Ankara’da kültürel bir miras: YAHUDİ MAHALLESİ

Türk Dil Kurumu ‘mahalle’ kelimesini “Bir şehrin, bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri” şeklinde ifade eder. Ancak bazen mahalleler bu ifadeden çok daha fazlasını içinde barındırır. Farklı kültürlerin bir arada yaşaması ortak kültürü oluşturur. Oluşan bu kültür kentlerin görünümünü değiştirebilecek bir güce sahiptir. Bu gücün hissedildiği yerlerden biri ise Ankara’daki Yahudi Mahallesidir.

Toplum
18 Mart 2020 Çarşamba

Muzaffer KARAASLAN*


Günümüzde İstiklal Mahallesi olarak bilinen Yahudi Mahallesi, Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alır. Mahalle, Osmanlı döneminde çoğunlukla etrafındaki mescit ve camilere göre adlandırılmıştı. Cumhuriyet sonrasında ise İstiklal Mahallesi ismini aldı. Ancak mahallede genellikle Yahudi nüfusunun yaşaması ve sinagogun olmasından dolayı Ankaralılar burayı Yahudi Mahallesi olarak isimlendirdi ve hâlâ bölge halkı tarafından bu isim kullanılmakta. Ulus, Kale ve Hamamönü gibi ticari ve turistik merkezlerin tam ortasında olmasına rağmen Yahudi Mahallesi neredeyse görmezden gelinerek kaderine terk edilmiş durumda. Ankara’daki Yahudiler ve Yahudi Mahallesi hakkında birçok yayın yapıldı. Bu yazının amacı ise günümüzde oldukça kötü bir durumda olan Yahudi Mahallesini tekrar gündeme getirmek ve kısa bilgilerle mahallenin önemini vurgulamaktır.

Yahudilerin Ankara’daki varlıkları MÖ 1. yüzyıla kadar dayanır. Roma, Bizans ve Osmanlı Devleti’nin erken döneminde Ankara’da bir Yahudi cemaatinin olduğu bilinmekte. Özellikle 1492’de İspanya’dan ve 1497’de Portekiz’den Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Yahudilerinin bir kısmı Ankara’ya gelerek bu bölgeye iskân ettiler.

Yahudi Mahallesi, ibadet mekânlarının çeşitliliğiyle çok kültürlü bir mahalle profili çizer. Mahallede sinagog ve mescitlerin birbirine yakın mesafelerde olması Yahudilerin ve Müslümanların bir arada yaşadığını kanıtlamaktadır.

Yahudi Mahallesi’nin mimari

Günümüzde Yahudi Mahallesinin özgün dokusunun görülebilmesini sağlayan en önemli unsurların başında mimari gelir. Mahalledeki mimari yapılar genel olarak 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarına aittir. Genellikle konut olarak tasarlanan yapılar geç Osmanlı döneminin özelliklerini barındırmasının yanı sıra Ankara’daki yapı malzemelerini göstermesi açısından da önemlidir. Plan olarak incelendiğinde evler genellikle iki katlı, iç sofalı ve cumbalı tasarlanmış. Yapıların örtü sistemi içten ahşap tavan, dıştan kırma çatıdır. Bu mimari eserlerin ana malzemesi taş, tuğla, kerpiç ve ahşaptır.

Yahudi Mahallesindeki konutlar arasında en dikkat çeken yapılar Birlik Sokak’ta yer alır. Sinagogun hemen karşısındaki Hayim Albukrek Evi ve Araf Evi, 20. yüzyılın başlarına aittir. Evlerin İtalyan bir mimar tarafından yapıldığı ileri sürülür. Mimari özelliklerinin yanı sıra Hayim Albukrek Evinin dış cephesindeki boyalı nakışlar oldukça önemlidir. Osmanlı’nın geç dönemine ait olan boyalı nakışlar bitkisel ve geometrik bezemelerle kompoze edilmiştir. Bu boyalı nakışlar mahallede günümüze ulaşmış nadir örneklerden biridir. Dış cepheye yapılan boyalı nakış örneği Ankara’da sadece birkaç yapıda görülür. Bundan dolayı Hayim Albukrek Evinin kesinlikle korunması gerekmektedir.

Mahallede günümüze ulaşan evler olduğu gibi ne yazık ki yıkılmış ve yıkılmaya yüz tutmuş yapılar da vardır. Bu evler sadece mimari anlamda değil ahşap ve metal işçiliği açısından da değerlidir. Oldukça kötü durumda olan evlerdeki ahşap ve metal işçiliği döneminin sanat anlayışını yansıtır. Büyük bir ihtimalle bu eserler bölgedeki ustalar tarafından yapılmıştı. Haliyle bunlar Ankara’daki ustaların üretimlerini gösteren önemli ve korunması gereken eserlerdir. Yahudi Mahallesindeki konutlar sadece sanat tarihi açısından değil aynı zamanda yakın dönem siyasi ve sosyal tarihimiz açısından da önem arz eder. Bu yönden ilgi çeken yapılardan biri Yasef Ruso Evidir. Evde Atatürk’ün konakladığı yönünde görüşler vardır. Günümüzde Yasef Ruso Evi yıkılmakta olan evlerden sadece biri. Bunların yanı sıra 20. yüzyılın başlarında Fransız ve İngiliz komutanların Yahudi Mahallesindeki evlerde konakladığı bilinir. Ayrıca mahallede, Yahudi cemaatine ait kız ve erkek çocuklarına yönelik iki okul vardır. Bu okullar, Osmanlı döneminde Ankara’daki eğitim yapılarının inşa edildikleri yerleri ve sayıları dikkate alındığında Yahudi Mahallesini yine ayrıcalıklı bir konuma yükseltmektedir.

Genel olarak değerlendirildiğinde Yahudi Mahallesi günümüzde bakımsız sokaklar ve genellikle yıkılmaya yüz tutmuş evlerden oluşuyor. Ankara için önemli bir kültürel miras olan mahalle eski kent dokusunu günümüze taşır. Mahalledeki evler hem geleneksel mimariyi hem de Osmanlı’nın geç döneminde değişen sanat ve mimari anlayışını içinde barındırır. Yahudi Mahallesi, Hamamönü, Kale ve Ulus gibi turistik yerlere yakın olmasından dolayı turizm potansiyeline sahip. Ayrıca doğru projelerle bir kentin markası olabilecek özellikleri de içinde barındırdığını söylemek mümkün. Haliyle bu mahallenin korunması için acilen çalışmalar yapılmalı. İlgili kurumların başta sanat tarihçiler ve koruma uzmanları olmak üzere konu hakkında bilgili ve deneyimli kişilerle işbirliği yapması ve mahalleyi bir bütün olarak koruma altına alması ve gelecek kuşaklara aktarması gerekmektedir.

 

* Sanat tarihçisi, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi. Osmanlı dönemi duvar resimleri başta olmak üzere geç Osmanlı dönemi sanatı üzerine çalışmalar yapıyor.