Tüketici tükendi, yatırımcı bitiyor

Daha önce bu sayfada beş farklı yazıda tüketiciyi tüketen dijital dünya dahil olmak üzere farklı ve riskli konulara değinmiştik ve şirketler özelinde ise müşteri odaklılığın unutulduğu durumları özetlemiştik. Serinin devamını güncel vakalarla sürdürelim. Güzin Abla, Tüketici Köşesi olmaya doğru umarız gitmez bu seri, ancak tüketici lehine değinilecek o kadar çok konu var ki regülatör kurumları veya düzenleyicileri ilgilendiren, acilen çözüm bekleyen.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
8 Ocak 2020 Çarşamba

Dijital TV platformlarına kısaca bir hatırlatma yaparak girmekte fayda var. Abone olmak istediğinizde eve kadar verilen hizmet abonelik iptalinde bu devirde faks ile talimat istemekten, şehrin diğer ucunda bir servise cihaz iadesi istemek, kullanılmayan süreye fatura oluşturmak, cihaz teslimi geciktiğinde hatırlatma yerine direkt icra göndermek veya avukata arattırmak gibi sosyal medyada sıkça rastlanılan şikayetlere artık BTK’nın tüketici lehine bir çözüm yaratması gerekiyor, iptaller eziyete dönmemeli.

UBER. Gelse dert gitse ayrı bir dert. Bu hafta medyada yer alan haberlere göre UBER’le rekabet edebilsin diye çıkarılan mavi taksiler tercih edilmemekten dolayı sarı taksiye dönmek istiyorlar. Öte yandan Taksiciler Odası da UBER gidince korsan taksiler arttı ve tüketici bunlardan memnun diye mutsuz durumda. WhatsApp üzerinden çağrı alan her mahallede bir korsan durak oluştu diye dertliler. Buradan ESNAFCoach olarak kendilerine sesleneyim. Gerçekten rekabette kaliteli hizmet ile müşteri odaklı olmak isteyenler için de aslında bir vaka çalışması olarak da düşünülebilir. Sene 2020, hâlâ sarı taksilerde sigara içen, müziği yüksek sesle açan şoförler var, hem de müşteriye sormadan, kaldı ki sigara yasak. Şoför değişim saati, güzergâh, hava durumu gibi kriterlere göre müşteri seçen, almayanlar cabası. Beyaz Masa’ya sorsak hemen plaka isteyecek, hangi birini yazalım. Sonra yaptırımı ne? Şoför meslekten ihraç mı ediliyor, plakaya ceza mı kesiliyor, araç trafikten men mi ediliyor. UBER’i övmek istemeyiz ama kıyaslama yapmak isteyenler varsa farkları yazalım. Bir kere araç talep anında güzergâhı bilerek geliyor yani beğenmedim durumu yok, şoför değişim saati yok. İkincisi şoförü ve aracı hizmet anında hemen puanlayabiliyorsunuz, yani çağıracağınız aracın yıldızına göre seçim mümkün. Üçüncüsü her işlemin bir kaydı var, nereye gittiğinizi tüm detayları ile izleyebiliyorsunuz, yakınlarınız da izleyebiliyor. Dördüncüsü her işlemin bir faturası, mali belgesi var, daha istemeden fiş veren sarı taksiye ben denk gelemedim. Beşincisi bir şikâyet veya talep olduğunda muhatap hızlı aksiyon alıyor ve size statüyle ilgili bilgiyi çok kısa zamanda dönüyor. Diyelim ki ücrete itiraz ettiniz ve haklısınız, hesabınıza iade ediliyor. Altıncısı şoför hangi yoldan giderse gitsin ödeyeceğiniz ücret değişmiyor. Listeyi uzatmak mümkün. Taksi plakası değer artışında vergi muafiyeti hoş ama plaka sahibi şoför olmadıkça, şoförlerin sosyal güvenlik hakları plaka sahiplerince ödenmedikçe, durakların işlevselliği arttırılmadıkça, taksimetreye gelen zamma rağmen şoför kazancı değişmedikçe bu kazan daha çok kaynar, olan tüketiciye olur. UBER bizde olmaz belki ama dünya devi olur, tüketici ise korsan taksilere mecbur kalır.

Dijital Dünya Yalan Dünya

UBER yasaklandı ama dijital dünyanın sınır ötesi rekabetinde bir tek taksiler yok. İşte yükseköğrenim. Yurtdışında yüksek lisans yapılan diye sosyal medyada pazarlama yapan Kanada üniversiteleri gibi örnekler. YÖK vakıf üniversitelerine her geçen gün kontenjan kriteri getirip, kalite başta olmak üzere çıtayı yükseltmek adına denetleme yaparken, denkliği olmayan tonla yabancı üniversite sosyal medyada sıfır vergi ve kontrolle Türkiye’nin beyin gücüne ve göçüne oynuyor. UBER’e yasak varsa niye bu yabancı üniversitelere yasak yok, hele ki son askerlik yasasından sonra öğrenci kayıtlarında büyük düşüşler yaşanırken ve vakıf üniversiteleri çeşitli nedenlerle mezuna kalan ya da kayıt yapmayan öğrenciler nedeni ile öğrenci bulmakta zorlanırken. Balkanlardaki üniversiteleri söylemedik bile.

Eğitimde rastlanılan duruma benzer konu sanal bahis siteleri ve Foreks firmaları için de geçerli. Vergi kaybı, küçük yatırımcının korunması, Masak konuları sadece yurtiçi için geçerli başlıklar değil ki. Sanal bahis siteleri için finansal okuryazarlığı olmayan, geliri düşük vatandaşların hesap açılışları ile zora sokulması da cabası. Foreks işlemlerde SPK lisansı ve kontrolleri sadece yurtiçi için geçerli değil.

Ve borsa yatırımcılarını hedef alan Twitter, YouTube hesapları, WhatsApp grupları. Ücretli üyelik ile oluşturulan gruplarda yatırım tavsiyeleri, yorumlar, üstat diye tanımladıkları kişilerin yorumları sosyal medyada havada uçuşuyor. Dolar 12 TL olacak diye uçanlar mı istersiniz, şu hissede yabancı üçlü tepe yapacakmış diye sallayanlar mı istersiniz. Ne olduğu belli olmayan bir sürü üstat locası oluşmuş.

Dolandırıcılıkta ise yöntemler bitmiyor. Son modaysa TRT payınız iade edilecek, kredi kartı bilgilerinizi şu siteye girin türünden gelen fors içeren SMS mesajları.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün