Türkiye ‘beach’ makyajı haritası

Havalar iyice ısındı, normalleşme tam gaz devam ediyor. Artık ufaktan pek çoğumuz plajlara, yazlıklara gidiyoruz. Haziran sonu itibari ile şöyle Ege’ye doğru bir açılış yaptım. Önceki senelerdeki yoğunluk var diyemeyeceğim, ama tahminimizden çok daha kalabalıktı kumsallar. Bu kız şimdi ne anlatıyor, konsept mi değiştiriyor dediyseniz, hayır tabi ki! Bu hafta beach makyajlarını yoklayacağız.

Yaşam
15 Temmuz 2020 Çarşamba

Ceyda Havlucu

 

Beach makyajını yoklamak ne demek? Şöyle İstanbul’dan başlayıp, kıyıdan kıyıdan, yazlık beldelerdeki plajlarda ne tarz makyajlar tercih ediliyor ondan bahsedip, üzerine “Plajda makyaj yapılır mı?” sorusunu tartışacağız.

Büyükada

“Yaz karpuz kabuğu denize düşünce değil, adaya taşınınca başlar” diye büyüdüğümü düşünürsek tabi ki Büyükada’dan başlayacaktım. Özelikle Anadolu Kulübünde genelde rastladığımız bone üzerine kocaman şapka ardına saklanmış yapılı saçları, gözlerinden hafif mavi farları, dudaklarda pembe ruju eksik olmayan, her daim düğüne gidecek kadar bakımlı ve süslü, orta yaş üstü kesimi hatırlarsınız… İşte onlar yok bu sene. Korona etkisi mi yoksa, artık saçlarını suya sokmadan ferahlayamıyorlar mı bilmiyorum, ama bu sene hiçbirini görmediğim kesin.

Geri kalan yaş grupları için ada plajlarında genellikle makyajsız bir deniz keyfi hakim. Genellikle denizden her çıkıldığında pembe ya da şeftali tonlarında bir ruj yenileme modası var diyebiliriz. 

 

Ayvalık

Şöyle yavaş yavaş güneye inmeye başladık. Ben Ayvalık dedim ama, siz Ege kıyısındaki yazlık bölgelerin çoğunu da buraya dahil edebilirsiniz. Buralarda genelde rahatlık hakim, pek makyajlı kimseleri gözlemlemedim. Ama güneş kremi ve şapka ile güneşten korunmaya bu bölgedekiler, İstanbul’a göre kesinlikle daha çok önem veriyor. Güneye indikçe güneşin kavurucu etkisinin daha da arttığını unutmayalım.

 

Çeşme

Gelelim son zamanların en popüler yazlık beldelerinden olan, Bodrum’a yetişmeye çalışan Çeşme’ye. Burada özel plajların tuvaletlerinde ayrıca konumlandırılmış bir makyaj aynası görmek mümkün. Yani makyajlı denize gelmek olağan bir durum buralarda. Deniz kenarındaki yüzlerde, hafif de olsa bir renklenmede fark ediliyor. Mascaralı, eye linerlı gözler, hafif renklendirilmiş yanaklar ve dudaklar... Ayrıca sık sık tuvalete makyajını tazelemeye gidenleri de görebilirsiniz. Bu sene meşhur happy hour’lar yok tabi, ama geçtiğimiz senelerde happy hour’lar öncesi tuvaletlerin önlerinde oluşan uzun makyaj kuyruklarını unutmayalım.

Burada güneşten korunmaya edilen dikkatin azaldığını gözlemledim.

 

Bodrum

Bu sene ziyaret edemedim. Ama önceki senelerden de bildiğimiz gibi bazen aklımızda makyajsız plaja almıyorlar mı acaba sorusunun oluştuğu yazlık beldemiz. Özel plajlarda buğulu göz makyajları, kırmızı rujlar, simli yüzler, pesbembe yanaklar, takma kirpikler görmek mümkün. Eee bizz hep ne diyorduk yüzünüzü fazla renklendirecekseniz arka planı düzeltmek gerekiyor. Bu nedenle bu bölgedeki plajlarda renkli (fondöten özellikli) güneş kremleri, gözaltı kapatıcıları da süren kızlarımızı görmek mümkün. Üstelik buradaki beach makyajı yüzlerle sınırlı kalmıyor. Vücut makyajı da oldukça popüler. Bronz renkli ve altın tonlarındaki parlak kremler omuzlara bacaklara parlamak için bolca sürülüyor. Yani, “Ben plaja giderken de star olmak istiyorum ama garip bakışlardan çekiniyorum” diyorsanız, Bodrum’da dilediğinizce makyaj yapıp plaja gidebilirsiniz. Kimse size garip bakışlar atmayacaktır.

 

Antalya

Makyajın azaldığı güneş kremi kullanımının yine arttığı plajları görebilirsiniz. Ancak ne zaman gitsem, bu bölgeyle ilgili en dikkatimi çeken, plajlarda sürekli bir dudak parlatıcı kullanımı var. Denize girip çıkarken sürekli aynada dudak parlatıcısını tazeleyenler sizin de dikkatinizi çekti mi? 

***

Siz denize giderken makyaj yapmakla ilgili ne düşünüyorsunuz? Çoğunlukta “Suya girecen ya ne makajığğğ” tepkisi olduğunu bilmiyorum. Ama doğru ürünleri doğru şekilde kullandıktan sonra ha yemeğe giderken makyaj yapmışız, ha denize giderken ne fark eder. Amaç sadece kendimizi daha iyi hissetmek değil mi? 

Sıkı durun şimdi aslında yeri geldiğinde plajda makyajın faydalarına geçiyorum. Cildinizde akne izleri, güneş lekeleri varsa, dudak üstü bölgenizde kararlamalar varsa, gözaltlarınız morsa, aslında onları kapatacak ve suya dayanıklı kapatıcı, renkli bir güneş kremi sürmek sandığımız kadar da kötü bir fikir değil. Lekelerimiz, cildimizdeki hiperpigmentasyonlar güneşe karşı çok daha hassas ve duyarlıdır. Güneşle karşılaştıklarında daha da koyulaşır ve derinleşirler. Kim lekelerinin büyüyüp koyulaşmasını ister ki? İşte renkli bir ürünle onları kapatmak, aynaya baktığınızda daha iyi hissetmenizin ötesinde lekelerin üzerini örterek onları güneşe karşı korumanıza yardım edecektir.

Bunu okuyup, plajda kullanıma uygun makyaj ürünlerini incelemeye karar verdiyseniz, onlarla ilgili de birkaç önerim var. Kapatıcılığı yoğun bir ürün almak istiyorsanız, ince ama kapatıcı ürünlerden seçmeye özen gösterin. Ürünü satın alırken sadece suya dayanıklı yazıyorsa, bu sadece soğuk deniz ve havuz suyuna karşı dayanıklı olduğu anlamındadır. Yani dikkat!!! Tere karşı dayanıklı değildir. Ter sıcak olduğu için ürün akıp gidecektir. Giderken de yüzünüzü iz iz bırakma ihtimali oldukça yüksek. Bu nedenle ürün alırken üzerinde tere ve suya dayanıklıdır yazmasına dikkat edin. Tercihen de güneş koruyucu özelliği barındıran ürünlerden seçmeye özen göstermenizi öneririm.

“Benim lekem yok, ama mascarasız, eyelinersız çıkmam normalde, denizde ise akıp gidecek korkusu ile süremiyorum” diyenlerdenseniz de, kozmetik teknolojisi baya bir gelişti. Aynı cilt ürünlerinde ki gibi eyeliner ve mascarınızı da tere, suya dayanıklı seçip gün boyu plajda korkmadan, rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yeter ki doğru ürünü seçtiğinize emin olun.

“Cildim hep solgun renksiz, allık sürüp gidiyim plaja artık” diyorsanız da toz formdaki ürünleri önermem. Toz formdaki ürünler ter ve suyla karıştığında parçalanıp gözeneklere oturacağından sizi daha gözenekli ve yaşlı gösterecektir. Onun yerine sıvı ya da krem formdaki ürünlerden seçerseniz hem ürün su ile parçalanmayacak, hem de daha canlı duracaktır.

“Sen makyaj yapmıyor musun?” derseniz de, makyaja olan merakım ortada, benim plaja makyajsız gitmem beklenemezdi. Yıllardır, bana göre plajda en doğal duran ve beni rahatsız etmeyen aynı standart makyajı gittiğim şehir, belde fark etmeksizin uyguluyorum. Fazlası ile mor olan gözaltlarıma, yarı kapatıcı ince yapıda ve nemlendirme özeliği olan bir kapatıcı uyguluyorum. Kirpiklerime her zamanki kadar yoğun olmasa da mutlaka hafif bir mascara, yanaklarıma tercihen kırmızı tonlarında sıvı allık, elmacık kemiklerime krem yapıda aydınlatıcı ve dudaklarıma bolca parlatıcı. Ben böyle iyi hissediyorum, abartı olduğunu düşünmüyorum ve mutlu oluyorum.

Makyajın amacı sadece kendimizi mutlu etmek ise ve eğer canımız yapmak istediyse ister plaj, ister düğün olsun bence çekinecek ve artık suda akar mı diye korkacak bir şey yok. Üstelik lekelere de iyi geldiğini biliyoruz. Kendimizi mutlu eden basit şeylerden çekinmeden bol denizli, güneşli yazlar dilerim.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün