Web´den Seçmeler

• KORONA günlerimde bol bol dizi izliyorum. Son olarak “Hunters”a başladım.Dizi hakkında bazı olumsuz eleştiriler izlemiştim ama ilk iki bölüm bana göre çok iyi gidiyor. Hem tarihi bir olay var hem polisiye... Dizinin ilk bölümünde Yahudilerin kutsal geleneklerinin anlatıldığı Talmud kitabından şöyle bir cümle vardı:“En iyi intikam iyi yaşamaktır...” “İntikam” kelimesini sevmem. Rövanş, kan davası da bana çok uzaktır. O nedenle cümle bana çok iyi geldi.Bir haksızlığa uğradığınızda, tabii ki hakkınızı arayacaksınız...Ama bunu bir intikam vesilesi haline getirmektense...Güzel yaşamaya devam etmek bence de en doğrusu... ERTUĞRUL ÖZKÖK - HÜRRİYET

İzak BARON Diğer
18 Mart 2020 Çarşamba
  • KNESSET’TE BİR ARAP FİLİSTİNLİ MUHALEFET BAŞKANININ VARLIĞI, SİYONİST VE DEVLETİN YAHUDİLİĞİ DÜŞÜNCESİNİN DAYANDIĞI TÜM TEMELLERİ EN DERİNİNDEN VURACAKTIR

Herhalükarda, işler ne bu ne de diğer taraf lehine kesinleşmiş değil. Özellikle de Netanyahu’nun hitabet becerisi, karizması ve siyasi oyunlarının, son kararını açıklaması uzun bir zaman alacak yargılama sürecinin olası olumsuz etkilerini azaltabileceği göz önüne alınırsa.

Yasal, kişisel ve siyasi komplikasyonlarla dolu bu siyasi çevre, dördüncü seçimlerden kaçınmak için bir teori olarak, sağcılar ile merkez arasında bir ulusal birlik hükümeti düşüncesini de değerlendiriyor. Ancak bu düşünce de istisnasız tüm Siyonist partiler açısından komplikasyonlar ve sıkıntılar içermektedir.

Bunların en önemlisi, dışlanan Ortak Arap Listesi’nin Knesset’te muhalefetin sözcüsü olması ihtimalidir. Bu da, teamüllere göre lideri Eymen Avde’ye Knesset içerisinde konuşma konusunda özel bir statü sağlayacak. Resmi ve devlet başkanı ile görüşmelerde bulunma, gizli güvenlik bilgilerine ve raporlarına ulaşma hakkı tanıyacak.

Pratikte bunların uygulanmasının birçok kısıtlamaya tabi olacağı hatta belki de hiç gerçekleşmeyeceği doğru. Ancak, Knesset’te bir Arap Filistinli muhalefet başkanının varlığı, Siyonist ve devletin Yahudiliği düşüncesinin dayandığı tüm temelleri en derininden vuracaktır.

Bu da birçoklarının, Netanyahu’ya bir yandan hakkındaki davayla mücadele edebilmesi diğer yandan Arap Filistinlilere yönelik saldırılarını artırması için büyük bir fırsat verecek dördüncü seçimlerin düzenlenmesini talep etmeleri için bir gerekçe oluşturabilir.

HASAN EBU TALİB

https://aawsat.com/turkish/home/article/2172452/hasan-ebu-talib/israil-se%C3%A7imlerinin-zay%C4%B1f-zaferleri

 

  • 5 BİN CİVARI YAHUDİ NÜFUSUN YAŞADIĞI FAS, İSRAİLLİ TURİSTLERİN SON DÖNEMDE SIKLIKLA TERCİH ETTİKLERİ BİR ÜLKE. BİLHASSA FAS KÖKENLİ YAHUDİLER, DÜZENLİ OLARAK ESKİ MEMLEKETLERİNİ ZİYARET ETMEKTELER

5 bin civarı Yahudi nüfusun yaşadığı Fas, İsrailli turistlerin son dönemde sıklıkla tercih ettikleri bir ülke. Bilhassa Fas kökenli Yahudiler, düzenli olarak eski memleketlerini ziyaret etmekteler. Halihazırda Fas ile İsrail arasında doğrudan uçuş imkanı bulunmasa da 2020 mayıs ayında iki ülke arasında doğrudan uçuşun başlayacağına dair iddialar mevcut.

Peki yukarıda işaret edilen, bilhassa turizm ve ticaret üzerinden yürüyen ilişkilerin artarak devam etmesi, her iki tarafın resmi ilişkileri yeniden tesis etmesine varacak bir ‘’normalleşme’’ sürecinin habercisi midir? Bu soruya net bir cevap vermek zor olmakla birlikte Fas kamuoyunun Filistin meselesinde takındığı tavır şimdilik bunun mümkün olmayacağını söylüyor. Dışişleri Bakanı Nasır Burita’nın tepki çeken açıklamalarıyla, İsrail ile ilişkilerde olası bir normalleşme sürecine girilmesi durumunda karşılaşacağı tepkiyi ölçmek istemiş olması da muhtemel. Zira "Yüzyılın Anlaşması" tartışmaları esnasında Filistinli otoriteler Fas’ın bu meselede takındığı tavırdan memnun olduklarını ifade etmişlerdi. Ayrıca Nasır Burita’nın 8 Şubat’ta Ürdün’ün başkenti Amman’da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi de bu görüşleri destekler niteliktedir. Bu ziyaret sırasında Burita, Kudüs Komitesi Başkanı unvanını haiz Fas Kralı 6. Muhammed’in mesajlarını aktarmış ve Mahmud Abbas da 6. Muhammed’in Filistin’e desteğinden bahisle kendisini selamlamıştır. Filistin meselesinde Kudüs’ün statüsüne dair hassasiyetini her fırsatta ifade eden Fas’ın İsrail ile ilişkilerinde görünür bir normalleşme sürecine girmemeye özen göstereceği aşikâr. Fakat Fas’ın yumuşak karnını teşkil eden Sahra meselesi de diğer devletlerin elinde bir diplomatik koz olmaya devam edecek gibi görünüyor.

HALİL KAYA

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/trumpin-sozde-baris-plani-ve-fasin-tutumu/1761997

 

  • YÜREĞİ GÜZEL İNSAN, HARUN AMCAYI DİNLİYORUM.“2500 YILDIR BURADAYIZ” DİYOR. “14 KİŞİ KALDIK” DİYOR

Havraya giriyorum.

Yüreği güzel insan, Harun amcayı dinliyorum.

“2500 yıldır buradayız” diyor.

“14 kişi kaldık” diyor.

Hani “insan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” demiş ya

Yaşar Kemal… Harun Cemal tam olarak bu.

İstersen bir kişi kal.

Senin yüreğin yeter Harun Cemal.

Ve, onu dinlerken bir kez daha idrak ediyorum ki, Türkiye aslında mozaik

değildir, ebru'dur.

YILMAZ ÖZDİL

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/hatay-2-5670289/

 

  • DAN AMCAYLA KALEİÇİ’NDEKİ EVİMİZDE GEÇİRDİĞİMİZ GÜNLER BELKİ DE HAYATIMIN EN NEŞELİ VE UNUTULMAZ GÜNLERİ İDİ.

Sinagog anılarımın devamını sonraya bırakıp çocukluğumdan unutulmaz bir hatırayı sizinle paylaşayım:

Bir amcam ki ‘Dan Amca’ diye bilinirdi. Yıllar önce Amerika'ya göç etmişti. Havaların ısınmaya, günlerin uzamaya başladığı bir Mayıs günü evde Dan Amca ve akrabalarının Amerika’dan Edirne’ye gelecekleri konusu açıldı. Ben daha ilkokula başlamamış, 6 yaşından küçük bir çocuktum ama olup bitenleri çok iyi fark ediyordum. O zamanlar için Amerika Mars, Venüs gezegenleri gibi çok uzak bir diyardı ve akrabaların bizleri ziyaret etmesi çok büyük bir olaydı bizler için. Hemen Yıldırım semtinden bayanlar çağrıldı ve ev baştan aşağı bir daha temizlendi. Yerdeki muşambalar Direk Çarşısı’nda dükkanı olan Adato Efendi’den alınan cila ile bir güzel parlatıldı. Cumhuriyet Caddesi’ndeki yoğurtçuya büyük bir kase getirildi ve bize özel yoğurt yaptırıldı.

Nihayet bir sabah babamın açık mavi Skoda otomobili ile Karaağaç Tren İstasyonu’na doğru yola çıkıldı. Amcam ve akrabaları Amerika'dan Avrupa'ya geçmişler ve o sabah trenle Edirne’ye varacaklardı. O zaman için çok modern olan dizel bir tren istasyona girdi ve kapılar açılınca günlerdir heyecanla beklediğimiz misafirleri karşımızda bulduk. Amcam ve akrabalarını otomuza bindirip evimize doğru yola çıktık. Meriç ve Tunca Köprülerinden geçerken etrafta yoğun bir sis vardı ama şehrin girişinde sis biraz dağıldığında karşımıza bir simitçi çıktı. Bunu gören ve Edirne Bostanpazarı’nda doğup büyüyen Dan Amcam büyük bir heyecanla otomuzu durdurup yıllardır hasret kaldığı simitten almak istedi. Simitlerin tamamını satın aldığımızda satıcı çocuk çok sevinmişti. Eve vardığımızda masaların üstleri sadece önemli misafirler için kullanılan lale desenli örtülerle kaplanmıştı. Misafirler biraz da yol yorgunluğu ile masaya oturdu ve o çok lezzetli kahvaltıyı yavaş yavaş ederken saatlerce sohbet edildi.

Amcam bana o güne kadar görmediğim ucu silgili sari renkte kurşun kalemler, değişik bir aroması olan çikletler ve ortasında delik olan ve bugün de piyasada olan şekerler vermişti. Amcam ve misafirlerin Edirne günleri çok güzel geçmiş ama Türkiye'de ilk kez bulunan Amerika doğumlu misafirler tuvalet konusunda şikayetçi olmaya başlamışlardı. Hayatlarında ilk kez gördükleri alaturka tipi tuvaleti kullanmak istemiyorlardı. Misafirleri bazen Cumhuriyet Caddesi’nde çok modern bir evi bulunan tanınmış Diş Hekimi Anri Matatya'nin evine götürüyor ve oranın alafranga tuvaletini kullanmalarını sağlıyorduk. Sonunda misafirler isyan ettiler ve İstanbul'a Hilton Oteli’ne doğru yola çıktılar.

Dan Amcayla Kaleiçi’ndeki evimizde geçirdiğimiz günler belki de hayatımın en neşeli ve unutulmaz günleri idi. Sesi güzel olan amcam şarkılar söylemiş ve Amerika’dan getirilen teyplerle göbek bile atılmıştı. Bir aksam üstü Tugay'ın bahçesine gidilmiş, çaylar içilmiş sohbetler edilmişti.

Çok uzun yıllar sonra Dan Amca’mın katkıları ile Amerika'da yaşamaya başladığımda sık sık 1962 yılındaki güzel anılardan bahsederdik.

MOİZ BAYER

http://www.hudutgazetesi.com/yazar/7164/dan-amcann-trkiye-ziyareti.html

 

  • “EN İYİ İNTİKAM İYİ YAŞAMAKTIR...”

KORONA günlerimde bol bol dizi izliyorum. Son olarak “Hunters”a başladım.

Dizi hakkında bazı olumsuz eleştiriler izlemiştim ama ilk iki bölüm bana göre çok iyi gidiyor. Hem tarihi bir olay var hem polisiye...

Dizinin ilk bölümünde Yahudilerin kutsal geleneklerinin anlatıldığı Talmud kitabından şöyle bir cümle vardı:

“En iyi intikam iyi yaşamaktır...”

“İntikam” kelimesini sevmem. Rövanş, kan davası da bana çok uzaktır. O nedenle cümle bana çok iyi geldi.

Bir haksızlığa uğradığınızda, tabii ki hakkınızı arayacaksınız...

Ama bunu bir intikam vesilesi haline getirmektense...

Güzel yaşamaya devam etmek bence de en doğrusu...

ERTUĞRUL ÖZKÖK

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/korona-meditasyonumun-ilk-sonuc-deklarasyonu-41468707

 

  • GÖRÜNEN TABLO 2 MART SEÇİMİNİN, İSRAİL’DE GEÇEN SENE NİSAN VE EYLÜL AYLARINDA YAPILAN 2 SEÇİMLERDEN SONRA ORTAYA ÇIKAN DURUMU (SAĞA KAYMAYA KARŞIN) PEK DE DEĞİŞTİRMEDİĞİNE İŞARET EDİYOR

Bu durum 2 Mart seçimlerinde 7 sandalye ile meclise giren İsrail Evimiz Partisini, aynen eskiden olduğu gibi, hükümet kurmada “anahtar” durumuna getiriyor. İsrail Evimiz Partisinin desteğiyle, en azından kağıt üzerinde, hem Netanyahu hem de Gantz’ın başbakanlığında bir koalisyon hükümeti kurulması imkan dahilinde görünüyor.

Sorun (aşırı milliyetçi) İsrail Evimiz Partisinin Netanyahu başbakanlığındaki bir hükümete dinci partilerle arasındaki askerlik kanunu ihtilafı yüzünden girmeyi kabul etmemesi. İsrail Evimiz Partisi bütün Yahudilerin zorunlu (2 yıl 8 ay) askerlik yapmasını savunurken iki dinci parti (Şaş ve Birleşik Tevrat Yahudiliği) din okulu öğrencilerine sağlanan askerlik muafiyetinin devam etmesini istiyor. Esasen İsrail’i seçimden seçime taşıyan siyasi meselelerin başında da bu anlaşmazlığın bulunduğu biliniyor.

İsrail Evimiz Partisi Başkanı Avigdor Levi ile Başbakan Netanyahu’nun arasının çok da iyi olmadığı, geçmişte aynı koalisyon hükümetleri içinde birlikte çalışan iki İsrailli siyasetçinin birbirlerinden pek “hoşlanmadıkları” da biliniyor. İsrail Evimizin, Benny Gantz başbakanlığında bir koalisyon hükümetinde yer almasının önündeki engel ise böyle bir hükümetin Knesset’te güvenoyu alabilmesi için “Arap” Ortak Listesinin, dışardan da olsa, desteğine ihtiyaç duyması.

Tabii, daha önce de olduğu gibi, Knesset’teki iki büyük parti olan Likud ile Mavi Beyaz’ın büyük bir merkez koalisyon hükümeti oluşturması da mümkün. İki partinin Knesset’teki sandalye sayısı 69 yapıyor ve güçlü bir hükümet kurmaya yeterli. Burada ise sorun Başbakan Netanyahu’nun dönüşümlü Başbakanlık istemesinden çıkıyor. Mavi Beyaz Partis,i hakkında yolsuzluk soruşturmaları bulunan ve Mart ayı ortasında dava açılacak olan Netanyahu Başbakanlığında bir hükümette yer almak istemiyor.

Görünen tablo 2 Mart seçiminin, İsrail’de geçen sene Nisan ve Eylül aylarında yapılan 2 seçimlerden sonra ortaya çıkan durumu (sağa kaymaya karşın) pek de değiştirmediğine işaret ediyor. 2 Mart seçimlerinden sonra Başbakan Netanyahu ve Likud partisinin yaptığı bütün “zafer” kutlamalarına rağmen merkez sağ bir hükümet kurulması için Knesset’te hala yeterli destek yok. Bu durum İsrail’de, 3 milletvekilinden oluşan bu “açığın” diğer partilerden milletvekili “transfer” edilmesi ile kapatılabileceği konuşmalarına bile yol açıyor.

OĞUZ ÇELİKKOL

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/oguz-celikkol/iki-ulkede-secim-41465135

 

Netten okumalar

 

  • İSRAİLLİ ŞARKICI SAPİR SABAN'DAN TÜRKÇE COVER: 'MÜHÜR' – MAYK ŞİŞMAN

https://www.milliyet.com.tr/israilli-sarkici-sapir-saban-dan-turkce-cover-muhur--molatik-14526/

 

  • 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU’NUN AZ BİLİNEN DETAYI: NAZİ BASKISINDAN KAÇAN YAHUDİ AKADEMİSYENLER - YAREN COŞKUN

https://www.wannart.com/1933-universite-reformunun-az-bilinen-detayi-nazi-baskisindan-kacan-yahudi-akademisyenler/

 

Takılan tweetler

 

Özgür Celâleddin@ozgurcelaleddin

İzak Algazi’nin 1912’de İzmir’de seslendirdiği Hatikva. Bu parça günümüzde İsrail’in milli marşıdır.

haritada İzmir’in üzerindeki noktaya tıkla:)

http://www.jewish-cultures-mapped.org/#/event/401?_k=wwegfd

 

https://twitter.com/ozgurcelaleddin/status/1238519079113236480

 

Jalal Haddad@Jalalhaddad

Her akşam "virüs yahudi komplosu evanjelist tezgahı" diye program yaparsanız insanlara bilim, kural vs diye kızmayın.

 

https://twitter.com/Jalalhaddad/status/1239518759322300416

 

Haliç Postası@HalicPostasi

Sirkeci Sinagogu'nun açılış iznini Atatürk'ün verdiğini biliyor muydunuz?

Yaklaşık 1400 aileden oluşan #Sirkeci Yahudileri, Cumhuriyet'e kadar bir bahçede ibadet ediyorlardı. Atatürk'e başvurdular ve mabetlerini resmen açtılar. 

Sirkeci Sinagogu idarecisi Yusuf Reyna anlatıyor..

 

Yusuf Reyna, ömrünü adadığı Sirkeci Sinagogu ile ilk olarak 1937 yılında, 5 yaşındayken tanışmış. O yıllardaki sinagogu şöyle anlatıyor: 

“İki direk üzerine kurulmuştu, çatısı çinko ile örtülmüş, önü tamamen açık bir ibadethaneydi. Kapısı penceresi yoktu. Bir midraşımız vardı..”

Bugün gündemimize çok takdire şayan bir kararla giren Sirkeci Sinagogu’nun tüm hikayesini, tarihini ve özel ibadet günlerini Yusuf Reyna’nın 1995’te yazdıklarından okuyalım.

#Sirkeci Sinagogu tarihinden izler.. 

Yıl 1970, Sirkeci Sinagogu Vakfı, yeni yönetim kurulunu seçmek üzere cemaatine duyuru yapıyor. Sinagog Seçim Kurulu adına avukat Daniel Behar imzalı duyuruda, seçimin yine aynı bölgede bulunan Çorapçı Han Sinagogu’nda yapılacağı belirtiliyor.

 

 

Ve seçim sonucu.. 14 Nisan 1970 tarihinde, Çorapçı Han Sinagogu’nda gerçekleşen seçim sonucunda, #Sirkeci Sinagogu Vakfı’nın yeni yönetim kurulu, işte şu #Ladino haberde yer alan isimlerden oluşuyor. Yeni idare heyetinin içinde, Sirkeci Sinagogu tarihini yazan Yusuf Reyna da var.

 

https://twitter.com/HalicPostasi/status/1238559046136987651

 

Haliç Postası@HalicPostasi

1999 depremini izleyen günlerde bir haber ve arşiv çalışması için Balat'ta

bazı ibadethaneleri ziyaret ediyordum. O dönem Balat bölgesinde sürekli faal olan tek sinagog Ahrida idi. Daha önce de birkaç kez ziyaret ettiğim bu önemli yapının içine girdiğimde bu kez farklı bir manzara ile karşılaşmıştım. Ahrida’nın gemi pruvası şeklindeki o ünlü tevasının altında çok sayıda kask vardı, oturma bölümlerinin altında da birkaç tane. Balat sinagoglarının koruyucu meleği, rahmetli Korin abla tabii ki yanımdaydı. Ona 'bunlar nedir?' diye sordum. İlk aklıma gelen, yakında bir restorasyon olacağı falandı! Meğer işin sırrı depremdeymiş! >>

Korin abla (Korin Süryano) bu kaskların deprem tehlikesine karşı önlem olarak buraya yerleştirildiğini ve artçı sarsıntılar devam ettiği sürece sinagogda kalacağını söyledi. Yani sinagogda o dönem yapılan toplu ibadetlerde insanlar başlarına kask takarak duaya katılıyorlardı. >>

Toplu ibadetler sırasında yaşanabilecek olası şiddetli bir sarsıntıda, binanın herhangi bir bölümünde yaşanabilecek çökmede, insanları hiç değilse can alıcı darbeden korumak için böyle bir önlem alınmıştı. Ve bildiğim kadarıyla uzun süre ibadetler böyle yapılmıştı. >>

Aynı dönemde Balat bölgesindeki faal kilise ve camilerden bazılarını da dolaşmıştım, hiçbirinde böyle bir önlem görmemiştim. En azından benim ziyaret ettiğim günlerde yoktu. Bence bu durum Yahudi cemaatinin duyarlılığının ve insana verdiği değerin çok net bir göstergesi idi.

Tabii şunu da eklemeliyim, Ahrida Sinagogu o büyük depremin ardından ilk zamanlarda zaten bir süre hasar incelemesine tabi tutulmuştu. Tehlikeli durumu olmadığı anlaşılınca normal faaliyetlere yeniden başlanmıştı. Ama işte uzun süre ibadetler o kasklarla yapılmıştı.

Sirkeci Sinagogu'nun bugün aldığı karar ile yıllar öncesini hatırlamış oldum. İçinden geçtiğimiz şu riskli günlerde umarım bütün sinagog, kilise ve camilerde -kapanma değilse bile- benzer önlemler alınır. 

Bu vesileyle Korin ablayı da bir kez daha rahmetle özlemle anmış olayım.

https://twitter.com/HalicPostasi/status/1238424061937672192

 

Foti Benlisoy@fotibenlisoy

Yahudi karşıtlığı aşırı sağın tali değil asli, kurucu ve hep güncel bir unsurudur. Antisemitizm her türlü faşizan akıma, köklü ama her daim güncellenip tedavüle sokulan komplo anlatılarıyla sistem karşıtı görünme, mevcut egemenlik ilişkilerine muhalif bir poz takınma imkânı sunar

https://twitter.com/fotibenlisoy/status/1238791495475515393

 

Maccabi@Maccabi16

@fotibenlisoy  adlı kişiye yanıt olarak

Ayni zamanda Anti israel kisvesi altında solunda ciddi motivasyon kaynağı antisemtizm. Kim daha antisemit dersen de sol varken sağa bakme bile derim

https://twitter.com/Maccabi16/status/1238909076446347264

 

Gökhan Çınkara@gcinkara

israil neden başından beri covid19 ile mücadelede agresif bir strateji izliyor:

a. israil'de demografik dengenin hassas olması ve bir anda kitlesel ölümlerle sarsılmaması,

b.güvenlik sorunları nedeniyle etrafa ve içeriyle kitlesel ölümler yoluyla psikolojik baskı oluşturulmasının istenmemesi,

c.israil'de dini otoritelerin gerontakratik/yaşlıların elinde olması (70+) ve kitlesel ölümlerin bu sektörleri derinden etkilemesi,

d.israil'de yaşam mefhumunun çok derin anlamının olması: gilad şalit için 1300 mahkumun serbest bırakılması gibi.

https://twitter.com/gcinkara/status/1239302995139067905

 

Bir Türk Yahudisi@TurkiyeYahudisi

3 gündür durmadan twitterda antisemitizm içeren twitlerin ekran görüntülerini alıyorum. Elimde Türkçe 4000i aşkın ekran görüntüsü var.

Uzadı uzadıya sizlerle paylaşacağım. Türkiye'de antisemitizm ve cahilliğin geldiği durumun ne kadar vahim durumda olduğunu sizlerde görün.İçim acıyor arkadaşlar. Hayatında 1 yahudi ile karşı karşıya gelmemiş insanların yaydığı cahillik ve nefretin ucunda ekstremist tepkiler olabiliyor. 

En iyi yahudi ölü yahudi, hepsi geberse, zaten virüsü onlar buldu yaydı, dünyayı onlar yönetiyor, yahudi! Lanet yahudi, Yahudi uşakları, yahudi o yahudi bu ....yahudi baronlar, zengin yahudiler...

https://twitter.com/TurkiyeYahudisi/status/1238750008868028416

 

Kadim Sahhaf@KadimSahhaf

Günün Sürprizi # 1 

Ciltli, şömizli, çok nadir! İber Yarımadası'ndaki Sefarad Yahudilerine dair kapsamlı bir çalışma: 

▫Baruh B. Pinto - What's Behind a Name

Gözlem 522 sf Yeni Fiyat: 50 TL, dükkandan alırsanız 40 TL

 

https://twitter.com/KadimSahhaf/status/1238804296650706944

 

Dijital İzmir Kütüphanesi@djtlizmrktphnsi

Jules Lind'in ender fotoğraflarından birisi. Yavudhane(Kortejo) avlusunda Sefarad vatandaşlar - 19.yy sonları

 

https://twitter.com/djtlizmrktphnsi/status/1238005163123752967

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün