYONLAR GÖRSEYDİ

Benden üç yaş büyük İzzet Keribar'ı iç spiker tanıtırken "Gençken" demişti. Erdoğan, "Yanlış söyledi" dedi, "Sen hâlâ gençsin.." İltifat değil, gerçekti söylediği.. Keribar sahiden, benden en az 10 yaş genç gösteriyordu.

Çakı gibiydi.

Erdoğan "Nelerin fotoğraflarını çekmeyi seviyorsun" dedi, Keribar'a.. Usta fotoğrafçı "Ülkemin güzelliklerini dünyaya yaymaya bayılıyorum" dediğinde, Erdoğan'ın yüzündeki o neşe, o mutluluk ifadesini keşke milyonlar görseydi.

HINCAL ULUÇ

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2018/12/21/is-olsun-saat-dolsun-kanallari

 

  • MORİS ŞİNASİ HASTANESİ, SADECE BİR ÇOCUK HASTANESİ DEĞİLDİR. AZİZ MİLLETİMİZİN DİNİ, DİLİ, IRKI… NE OLURSA OLSUN, İNSANA BAKIŞININ SEMBOL MÜHÜRLERİNDEN BİRİDİR

Manisa’da Milletlerarası Moris Şinasi Çocuk Hastanesi diye bir hastane vardı. 1933’ten beri Manisa’da fakir-fukaranın çoluk çocuğuna hizmet veriyordu. Bu hastane Manisalı bir Musevî olan Musa Eskenazi’nin vasiyeti üzerine yapılmıştı.

Musa 1855 yılında Manisa’da doğar. Fakir bir ailenin dördüncü çocuğudur. Okuma-yazması bile yoktur. 14 yaşındayken amansız bir hastalığa yakalanır. Tedavi için parası pulu yoktur. Hafsa Sultan adını taşıyan Manisa Şifahânesi’nde Dr. Şinasi Bey tarafından uzun süren bir tedavi sonrası sağlığına kavuşturulur. Fakir olduğu için de tek kuruş para alınmaz!..

Musevî Musa, Müslüman bir doktorun çabasını ve hastanenin tek kuruş para almamasını hayatı boyunca unutmaz.

Sağlığına kavuştuktan sonra ekmek derdine düşer, Musevî mezarlığında bekçilik yapar, ancak okuma-yazması olmadığı için, gelen şikâyetler üzerine işine son verilir.

Ekmek parası uğruna kardeşi Salomon’la beraber İskenderiye’ye gider. Bir tütün tüccarının yanında çalışır, sonra Amerika’ya gider. Burada tütün ve sigara ticaretine başlar. Osmanlı tütününden ürettiği sigaralarla piyasada önemli bir yer tutar. Sultan Abdülhamid’den nişan alır. Kısa zamanda Amerikalı milyonerler arasına girer.

1929’da vefat eder… Hastalığı sırasında servetinden 1.000.000 (bir milyon) dolar ayırır ve bu paranın 200.000 doları ile Manisa’da bir çocuk hastanesi yaptırılmasını, 800.000 dolarının da menkul kıymetlere yatırılarak, her yıl bu paranın gelirinin bu hastaneye gönderilmesini vasiyet eder.

Vasiyetini eşi Laurette ben Rubi yerine getirir. Bu hastane 1933’ten beri, bu vakfiyenin geliriyle hizmet vermektedir.

Moris Şinasi Hastanesi, sadece bir çocuk hastanesi değildir. Aziz Milletimizin dini, dili, ırkı… ne olursa olsun, insana bakışının sembol mühürlerinden biridir.

Dünya’da da ikinci bir örneği yoktur!..

Manisa Şehir Hastanesi açılınca, Moris Şinasi Hastanesi tüm müştemilatıyla buraya taşındı!..

Hastane, şu anda tinerci yatağına dönüştü bile!..

Vakıf da, vakıf senedinde yer alan maddeler gereği her yıl gönderdiği parayı artık göndermeyecek!..

Kısaca, Moris Şinasi ve kurduğu hastane tarihin tozlu raflarındaki yerini alacak!...

Sayın Bakanım, el atın!.. Moris Şinasi’nin binalarını hemen elden geçirin ve hiç olmazsa bir-iki birimini açık tutun!..

Tarihe ve vefaya ihanet, bu aziz milletin asil genlerinde derin yaralar açar!..

Moris Şinasi Çocuk Hastanesi, bir bina değildir. İçinde doktorların hasta baktığı bir birim de değildir!..

Bir milletin genetiğinin ve vefa denen asalet geninin mührüdür!..

İnsanlık bu mührü kaybetmemelidir!..

PROF. DR. MEHMET ÇELİK

http://www.gunes.com/yazarlar/prof-dr-mehmet-celik/saglik-bakanina%A0acik-mektup-938307

 

  • BAŞBAKAN MODİ İLE İSRAİL BAŞBAKANI BENJAMİN NETANYAHU ARASINDAKİ KİMYA, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İKİLİ İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR BİLEŞEN OLDU

Stratejik olarak, Hindistan ve İsrail, özellikle DEAŞ gibi aşırılık yanlısı grupların yükselişinden sonra terörle mücadelede yakın ilişkiler geliştirdiler. Onların işbirliği, terörist gruplara yönelik istihbarat paylaşımı ve ortak eğitimden oluşuyordu. Silahlar açısından Hindistan, İsrail askeri teçhizatının en büyük alıcısı  olurken, İsrail Rusya'dan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ni geride bırakarak ikinci en büyük savunma tedarikçisi haline geldi. Sadece on yıl içinde, 1999 ve 2009 yılları arasında, iki ülke arasındaki askeri ticaret 9 milyar dolar civarındaydı.

En dramatik dönüş, Hindistan'da 2014 yılında Başbakan Narendra Modi'nin iktidara gelmesiyle birlikte siyasal-diplomatik düzeyde gerçekleşti. İsrail'e karşı kendine özgü duruşu, liderlerin ülkeler arasındaki ilişkilerde büyük fark yarattığını kanıtlıyor. Modi, Temmuz 2017'de İsrail'e resmi bir ziyaret gerçekleştiren ilk Hindistan başbakanıydı.

İsrail'in görüş açısındaki bir diğer önemli gelişme ise, Modi altında Hindistan'ın Birleşmiş Milletler'de İsrail'e karşı birkaç kararda oy kullanmasından kaçınmasıydı. Başbakan Modi ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasındaki kimya, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesinde önemli bir bileşen oldu. Netanyahu, Modi'yi Ocak 2018'de Hindistan'ı ziyaret ederek karşılık verdi. Bu iki ziyaret sırasında, iki taraf çeşitli alanlarda iki devlet arasında işbirliğini ilerletme amaçlı anlaşmalar imzaladı.

OFRA BENGİO

https://www.dunyabulteni.net/asya/hindistan-ve-israil-enigmatik-iliskilerin-dezavantaji-h435009.html

 

  • İSTANBUL'DA BÜYÜYEN YAİRA RUSO, KARAKÖY'DE BİR MUHASEBE MÜDÜRÜ OLAN BÜYÜK DEDESİNDEN KALAN HESAP MAKİNESİNİ AİLE YADİGARI YAPMIŞ

Deniz Bensusan'ın hikayesinde ise göç var. Yazar onunla Ladino üzerine çektiği belgeseli, anneannesini ve kolyesini konuşmuş.

Bensusan "göç etmiş olmayı, sürekli dil ve toprak değiştirmek durumunda olmayı" şöyle anlatıyor:

"Göç dünyadaki en acıklı şeylerden biri bence. Ben de biraz o süreçteyim, yapmak istediğim şeyler yurtdışında olduğundan kendimi de zorunlu göçe mecbur edeceğim gibi görünüyor.

"Fakat onlar işkence ile gittiler, ben lüksümden gidiyorum. Bunu bilmek, gezerken beni sersemletiyor."

(…) İstanbul'da büyüyen Yaira Ruso, Karaköy'de bir muhasebe müdürü olan büyük dedesinden kalan hesap makinesini aile yadigarı yapmış.

Hala çalışıyormuş, sadece eskiymiş. "Ben çok küçüktüm, grandpapanın onu kullandığını hiç hatırlamıyorum ama annemler hatırlıyor. Ve hesap makinesi bizim eve geldiğinde fark ettim ki, gözüm hep o hesap makinesine takılıyormuş" diye anlatıyor.

Makinenin ona düşündüğü "Eskiden insanların o makinelerle uğraşarak elde ettiklerini biz iki dakikada cep telefonuyla yapıyoruz" duygusuymuş.

Pınar Tarcan

http://m.bianet.org/biamag/azinliklar/203778-bir-hatirlama-bicimi-olarak-aile-yadigarlari

 

  • KISACASI TRUMP; İSRAİL’LE DİYALOG İÇİNDE OLAN VE İRAN’A KARŞI POLİTİKALARINA SEKTE VURMAYAN BİR TÜRKİYE’YE TÜM KARTLARINI AÇMAYA HAZIR

ABD Başkanı’nın şu an önceliği, İran’ın askeri varlığını öncelikle Suriye’de bitirmek. Tahran’a karşı baş müttefiki olan Suudi Arabistan ise şu anda Kaşıkçı cinayeti sebebiyle karışık. Bunun için de İran’a karşı yeni ve güçlü bir müttefike ihtiyacı var. Türkiye’nin işbirliği bu yüzden hayati. Dolayısıyla Ankara’nın Astana süreci kapsamında İran ve Rusya’yla geliştirdiği ilişkisinde yavaş yavaş frene basmasını istiyor.

Trump’ın -tüm ABD başkanlarının olduğu gibi - vazgeçilmezi ise (İran’ın baş düşmanı olan) İsrail’in güvenliği. Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini onarması ve böylelikle İran’a karşı olan eksene yerleşmesi, ABD Başkanı için en kritik nokta. Kısacası Trump; İsrail’le diyalog içinde olan ve İran’a karşı politikalarına sekte vurmayan bir Türkiye’ye tüm kartlarını açmaya hazır. İki lider arasında da belli ki bu güven oluşmuş durumda.

VERDA ÖZER

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/verda-ozer/abd-nin-suriye-den-askerlerini-2798820/

 

  • İRAN TEHDİDİ, İSRAİL İÇİN BİRİNCİL DERECE ÖNEM ARZ ETTİĞİNDEN ABD’SİZ BİR SURİYE, İSRAİL İÇİN MÜDAHALESİ KAÇINILMAZ BİR ORTAM TEŞKİL EDİYOR

ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, sadece dış politika alanında değil bir iç politika argümanı olarak da İsrail hükümetini zorlayacak. Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi lideri Yeri Lapid ve eski Başbakan Ehud Olmert’in, Netanyahu’nun başarısız dış politika stratejisinin bir sonucu olarak ABD’nin bölgede İsrail’i terk ettiği ve Rusya ile de anlaşmanın zor olduğunu belirtmeleri, İsrail kamuoyundaki güvenlik endişesini tırmandıran bir diğer gelişme oldu. Toplum nezdindeki huzursuzluğu tırmandırmak istemeyen ve yolsuzluk soruşturması dolayısıyla üzerinde ciddi baskı bulunan Netanyahu ise İsrail’in bölgede kendi kendini koruyabilecek kapasitede olduğuna ilişkin açıklamalarla, kuzeydeki hedeflere müdahale ihtimalini gündemde tutacağının da üstü kapalı olarak ifade etmiş oldu.

ABD’nin çekilmesinin ardından bölgedeki etkinliğini Türkiye lehine devredecek olması, Rusya’nın ise İran kartından vazgeçmeyecek bir siyaset sergilemesi, İsrail hükümetini ilerleyen dönemlerde daha da zorlayacağa benziyor. İran tehdidi, İsrail için birincil derece önem arz ettiğinden ABD’siz bir Suriye, İsrail için müdahalesi kaçınılmaz bir ortam teşkil ediyor. Burada ise bu müdahalenin yönteminin nasıl olacağı sorusu öne çıkıyor. Bu konuda en güçlü ihtimal, İsrail, Suriye’ye doğrudan kara harekatı düzenlemesi yerine Lübnan’a yönelik bir operasyon düzenleyerek Golan’daki avantajlı konumunu kuzey batı hattında güçlendirmeye çalışması. İsrail'in bu doğrultuda bir adım atıp atmayacağını zaman gösterecek.

ABD’nin Suriye sahnesinden çekilmesinin ardından gündeme gelmesi muhtemel bir diğer senaryo da İran’a karşı Türkiye ile hareket edemeyeceğini bilen Netanyahu’nun, Türkiye’nin nüfuzunu zayıflatmak için çabalayacak olmasıdır. Netanyahu, bu minvalde Türkiye’nin bölgesel etkinliğini sınırlamak için Akdeniz ve Ege’de Yunanistan-Kıbrıs Rum Kesimi ittifakı ile hareket edecektir. Türkiye’nin bu suretle Akdeniz’de meşgul edilmesi, Suriye’nin kuzeyinde olası PKK/YPG iş birliğine doğru bir boşluk oluşturulması hedeflenebilir. Sonuç olarak Trump'ın Suriye'den çekilme kararından en fazla etkilenecek ülkelerden biri olan İsrail'in, gerek İran ve Hizbullah tehdidi gerekse Türkiye'nin nüfuzunu sınırlandırmak amacıyla atacağı muhtemel adımlar, bölge genelinde yeni gerilimlere de zemin hazırlayabilir.

SELİM HAN YENİACUN

https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/israil-in-suriye-hesabi-bozuldu/1347304

 

  • DAHASI O ANTİSEMİTİK DİKTATÖR, GEÇEN HAFTA, TÜRK VE DÜNYA YAHUDİLERİ'NİN EN BÜYÜK BAYRAMI HANUKA'YI KUTLAMADI MI?

Netanyahu denen adam, Erdoğan'a tweetlerle saldırmış..

İşte başlangıç cümlesi..

"Antisemitik Erdoğan onu trollüyor"muş, iyi mi?

"Antisemitik" Hitler ve katliamlarından beri dünyayı sarsan bir nefret, ırkçılık sözcüğü..

"Yahudiden Nefret Eden" demek.. Yahudi ırkından da, Yahudi dininden de nefret eden politikanın adı da, Antisemitizm'dir.

Yahu pes!..

"Yahudi'nin dininden de ırkından da nefret eder" dediğin adam üç gün önce, bu ülkenin en büyük kültür ve sanat nişanını, yani kendi adını taşıyan "Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü"nü, kendi elleriyle, Yahudi ırkından ve Yahudi dininden bir sanatçıya, İzzet Keribar'a vermedi mi? Canlı yayında onunla şakalaşmadı mı?

Övmedi mi?

Sen bu lafları ederken, Yahudi ırkından ve Yahudi dininden bir sanatçı Yasmin Levi, İstanbul'da 5 bin kişi önünde, alkışlarla yıkılan konser veriyordu, Netanyahu!..

Dahası o antisemitik diktatör, geçen hafta, Türk ve Dünya Yahudileri'nin en büyük bayramı Hanuka'yı kutlamadı mı?

Erdoğan, Netanyahu'nun saçmaladığı gibi bir "Anti- semitik Diktatör" olsa, ülkesinde bunlar olabilir miydi?

HINCAL ULUÇ

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2018/12/25/bu-nasil-habercilik-peki

 

Netten okumalar

 

  • YAHUDİ MİŞO – ŞAHİN AKÇAP

http://www.akdenizdeyeniyuzyil.net/yazar-yahudi-miso-2345.html

 

  • ANNE FRANK TÜRKİYE

https://www.youtube.com/channel/UCtbdKGJ_F01ZXLryjNAxj8g

 

  • MUSEVİ YEMEKLERİ VE MÜZİKLERİ 1 BÖLÜM

https://www.youtube.com/watch?v=sWXh36T5wjo

 

  • HİZBULLAH GÜNEY AMERİKA’DA PARA AKLIYOR – RİKAR HÜSEYİN

https://www.amerikaninsesi.com/a/hizbullah-g%C3%BCney-amerika-da-para-akl%C4%B1yor-/4710493.html

 

  • İSRAİL’DEKİ YAHUDİ TOPLUM YAPISI: DİNDARLIK ANALİZİ – SÜHA YURDAKUL

https://insamer.com/tr/israildeki-yahudi-toplum-yapisi-dindarlik-analizi_1859.html

 

  • DİN OLGUSUNA VE YAHUDİLİĞE DEĞİŞİK BİR YAKLAŞIM – BONDİ ÇAKIM

https://www.turkisrael.org.il/single-post/2018/12/19/Din-olgusuna-ve-Yahudili%C4%9Fe-de%C4%9Fi%C5%9Fik-bir-yakla%C5%9F%C4%B1m

 

  • BİR MÜZİK FENOMENİ: NİNO VARON - KAAN ÇAĞLAYANGÖL

https://www.gazeteduvar.com.tr/kultur-sanat/2018/12/23/bir-muzik-fenomeni-nino-varon/

 

  • TRUMP GİTMEDEN ÖLMEYE NİYETİ YOK – AYŞE ÖZEK KARASU

https://www.haberturk.com/trump-gitmeden-olmeye-niyeti-yok-2270245

 

  • HER BİRİMİZ BİR DİĞERİNİN ‘GESTAPO’SU – BİLGEHAN UÇAK

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/21736/her-birimiz-bir-digerinin-gestaposu

 

  • KÜRESEL HAFIZA ENDÜSTRİSİ - KATHERİNE LAWLESS, ÇEVİRİ: AYŞE BOREN

http://www.e-skop.com/skopbulten/kuresel-hafiza-endustrisi/4246

 

  • HOLOKOST ÖLDÜREREK BAŞLAMADI; SÖZLERLE BAŞLADI — BİRLEŞİK EYALETLER HOLOKOST ANMA MÜZESİ

https://yersizseyler.wordpress.com/2016/11/22/holokost-oldurerek-baslamadi-sozlerle-basladi-birlesik-eyaletler-holokost-anma-muzesi/

 

  • İSRAİL, ALMANYA’DAKİ YAHUDİ MÜZESİ’Nİ İSRAİL KARŞITI OLMAKLA SUÇLADI

https://medyascope.tv/2018/12/24/israil-almanyadaki-yahudi-muzesini-israil-karsiti-olmakla-sucladi/

 

  • LEBRON JAMES, INSTAGRAM'DA PAYLAŞTIĞI 'YAHUDİ PARASI' SÖZLERİ İÇİN ÖZÜR DİLEDİ

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-46671602

 

Takılan tweetler

 

Sinan Çakır ‏ @selaniklisinan 22 Ara

Daha fazla

Efendisi oldugu toprakların padişahı #Abdülhamid'in ittihat ve terakki üyelerince ihanete ugrayarak esir edildiği #Selanik'teki Alatini köşkü'nü ve köşkün sahibi Yahudi Alatini ailesini bir flood da inceleyelim.

 

https://twitter.com/selaniklisinan/status/1076541479185801219

 

SephardicBrotherhood‏ @SephardicBrothe 20 Ara

Daha fazla

Did you know that Rabbi Evlagon was born in Istanbul and became the Chief Rabbi of #Crete? He was so committed to the #Jewish Community that during WWI, he undertook the education of refugee children and founded a school for them, at great personal risk. http://www.hyomi.org.il/eng/page.asp?id=515 …

İngilizce dilinden Microsoft tarafından çevrildi

Haham Evlagon 'un Istanbul 'da doğdu ve Başhaham olduğunu biliyor muydunuz #Crete? O kadar topluma kararlı olduğunu #Jewish WWI sırasında, o mülteci çocukların eğitim aldı ve onlar için bir okul kurdu, büyük kişisel risk. http://www.hyomi.org.il/eng/page.asp?id=515 …

 

https://twitter.com/SephardicBrothe/status/1075864511339409408

 

SephardicBrotherhood‏ @SephardicBrothe 20 Ara

Daha fazla

Make sure to check out the #Ladino Quote of the Week!

İngilizce dilinden Microsoft tarafından çevrildi

Haftanın alıntı kontrol emin olun #Ladino!

 

https://twitter.com/SephardicBrothe/status/1075545860354629632

 

Türk Musevileri Müzesi‏ @muze500 19 Ara

Daha fazla

Üzerinde İbranice, Arapça ve Latin harfleri ile ismi yazılı olan Joseph Benforma’ya ait , askerken kullandığı pirinç tütün kutusu. Müze koleksiyonuna katkılarından dolayı Daryo Katalan’a teşekkürlerimizle.

 

https://twitter.com/muze500/status/1075387438045020161

 

Karel Valansi‏ @karelvalansi 23 Ara

Daha fazla

Türkiye-İsrail arasındaki söz düellosu yeni değil, gittikçe de sertleşiyor. Ancak bu yeni. İran Dışişleri Bakanı Zarif ülkesinde kimsenin İsrail devletinin yok edilmesi çağrısında bulunmadığını söylüyor. Doğru değil ama ilginç

https://twitter.com/karelvalansi/status/1076813989689126913

 

ivo molinas‏ @basyazar 19 Ara

Daha fazla

Ankara Sinagogu.Cemaatsizlikten kapalı olarak bizim gibi ziyaretçi bekliyor...

 

https://twitter.com/basyazar/status/1075305799289847809

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün