“Tarihi dönüm noktası”

Yaklaşık 700 kişinin katıldığı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ev sahipliği yaptığı törene, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif el Zayani ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu katıldı.

İmza töreni öncesinde ilk konuşmayı yapan Donald Trump, “Bugün burada tarihi değiştirmek için bulunuyoruz. On yıllarca süren ayrılık ve çatışmanın ardından yeni Ortadoğu’nun şafağındayız” dedi. Hem dünya için hem de barış için çok önemli bir güne tanıklık ettiklerini belirten Trump, bu anlaşmasının gerçekleşmesi için uğraşan isimlere tek tek teşekkür etti. Anlaşmanın tarafları olan liderleri de cesaretinden dolayı kutlayan Trump, İsrail’in tüm tarihi boyunca iki barış anlaşması yaşadığını, kendilerinin ise sadece bir ay içinde bu iki anlaşmayı mümkün kıldığını belirtti. Trump, beş ya da altı ülkenin daha İsrail'le ilişkileri normalleştirme anlaşmalarına katılabileceğini belirterek, söz konusu anlaşmalardan bazılarının 3 Kasım'daki ABD Başkanlık seçimlerinden önce gerçekleşebileceğini dile getirdi.

Söz konusu üç ülkenin dost olduğunu belirten Trump, "İbrahim Anlaşması, tüm dünyadaki Müslümanlara İsrail'deki kutsal mekanları ziyaret etme ve Mescid-i Aksa'da barış içinde ibadet etmenin de kapılarını açtı" dedi.

Trump’ın ardından söz alan İsrail Başbakanı Netanyahu oldu ve üç ülke arasındaki normalleşme anlaşmasını "tarihi bir dönüm noktası" sözleriyle tanımladı. Netanyahu, İsrail’in savaşı çok iyi bildiğini, kendisinin savaşta yaralandığını, abisinin de hayatını kaybettiğini hatırlattıktan sonra, “Savaşın yaralarını saranlar, barışın lütuf olduğunu çok iyi bilirler” dedi. İmzalanan anlaşmanın sadece liderler arasında değil, halklar arasında da yapıldığını vurgulayan Netanyahu her İsrail vatandaşının bu anlaşmanın faydasını hissedeceğini vurguladı.

Bu anlaşmanın diğer Arap ülkelerine de yayılacağını ve nihayetinde Arap-İsrail çatışmasını kalıcı olarak bitireceğini iddia eden Netanyahu, "Güç güvenlik ve müttefikler getirir. Ve Sayın Başkan sizin de her zaman dediğiniz gibi nihayetinde güç barış getirir" dedi.

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayid ise konuşmasına İngilizce olarak ettiği teşekkürlerle başladı, ardından Arapça olarak devam etti. Anlaşmanın "tarihi bir başarı" olduğunu belirten Bin Zayid, Ortadoğu'ya barış getireceğini savundu. Arap Bakan anlaşmanın daha önce Arap ülkelerinin İsrail ile imzaladığı anlaşmalarla uyumlu olduğunu belirtip, Ortadoğu'nun tamamına yayılmasını ve bölgeye barış getirmesini beklediklerini dile getirdi. Bin Zayid, “Barış bizim kılavuz ilkemiz. Barıştan başka her yol, yıkım ve fakirlik olacaktır” dedi.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif el Zayani ise imzalanan anlaşmanın Ortadoğu için bir umut olduğunu belirtti ve "İsrail-Filistin çatışmasına adil, kapsamlı ve iki devletli bir çözüm kalıcı bir barışın temeli olabilir. Bugün böyle bir yolun mümkün olabileceğini ve gerçekçi olduğunu gösterdik" dedi.

Konuşmaların ardından imza törenine geçildi… ABD, İsrail ve BAE, İngilizce, İbranice ve Arapça üç nüsha olarak hazırlanan barış anlaşmasını imzaladılar. Ardından ABD, İsrail ve Bahreyn yine üç dile hazırlanan barış bildirisine imza attılar. Son belgeye de dört devlet birlikte imza koydu.

İmzaların tamamlanmasının ardından, pandemi nedeniyle, liderler el sıkışmadı. Ellerini kalplerinin üzerine koyarak, selam vermekle yetindiler.

İmzalanan belgelerin içerikleri törenin ardından basınla paylaşıldı.