Merkür retrosu 3 Kasım’da bitiyor

İkizler burcunun yöneticisi Merkür retrosunu 3 Kasım’da tamamlıyor ve kasım ayı Akrep burcunun. Trump İkizler, Biden Akrep burcu. ABD seçimleri, faiz, kur derken işimiz finansal astrolojiye kadar uzandı.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
21 Ekim 2020 Çarşamba

Astroekonomi finansal astroloji değildir diye yazdık. Bir de finansal astroloji üzerinden ekonomi yazalım. Bakalım hangisi daha çok okunacak. Klasik müzik mi yapacağız, pop mu bundan sonrası için bize ışık tutacak. Merkür’ün gerilemesi tam ABD seçim günü bitiyor ve Biden’ın burcuna geçiyor diye ümitlenmesin kimse hemen. 2 Kasım tam İkizler ve 3 Kasım günü Merkür ileri gidiyor.

SANDIKTA VE SAHADA

Astrolojiyi bilmem ancak seçimler sandıkta ve sahada kazanılır. Google arama motorunda iki başkan adayının sahadaki ziyaretleri ve mitinglerine bakıldığında ilginç bir şekilde Biden’ın herhangi bir kalabalığa hitap eden fotosunu görseller kısmında görmek mümkün değil. Keza kampanya sitesinde aktivite sayfalarında sadece telefon aramaları ve gönüllülerin organizasyonları yer alıyor ve çoğu sanal ortamda. Tamam, pandemi var ama Demokrat başkan adayı neredeyse hiç saha mitingi yapmadan seçimi kazanacak. Gerçi yaşına ve sağlığına yönelik olarak Trump her fırsattan istifade ediyor ve bir dönem kendisine pandemide evden çıkmadığı ve hep kanepesinde uyuduğu iddiası ile ‘uykucu’ adını dahi takmıştı. Biden–Harris kampanya sitesinin son haberler linkinde ise Trump’ın ziyaret ettiği eyalet ve şehirlerdeki seçmenlere yönelik sadece muhalif metinler bulunuyor. İki başkan adayı arasındaki en derin fark sahada. COVID’i iyi yönetemedi diye suçlanan Başkan, her şeye rağmen devam deyip COVID faturasını da bizzat ödemişken anketlerde ise hâlâ retroya devam ediyor.

Trump’ın kampanya sitesinde daha çok doğu ve sallanan eyaletlerdeki aktivitelerini gözlemlemek mümkün. Bir yandan ise rakibinin oğlunun Ukrayna ilişkileri üzerinden yükleniyor. Bu yazımız yayınlandığında iki aday son tur seçim TV tartışmalarını tamamlamış olacaklar. Şapkadan tavşan çıkmazsa, medya ağırlıklı olarak Clinton dönemindeki gibi Biden’ı önde gösterecek. Investor’s Business Daily ve TIPP anketinde fark geçen hafta 2,7 puana kadar inmişti. Artık günlük yapılan anketlerde fark tekrar 5,2 puana kadar çıkmış görünüyor. 2016 seçimlerinde Trump’ı destekleyenlerin önemli kısmı bu seçimde Biden’a kaymış gibi görünüyor. Ancak ABD seçimlerinde oy miktarı değil delege sayısı önemli. 538 delegeden 270’ini alan büyük olasılıkla başkanlığı da alıyor. Trump 2016 seçimlerinde 3 milyon daha az oyla Senato’yu almış ve Başkan olmuştu. Sandığa sahip çıkmak adına posta yolu ile kullanılan oylara göz dikilmiş durumda. Muhtemelen filmin koptuğu yerlerden birisi burası olacak. Salıncak eyaletlerden Florida ise son sözü söyleyecek. Geçen sefer bizde sabaha karşı Trump zaferini ilan etmişti. Bu sefer de aynısı beklenebilir. Ancak salıncak eyaletlerde hesap çarşıya uymaz ise başkanlık yarışında bir ilk de yaşanabilir ve Merkür retrosunu yönettiği İkizler Burcu’nu da koltuğundan alarak tamamlayabilir. Bakalım mavi hap mı kırmızı hap mı diyecek seçmenler. Piyasalarda ise Matrix mavi dalgaya daha çok hazırlanmış durumda.

AVRUPA’DA DURUM

Öte yandan İngiltere ve AB arasındaki müzakere görüşmelerinde İrlanda ile ilgili maddelerin yeniden değerlendirilmesi olasılığı son bir ümit doğurmuş durumda. Fakat anlaşmasız birlikten çıkış hâlâ yüksek bir olasılık. Fransa’da ise radikal saldırıların yanında sarı yeleklilerin protestoları, geçen seçimde son turda Basın Konseyi ve çekimser kalan Mélenchon destekli kazanan Macron’u COVID-19 ile birlikte zorluyor. Sokağa çıkma yasağı ile OHAL ilanı ise bu sokak hareketleri ile birlikte değerlendirildiğinde aşırı sağ muhafazakâr davranışların yükselişinin bir teyidi olarak görünebilir. Nitekim Marine Le Pen anketlerde önde, bir önceki seçimde ise Paris ve Batı kesimleri hariç her yer kırmızı idi. Dolayısı ile bir süre sonra AB karşıtı bir seçim sonucu Birliği içeriden çok daha güçlü sallayabilir. Koronavirüs zaten sırça köşk birliği yeterince sars(mıştı)ıyor.

Tüm bu dış belirsizlikleri alt alta koyarsak, bu hafta PPK toplantısında ben üye olsaydım, anlaşmalı birlikten çıkış olasılığında en az 225 baz puan, anlaşmasız çıkış üzerine başkanın değişimi olasılığına karşı 275 baz puan politika faizi artışı yönünde oy kullanırdım. ÜFE-TÜFE makası çok daraldığı ve bekletilen talepler yazın giderildiği için fiyatlar genel seviyesi üzerindeki baskı az. Gıda fiyatlarına karşı hane halkının salça, turşu, menemen, konserve ve kurutulmuş sebzeler ile spotta hedging faaliyetleri nedeni ile enflasyon bu kararda önemli bir değişken değil. Bu şekilde bir faiz artışı tamamen dış kaynaklı maliyet (kur geçişkenliği) enflasyonu riskine karşı geçici olarak bir güçlü koruma kalkanı olması adına tam bu dönemde uygun olacaktır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün