Sinagoga gitme oranının Avrupa çapında rekor seviyede düşük olduğu 250 bin kişilik İngiliz Yahudi Cemaati antisemitizm nedeniyle aslına dönüyor.
TV sunucusu Rachel Riley son zamanlarda İşçi Partisi’nin Yahudi karşıtı politikasına karşı yapılan kampanyalarda başrolde.
Dindar olmayan ve hayatı boyunca sadece Hanuka’da mum yakan, düzenli sinagog hayatı olmayan Riley, geçtiğimiz yılın ekim ayında Başbakanlığın önünde, antisemitizm hakkında yaptığı konuşma ile dikkat çekti. Bir diğer örnek de İşçi Partisi’nden emekli, Lordlar Kamarası Üyesi Milletvekili Margaret Hodge.
Hodge, geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada, Corbyn yönetimindeki İşçi Partisi ile kendini 1930’ların Nazi Almanya’sında gibi hissettiğini belirtti. Partinin Hodge hakkında soruşturma başlatmasına yol açan açıklama şaşkınlık yarattı; birçok İngiliz vatandaşı onun Yahudi olduğunu bile bilmiyordu.
Hodge, ilk defa, “Evet ben bir Yahudi’yim” dedi. Hodge siyasi kariyeri boyunca hiçbir zaman Yahudi olduğunu açıkça belirtmemişti.
Londra merkezli Campaign Aganist Antisemitizm kuruluşu basına yaptığı açıklamada son yıllarda Avrupa’da artan antisemitizmle ilgili şiddet olaylarının ve Jeremy Corbyn yönetimindeki İngiliz İşçi Partisi’nin siyasi duruşunun laik Yahudilere kim olduklarını hatırlattığını, cemaati birleştirdiğini belirtiyor.
Sosyolog ve Yazar Keith Kahn-Harris de, Yahudilerin tarihi incelendiğinde zor zamanlarda Yahudilerin kimliklerine dönme refleksinin hiç de şaşırtıcı olmadığını belirtiyor.
