Amerikan Yahudi Birliğinden İran karşıtı olimpiyat kampanyası

Amerikan Yahudi Birliği geçtiğimiz hafta, İran’ın 2021 yılında Tokyo’da yapılacak olimpiyatlara katılmasına engel olmayı amaçlayan küresel bir kampanya başlattı.

Dünya
14 Ekim 2020 Çarşamba

Amerikan Yahudi Birliği (American Jewish Committee- AJC), Olimpiyat Oyunları Uluslararası Komitesi Başkanı Thomas Bach’a hitaben yazılan açık mektubun altına herkesin imza atması için çağrıda bulunarak, İran’ın kendi sporcularına karşı taciz geçmişinin sınırsız olduğunun altını çizdi. 

Mektupta kapsamlı şekilde İran’ın geçmiş ve süregelen olimpiyat tüzüğünü, olimpiyat etik değerlerini ve temel insan haklarını ihlallerine yer verilerek, “İran’ın spordaki taciz geçmişi, İslami cumhuriyet devletinin kendi vatandaşlarına karşı uyguladığı genel ve detaylı insan hakları ihlalleri tablosunun sadece bir parçasıdır” denildi. 

AJC’ye göre İranlı sporcuların kendi ülkelerinden gördükleri tacize örnek gösterilebilecek olayların bazıları şöyle:

- İranlı şampiyon güreşçi Navid Afkari’nin tutuklanıp işkence gördükten sonra idam edilmesi. İki hafta önce gerçekleşen idam sonrasında, uluslararası bir tepki dalgası oluşmuştu. Afkari’nin tek suçu kendisini sonunda idam eden baskıcı rejimle ilgili görüşlerini belirtmekti.

- İran’ın bugüne kadar Olimpiyatlarda tek altın madalyasını kazanan kadın sporcusu Kimia Alizadeh’nin de aralarında bulunduğu pek çok sporcunun, politik ve dini yargılamalar sonucu ülkelerini kaçarak terk etmek zorunda bırakılmaları.

- Kadın sporcuların pek çok spor dalında yarışmalarına engel olunması ve yarıştıkları dallarda da gaddar kurallara uymak zorunda bırakılmaları.

- İranlı sporcuların, İsrailli bir sporcu ile karşılaşmamaları için hükmen kaybetmeye mecbur bırakılması. Geçmişte İranlı judocu Saeid Mollaei, İranlı yetkililerin İsrailli rakibiyle dövüşmemesi için sporcuyu hükmen mağlup olmaya zorladığı gerekçesiyle Almanya’ya iltica etmişti.

Olimpiyat tüzüğü, Uluslararası Olimpiyat Komisyonunun görevlerini ve spor ile sporcuların herhangi bir politik veya çıkar amaçlı konuda kullanılmalarına engel olma işlevini belirliyor. Benzer şekilde tüzük, olimpiyat oyunlarında güvenli bir şekilde spor aktivitelerinin yerine getirilmesini ve tüm sporcuların tacize maruz kalmadan korunmalarını mecbur kılıyor. 

AJC’nin Bach’a yazdığı açık mektupta, "İran’ın Tokyo Olimpiyat Oyunları’na katılmasına izin vermek, ülkenin sistemli ve korkunç şekilde, sürekli olarak, insan haklarını ihlal etmesini onaylamaktır. İran’ın katılımını yasaklamak, sporcuların korunduğu, özgür bırakılmaları gerektiği ve olimpiyat ailesine ait hangi ülke tarafından yapılırsa yapılsın, ayrımcılık ile tacizin asla hoş görülmeyeceği mesajlarını son derece güçlü şekilde verecektir. Sadece bu şekilde, birlikte var olma, özgürlük ve barışı içeren Olimpiyat ruhu yaşatılmış olur,” dendi.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün