Ortaköy Sinagogunda Sami Kohen ile sohbet

Geçtiğimiz hafta sonu Gazeteci Sami Kohen, Ortaköy Sinagogunda gerçekleşen sohbette, senelerin deneyimlerini, Kohen soyadının gazetecilik yaşamındaki mirasını, Yahudi kimliği ve son senelerde yoğunlaşan genel antisemitizm konusunu paylaştı.

Elda SASUN Toplum
3 Nisan 2019 Çarşamba

Yıllardır yazılarını ilgiyle takip ettiğim Sami Kohen, 1928 İstanbul doğumlu, dış siyaset konusundaki köşe yazılarıyla tanınan saygın bir yazar ve gazeteci. Gazeteci olma isteği genç yaşta babası Albert Kohen’in mesleği olan gazeteciliği izlemekle başlamış.

Sami Kohen babasının 1939-1949 yılları arasında Ladino ve Fransızca olarak çıkarttığı ‘Türkiye’nin Sesi’ gazetesini babasının vefatından sonra, Türkçe olarak önce ‘Türkiye’nin Sesi’ sonra ‘Haftanın Sesi’ adıyla yayınladı. Kohen, 1954’ten bu yana aralıksız olarak Milliyet gazetesinde yazarlık yapmakta. Türkiye’de aynı gazetede en uzun süre hizmet etmiş yazarlardan biri. Bizlere basın dünyasında Kohen ve Yahudi olmayı anlatan gazeteci yazar, mesleğe başladığı yıllarda soyadından dolayı zorluklar yaşamış, yine de soyadını korumuş.

Sami Kohen yirmi yaşının başlarında, 1950 yılında Yeni İstanbul Gazetesi’nde işe alındı. Gazetenin sahibi Habib Edip Törehan, deneme amacıyla kendisini birkaç ay için dış haberler bölümüne getirdi. Aynı senelerde Türkiye’nin NATO’ya alınma sürecinde buraya çok önemli insanlar geliyordu. Kohen gelenler arasında birçok kişiyle röportaj yaparak kendi imzası ile yayınlanmaya başladı. Bir gayrimüslim ve profesyonel bir gazeteci olarak bu önemli bir hadise sayılabilirdi. Nitekim daha önce iş için başvurduğu Vatan Gazetesi kendisi ile ilgilenmiş fakat soyadının Kohen olduğunu öğrenince işe almamıştı. Yeni İstanbul’da her şey yolunda gitmesine rağmen bir gün Habib Edip Törehan Kohen’i çağırır ve “Evladım, yazıların gayet iyi gidiyor. Yalnız, bazı insanlar soruyor, ‘Bu Kohen soyadı ne demek?’ diye. Ben de izah etmekte zorlanıyorum” diyerek Sami Kohen’e yazılarında başka bir isim kullanmasını önerir. Kohen bu teklif karşısında direnmiş, “Bana babamdan kalan en önemli miras budur ve ben bu mirası reddi miras yapamam” dediği soyadına işini kaybetmek riskini de göze alarak sahip çıkar. Törehan, işine son vermediği gibi bir daha bu konu açılmamış. Daha sonra Abdi İpekçi ile birlikte Milliyet dış haberleri kurduğu yıllarda soyadı ile hiçbir sorun yaşamadığını anlatan Sami Kohen konuşmasının sonunda kalabalık dinleyici grubunun sorularını cevaplandırdı. Neredeyse bir saatten fazla, merak ve ilgiyle izlediğimiz Sami Kohen’i dinlemeye doyamadık.

Yılların tecrübesi ve donanımıyla basın dünyasına katkısı tartışılmaz yazar ve gazetecimiz Sami Kohen’e geçtiğimiz şubat ayında Türkiye’nin saygın sivil toplum kuruluşlarından ‘Global İlişkiler Forumu’ (GİF) düzenlediği bir törende onur üyeliği ödülünü verdi.

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün