Gerilimde Top Ten-2

Sinema tarihinin hiç eskimeyen gerilim türü klasikleri arasında yapacağımız gezinin ikinci haftasında türün iddialı üç filmini inceleme konusu edeceğiz. Christopher Nolan’ın ‘Akıl Defteri’ doğrusal olmayan, sondan başa ilerleyen kurgusuyla 7. Sanat’ta yenilik yaratan özgün bir film. Beş Oscar’lı ‘Kuzuların Sessizliği’nde A. Hopkins sinemada tüm zamanların en ünlü kiralık katilini canlandırıyor. Darren Aronofsky’nin ‘Siyah Kuğu’suyla Oscar kazanan Natalie Portman’ın olağanüstü performansı bu psikolojik gerilim filminin önüne geçmişti. Viktor APALAÇİ

Viktor APALAÇİ Sanat
28 Temmuz 2020 Salı

4-Akıl Defteri / Memento (1995)

Yön: Chistopher Nolan 

Oyn: Guy Pearce - Carrie-Anne Moss - Joe Pantoliano - Marek Boone - Jorja Fox.

Konu: Los Angeles’li eski bir sigorta müfettişi olan Leonard Shelby’nin hayatta tek gayesi kalmıştır; karısına tecavüz ettikten sonra, öldüren adamı bulmak. Ancak çok özel bir amnezi hastalığından mustariptir, kısa süreli hafıza kaybı yaşamaktadır. Ucuz otel odalarında konaklayıp sadece nakit para ile alışveriş yapar. Tedavi edilemeyen hastalığı yüzünden, hayatının ‘kaza’dan önceki dönemlerini hatırlayabiliyorsa da, bazen 15 dakika öncesinde nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir. Leonard, hayata tutunmak ve amacına ulaşmak için, çözümü dövmelerde, fotoğraflarda ve duvara yapıştırdığı notlarda bulur.

Filmin özelliği doğrusal olmayan, sondan başa doğru ilerleyen kurgusudur. Bu kurgu, anlatıcının ‘gerçek zamanlı’ hikâyesiyle iç içe geçer. Chistopher Nolan’ın gayesi izleyicinin olayları ana karakteriyle eş-zamanlı olarak yaşaması ve gelişmeleri onunla birlikte keşfetmesini amaçlamaktır. Bu bulmacayı andıran filmi, vizyona girdiğinde izleyen birçok nörobilimci, filmi bilimsel açıklamalara uygunlukta mükemmel bulduklarını açıkladı.

‘Akıl Defteri’, izleyiciyi zorlayan özgün kurgusu ile beraber hikâyesini doğrusal çizgide anlatmadığı için filmde zaman atlamaları yaşanmaktadır. Leonard’ın hatırlamak için bulduğu yöntemler izleyiciyi finale kadar filmin içine hapseder. Sondan başlayıp başa doğru giden kurgu yapısıyla filmi anlamakta zorlanan izleyiciler için, kronolojik ilerleyen şekli ile bir DVD satışa sunulmuştu.

 ‘Akıl Defteri’, Chistopher Nolan’ın ikinci uzun metrajlı filmiydi. Girift konulara olan ilgisiyle tanınan senaryo yazarı-yönetmen, ‘Başlangıç /Inception’, ‘Yıldızlararası / Interstellar’ gibi zorlayıcı ve felsefi başyapıtlarıyla izleyicisinden entelektüel bir katkı talep eder. Nolan, ahlak, suç gibi kavramlara ve acı, yalnızlık, kıskançlık ve korku gibi duygulara alışılmışın dışında bir açıdan yaklaşır.

5-Kuzuların Sessizliği  /  The Silence Of The Lambs  (1991)

Yön: Jonathan Demme

Oyn: Jodie Foster - Anthony Hopkins - Scott Glenn - Ted Levine

Konu: Akademiden mezun olmuş stajyer FBI ajanı Clarice Starling, kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çalışmaktadır. Clarice, katile ulaşmak için başka bir psikopat olan ünlü Doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Lecter’den bilgi alması için ilk önce onun güvenini kazanması gerekmektedir. Clarice, Hannibal’ın hastalıklı zihninin derinliklerine inmeye çalışıp seri katili yakalamak için ipuçlarına ihtiyacı vardır. Sinemanın tüm zamanların en tehlikeli ve en ünlü seri katili Hannibal, acemi ajana özel hayatı hakkında bilgi vermesi karşılığında kendisine yardımcı olacağını söyler. İkili arasında hayranlıkla nefretin birbirine karıştığı bir bağ oluşur.

‘Kuzuların Sessizliği’, yedi dalda aday olduğu Oscar ödüllerinin beşini kazandı. Ted Tally, Thomas Harris’in aynı adlı romanından sinemaya uyarladığı senaryo ile En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar kazandı. En İyi Yönetmen dalında Oscar ile ödüllendirilen Jonathan Demme, filmde gerilim tansiyonunu baştan sona ayakta tutma becerisini gösteren etkileyici mizanseniyle öne çıktı.

En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanan Anthony Hopkins, toplam 16 dakikalık performansıyla adını sinema tarihine en ünlü psikopat seri katili olarak yazdırdı. En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ının sahibi Jodie Foster, 30 yaşına gelmeden iki Oscar kazanan nadir oyuncular arasına girdi. Foster’in “Beni film değil, Anthony Hopkins korkuttu” itirafı ünlüdür. ‘Kuzuların Sessizliği’, En İyi Film Oscar’ını alan tek gerilim-korku filmidir.

‘Kuzuların Sessizliği’, gerilim başyapıtı olduğu kadar, erkeğin kadına bakışı ve cinsel taciz konusundaki yorumuyla önemli bir filmdir. Müthiş bir zekâya sahip olan Hannibal Lester filmde amaçları uğruna insanları kullanma konusunda ürkütücü bir ders verir. “Her roman uyarlamasından iyi film çıkmaz” önyargısını yıkan ‘Kuzuların Sessizliği’, film olarak kitabın başarısını gölgede bırakarak bir sinema klasiğine dönüşmüştür.

 

6-Siyah Kuğu / Black Swan (2011)

Yön: Darren Aronofsky 

Oyn: Natalie Portman - Mila Kunis - Vincent Cassel - Winona Ryder - Barbara Hershey

Konu: Konusu Pyotr İlyiç Çaykovski’nin ‘Kuğu Gölü’ balesi etrafında dönen film bir psikolojik gerilim dramı. Otoriter annesi Erica ile New York’ta yaşayan Nina Sayers, prestijli bir bale okulunun genç ve ihtiraslı bir dansçısıdır. Bale yönetmeni Thomas ‘Kuğu Gölü’ için bir baş dansçı arayışındadır. Bu dansçı masum, kırılgan Beyaz Kuğu ve onun karanlık, şehvetli, kötü ikizi olan Siyah Kuğu ile birlikte canlandırabilmelidir. Yönetmen başta uygun bulmadığı Nina’ya sonradan rolü verir. Nina, güçlü saplantılar ve ayrıntılı halüsinasyonlar içeren psikozlu semptomlar gösterir. Yedek dansçı Lily ile sürekli didişen Nina bir ara rolü rakibine kaptırır. Thomas, gösteri gecesi rolü Nina’ya verse de, sorunlu balerinin sonu iyi olmayacaktır.

Şizofren balerin Nina kompozisyonuyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Natalie Portman’ın başarısı ‘Siyah Kuğu’ filminin önüne geçmişti. Ruhsal açıdan uçlardaki sorunlu karakterleri anlatmadaki başarısıyla tanınan Darren Aronofsky, halüsinasyonların esiri bir sanatçının eseriyle özdeşleşmek uğruna hangi uçlara gidebileceğini, müthiş bir görsel beceriyle perdeye taşıdı.

Deliliğin sınırındaki bir sanatçının çıkışsızlığını anlatan ‘Siyah Kuğu’, sinemada psikanaliz denince akla gelen ilk filmlerden biri. Filmdeki dans sahnelerinin yüzde seksenini bizzat oynayan N. Portman’ın unutulmaz performansı bu filme derinlik kattı. Cinsel açıdan özgür, insan ilişkileri kuvvetli, sağlam karakterli balerin Lily rolünde Mila Kunis, otoriter annede Barbara Hershey oyuncu kadrosunun başarısına ortak oluyorlar.

Kaynağını Çaykovski’nin ölümsüz başyapıtından alan ‘Siyah Kuğu’nun karanlık ve etkileyici konusunu Darren Aronofsky, müthiş bir oyuncu kadrosunun desteğiyle, mükemmel bir sinematografiyle perdeye aktarıyor. ‘Siyah Kuğu’ yönetmenin sekiz filmlik kariyerinin en parlak işi.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün