Uluslararası dürüst olarak onurlandırılan kadınlar: Karolina Juszczykowska ve Lois Gunden

Sara YANAROCAK Kavram
25 Aralık 2019 Çarşamba

Karolina Juszczykowska, 1828’de Polonya’nın Budkow kentinde doğdu. Yaşamının ve sakladığı Yahudilerin hikâyesi, polis ve duruşma kayıtlarında bulundu. Lois Gunden ise İndiana’dan Fransa’ya gelen ve Yahudi çocukları koruyan bir öğretmendi.

23 Temmuz 1944’te Gestapo, Karolina’nın evine baskın düzenledi ve mahzende saklanan iki Yahudi buldu. İki kaçak Yahudi olay yerinde bulunur bulunmaz hemen çapraz ateşle öldürüldüler. Karolina derhal tutuklandı sorguya çekildi. Polise, “Ben hiç okula gitmedim. 13 yaşıma kadar anne ve babamla yaşadım ve sonra beş yıl boyunca Kuzey Almanya’da Mecklenburg’da bir çiftlikte çalıştım. Daha sonra, 1934’e kadar Bulkowa’da kız kardeşime çiftlik işlerinde yardım ettim. 1934’te Tomaschow’a taşındım, savaş patlak verinceye kadar yol yapımında geçimimi sağladım. Hizmetçilik gibi işlerde çalıştım. Bekârım, evlilik dışı doğan bir kızım var. O 20 yaşında.  Hiçbir varlığım yok ve gelecekte de olacağını sanmıyorum. Hiç bir politik partiye veya başka bir kuruluşa üye değilim. Politika umurumda değil” demişti.

 Daha sonra onu sorgulayanlara, tutuklanmasından altı hafta önce sokakta iki genç adamla tanıştığını söyledi. Gençler onları koruması halinde kendisine haftada 300 zloti ödeyeceklerini söylemişlerdi. Çok paraya ihtiyacı olduğu için, onların Yahudi olduğunu bile bile tekliflerini kabul etti. Aslında onları gizlediği için, ölüm riskinde olduğunu biliyordu. Onları evine götürdü. Gençler yerde yatıyorlardı. Kendisi işe gittiği zaman onları dışarıdan eve kilitliyordu. Ayrıca bir komşusunun da evdekileri fark ettiğini biliyordu.  Okuyup yazamadığı için, Gestapo’da verdiği ifadenin altını üç adet haçla imzaladı.

İki Yahudi’yi gizlemek gibi vahim bir suçla tutuklanınca, Karolina muhtemelen Nazilere bunu para için yaptığını söylemek zorunda kalmıştı. Onlara para hırsı yüzünden bu suçu işlediğini söyleyip, belki de cezasının hafifleyebileceğini ummuştu. Ama Yahudileri korumasının esas nedeni kesinlikle para değildi. Naziler Yahudilere zulmediyorlardı. Onlara çok acıyordu. Bunun yanında, o dönemde maaşlar çok düşüktü ve dondurulmuştu, ama her şeye zam gelmişti. Aslında 300 zloti kira iki kişi için çok azdı. Üstelik devamlılığı da yoktu. Yahudi gençler her an ortadan yok olabilirlerdi. Karolina bu riski, para için göze almamıştı.

10 Ağustos 1944’te Karolina, Piotrkow hapishanesine konuldu ve orada mahkeme gününü beklemeye başladı. Tam iki hafta sonra, ceza davalarına bakan bir mahkemede yargılandı ve idam cezasına mahkûm edildi. Davanın üç yargıcı, Karolina’nın, çok yoksul olduğunu ileri sürerek, bu suçu para için işlediğini, bu yüzden cezasının hafifletici nedenlerle ölüm olmaması gerektiğini söyleyip, onu hapis cezası ile cezalandırmaya karar verdiler. İddia makamı ise 300 zlotinin çok az bir meblağ olduğunu, bu yüzden bunun hafifletici bir neden olamayacağını iddia ederek, idam hükmünde ısrar etti. Böylece Karolina’nın cezası sabitlendi.

Karolina mahkemeden hemen sonra, Almanya’da, Frankfurt am Main’da bulunan Preungesheim cezaevine gönderildi. 9 Ocak 1945’te idam edildi ve ölümü, Piotrkow’daki makamlara telgrafla bildirildi.

Karolina’nın evinin mahzeninde öldürülen Yahudi iki gencin adları tam olarak belirlenemedi. Sorgulama sırasında Karolina bu iki gencin Tomaszow’lu olduklarını ve ön isimlerinin Janek ve Paul olduklarını söylemişti. Tomaszow’daki bütün Yahudiler yok edilmek üzere Treblinka’ya gönderilmişlerdi. Onlardan geriye 1943 yılında sadece bir kaç yüz kişi hayatta kalabilmişti. Naziler, o yıl onları da tutuklayıp, Radom bölgesine sürmüş ve köle işçi olarak çalıştırılmaya başlanmışlardı. Janek ve Paul isimli iki Yahudi genç büyük bir olasılıkla oradan kaçıp, Karolina’nın evinde gizlenmişlerdi.

17 Mayıs 2011’de, Kudüs’teki Holokost Müzesi Yad Vashem, Karolina Juszczykowska’yı  ‘Uluslararası Dürüst’ ilan etti ve anısını onurlandırdı.

LOİS GUNDEN

 1915 Indiana doğumlu olan Lois Gunden, 1941’de yirmi altı yaşında,  Indiana Goshen’den Amerikalı bir Fransızca öğretmeni olarak, Güney Fransa’daki ‘Mennonite Merkez Komitesi’nde çalışmaya başladı. Evinden uzakta, farklı bir millete, dine ve geçmişe sahip çocukların kurtarıcısı olacaktı.

Gunden, ‘Mennonite’ organizasyonuna katıldıktan sonra, Lyon’da, Akdeniz sahillerinde, Canet Plage’da, ‘Secours Mennonite Aux Enfants’  adlı bir çocuk evi kurmak üzere görevlendirildi. Çocuk Merkezi, İspanyol mülteci çocuklar için olduğu kadar, yakındaki  ‘Rivesaltes’ kampında bulunan Yahudi çocuklar için, güvenli bir cennet haline geldi. Bu Yahudi çocuklardan birisi, Ginette Drucker Kalish  (1930) idi. Ginette’in babası, Temmuz 1942’de Auschwitz’e gönderildi,  ancak küçük kız ve annesi polisten saklanmayı başardı. Güney Fransa’ya kaçtılar, fakat trende yakalandılar ve ‘Rivesaltes’ kampına kapatıldılar. Bir gün kampa gelen Lois Gunden, Ginette’in annesine yaklaşarak, çocuğunu kamptan çıkarması için ondan izin istedi. Annesi ilk başta tereddüt ediyordu. Ancak Gunden, kızın annesini, kendi bakımı altındayken çocuğun daha güvenli olacağına dair ikna edince, çocuğundan ayrılmayı kabul etti.

Ginette Kalish, daha sonra Yad Vaşem’de, tanıklık için verdiği röportajda, “12 yaşındaydım ve kesinlikle korkuyordum. Nedir ki Lois Gunden beni ve diğer Yahudi çocukları, zarar görmeden korumak için, Rivesaltes Toplama Kampından kurtarmaya kesinlikle kararlıydı. Nazik ve cömert olmak ve bizi diğer çocuklarla kaynaştırabilmek için özel çaba sarf etti. Diğer çocukların hiç birine bizim Yahudi olduğumuz söylenmedi” ifadesini kullandı.

Gunden okuldayken, bir günlük tutuyordu. Okuldaki günlük olayları, büyük bir cesaret, ustalık ve ayrıntılarla dolu olarak kaleme aldı. Bu anılarından biri şöyleydi: “Çocuklar bir sabah yürüyüş için dışardayken, merkeze bir polis geldi. Üç Yahudi çocuğu tutuklayacağını bildirdi. Çocukların adı: Louis, Armand ve Monique Landesmann’dı. Lois polise öğlene kadar çocukların merkeze dönmeyeceklerini söyledi. Öğle saatlerinde polis tekrar belirince, Lois’e çocukların eşyalarını toplamasını ve onlara, kendisi ile birlikte gideceklerini haber vermesini istedi. Lois bu kez giysilerinin yıkandığını ve öğleden sonraya kadar çamaşırların kuruyamayacağını söyledi. O gün boyunca Lois, bilgelik ve rehberlik için ve bu üç çocuğun güvenliği için sürekli olarak dua etti. Polis bir mucize eseri okula, bir daha asla gelmedi ve çocukların hayatı kurtulmuş oldu.”

Kasım 1942’de Almanlar Güney Fransa’yı işgal etti. Düşmanla burun buruna oldukları halde Gunden çocuk merkezini yönetmeye devam etti. Ocak 1943’te Almanlar tarafından gözaltına alındı. Ancak 1944 yılında yapılan mahkemeden sonra serbest bırakıldı. Evine Indiana’ya döndü.1958 yılında Ernest Clemens ile evlendi. Hiç çocuğu olmadı fakat eşinin ilk evliliğinden olan kızına anne şefkatiyle bağlandı.

Lois, Goshen College ve Temple Üniversitesinde Fransızca öğretmeye devam etti. Ayrıca Mennonite Kilisesinde, kilisenin idarecilerinden biri oldu. 2005 yılında yaşama veda etti.

 27 Şubat 2013 tarihinde, Yad Vaşem tarafından ‘Uluslararası Dürüst’ olarak onurlandırıldı.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün