Kuzey Kore’de ‘Habad Özel Elçisi’ Cesur Bir Haredi

40 ülkeyi ziyaret etmiş olan 33 yaşındaki Meir Alfasi dünyanın en kapalı ülkelerinden Kuzey Kore’ye giderek hayatını riske attı. Alfasi son olarak, Tayland ve Filipinler’e giderken geçen seneki Pesah bayramını, dört çocuğu ve eşi ile Kosova’da geçirmiş. Yahudiliği hiç bilmeyen Kosovalı Müslümanlarla Seder sofrasında oturan Alfasi, haber ajansları için fotoğraflar çekiyor. Düğün fotoğrafçılığı da yapan Haredi baba, Tunus seyahatinde IŞİD’in elinden Müslüman bir Amerikalı olduğunu söyleyerek kurtulduğunu anlattı. İsrail pasaportuyla seyahat etmenin kolay olduğunu, asıl zor olanın geri dönebilmek olduğunu belirten cesur fotoğrafçı, Kuzey Kore’ye vize alabilmek için öğretmen olduğunu belirtmiş. Ancak bir internet haber sitesinde fotoğrafı görülünce yalanı ortaya çıkmış. Yine de vize almayı başaran Afasi’ye Kuzey Kore’deyken yönetime leke sürecek bir yorumda bulunması halinde bedelini ödeyeceği uyarısında bulunulmuş.

Kore’ye giderken dini herhangi bir obje ve fotoğraf makinesi götürmesi yasak olduğu halde Alfasi yanına tefilinini, dua kitabını ve üç makine almış. Tefilini başta problem yaratmışsa da Alfasi, deri şeritlerin dinle alakası olmayan bir obje olduğuna yetkilileri ikna etmiş. Alfasi, Kore liderinin heykelinin önünde ellerini yanlışlıkla arkasında birleştirdiği için tartaklandıktan sonra her gün daha fazla paranoyak bir hal aldığını, polisin Amerikan casusu olduğundan şüphelendiklerini belirtiyor.

 Alfasi, heykelin önünde eğilirken “Tanrımız karşında eğiliyorum, Tanrım senin önünde eğilsinler ve düşsünler” sözlerini içeren Aleynu leshabeach adındaki eğilme içeren bir duayı mırıldandı. Kuzey Kore’nin yoksul hayatını gözlemleme fırsatı yakalayan Alfasi orada edindiği dostlukların ardından, “Kuzey Koreliler temelde Ortodoks Yahudilerine benziyor; ayarlanmış evlilikler yapıyorlar. Beni sıcak bir şekilde karşılayan ve gözyaşlarıyla uğurlayan Kuzey Korelileri ülkelerinden çıkmaları yasak olduğunu bilmeme rağmen İsrail’e davet ettim” dedi. Son olarak Alfasi şöyle söylüyor: “Coca Cola’ları yok belki ama bir Habad temsilcileri oldu.”