İçsel Özgürlüğün Yedi Basamağı

“Yakup Beer-Şeva’dan ayrılarak Harran’a doğru yola çıktı. Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı. Düşte yeryüzüne bir merdiven dikildiğini, başının göklere eriştiğini gördü. Tanrı’nın melekleri merdivenden inip çıkıyorlardı” (Tevrat-Yaratılış, 28, 11-12)

Arda EŞBERK Perspektif
16 Ocak 2019 Çarşamba

1997 yılında vizyona giren, senaryosunu Andrew Kevin Wakler’ın yazdığı, yönetmenliğini David Fincher’ın yaptığı Yedi (Seven) filmi Hristiyanlık inancına göre ‘Yedi Ölümcül Günah’ı işleyen kurbanlarını öldüren, bir seri katilin hikâyesini anlatır. Bu günahlar sırasıyla; şehvet düşkünlüğü, kibir, açgözlülük, oburluk, öfke, kıskançlık ve son olarak tembelliktir. Brad Pit ve Morgan Freeman’ın başrollerinde oldukları film insan bedenini kirleten ve enerjisini emen günahların dışarıya yansıması gibi puslu, isli ve karanlık bir atmosfere sahiptir. Peki, yedi sayısı ile her kültür ve dinde karşımıza çıkan bu semboller bize neyi anlatmaktadır?

Yedi olağanüstü bir sayıdır. Tekamül yasasının sembolüdür ve evrende birçok şey 7 üzerine kuruludur. Sesin yedi notası, ışığın yedi ana rengi, yedi çakra, haftada yedi gün, İstanbul’da yedi tepe vardır. Pisagor ekolüne göre, yedi kutsal, annesiz ve bakiredir. Bakireliği yedinin bölünmez bir sayı oluşundan, annesiz oluşu bir çift dişi sayısından (4+3) veya erkek tek sayıdan türemiş olmasına dayandırılmaktadır. Nerdeyse her dinde de yedi sayısının kutsallığını görmek mümkündür: Kabe yedi kere tavaf edilir, Katoliklerde yedi sakrament, Yahudilerde yedi mumlu kutsal şamdan vardır, Mısır’da Güneş Tanrısı RA yedi ruhludur... İnsanın her yedi yılda bir devre geçirdiği varsayılır ve bu her yedi yılda ki devre kişinin hayatında köklü değişiklikleri yaratan geçiş dönemleridir.

Merdiven sembolü ise ezoterik öğretilerde ruhun yükselmesi ve Tanrı’ya ulaşmasına yardım eden araçların en önemlisidir. Eski çağlardan beri Mithra, Brahman ve Eski Mısır’ın geleneklerinde de bu merdivenin basamak sayısı yedi olarak ele alınmaktadır. Yakup’un üzerinde meleklerin inip çıktıklarını gördüğü merdiven imgesine her kültürde rastlanmaktadır. Mithra inanç sisteminde ‘ruhun olgunlaşmasını sembolize eden yedi kapı’, Brahmanizm’deki ‘maddi dünyadan evrensel gerçeğe uzanan yedi basamak’ ve son olarak Kabala’daki ‘yedi gezegen’ aynı sembolizmin farklı yansımalarıdır. Benzer bir anlatım Kur’an-ı Kerim’de “Üzerinize sapasağlam Yedi Gök bina eyledik. Oraya parlak bir kandil yerleştirdik” şeklinde ifade edilmiştir. İslamiyet’te, göğün yedinci ve son katında bulunan Sidre’den çıkan Tuba Ağacı simgesine rastlanmaktadır. Yanan Çalı başlıklı yazımda kökleri yukarıda dalları aşağıda olan bu yaşam ağacından bahsetmiştik. Yakup Peygamber’in rüyasında gördüğü bu merdiven imgesi de Sinir Sistemi olduğunu bildiğimiz Yaşam Ağacı metaforundan başkası değildir. Bu merdivenin basamakları ise insanın ‘Endokrin Bezleri’ne, yani hormonlarına, denk gelen omurga içinde dizili olan ‘Sinir Düğümleri’dir. Bu sinir düğümleri Çin’de ‘Akapunktur noktaları’, Kabala öğretisinde ‘Sefirot/Küreler’, Sufilerce ise ‘Letaif/Latifeler’ olarak adlandırılır. Tıp biliminde ‘Pleksuslar’, yogada ise Çakraolarak bilinir. Çakra kelimesi Sanskritçe’de tekerlek, çark anlamına gelmektedir ve dönerek içimizdeki Kudalini enerjisini yukarıya taşırlar. Her bir çakranın işlevi farklıdır, değişik psikolojik durumları, bilinç hallerini içerirler.

Yedi (Seven) filmi her ne kadar kurgu da olsa gerçek hayatta çakraların çalışmasını engelleyen ve ruhumuzun acı çekmesine neden olan günahlar mevcuttur. “İnsanlığın en büyük düşmanları yalancılık, nefsine düşkünlük, mal ve mevki hırsı, gıybet, edepsizlik, hıyanet ve Hakk’ı inkârdır” diyen Hacı Bektaş-ı Veli de bu günahları işaret etmiştir. Bizler dış dünya ile duyularımız, sinir sistemimiz aracılığıyla bağlantı kuruyoruz. Yaptığımız ve düşündüğümüz her şey içimizde biyokimyasal tepkimeler yaratıyor. Ortaya çıkan bu tepkimeler sinir sistemimize yansıyor. Sinir sistemimize kaydedilen enerji ruhumuzun bedeni olan çakralara kodlanıyor.

 Çakraları ve Kabala’daki karşılıklarını aşağıda okuyabilirsiniz.

1. Kök Çakra: (Malkuth)

Günahı: Şehvet Olumlu Nitelik: Saflık, masumiyet

2. Sakral Çakra: (Yesod)

Günahı: Öfke Olumlu Nitelik: Saf bilgi, saf dikkat

3. Solar Çakra: (Hod, Yetzah)

Günahı: Açgözlülük Olumlu Nitelik: Tatmin, huzur

4. Kalp Çakrası: ( Tifaret)

Günahı: Nefret, Korku Olumlu Nitelik: Sevgi, şefkat, cesaret

5. Boğaz Çakrası: (Gevurah, Hesed)

Günahı: Kıskançlık, Dedikodu Olumlu Nitelik: Kolektif olmak, tatlı dil

6. Alın Çakrası: (Binah, Hokmah)

Günahı: Kibir Olumlu Nitelik: Affedicilik, alçakgönüllülük

7. Tepe Çakrası: (Keter)

Günahı: Şüphe Olumlu Nitelik: Saf İnanç, bütünleşme

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün