ABD´de önümüzdeki on gün kritik

Selin BARLAS Dünya
11 Ocak 2021 Pazartesi

Hoş geldin 2021.

2020 geride kaldı, oh dedik…

Demez olaydık…

Sağlık, huzur ve bereket diledik…

Hiç dilememişiz gibi…

İlk on gün 2021’in fragmanı ise şimdiden ödümüzü kopardı…

 COVID mutasyona girip sinsice yayılıyor.

Kuraklık küresel bir tehlikeye ulaştı.

Kuraklık yalnızca tarımı değil, kolay yayılan hatta ölümcül olabilen COVID’e karşı en etkin olan su dolaysıyla hijyen gibi hayatî bir ihtiyaçtan hepimizi yoksun bırakmakla tehdit ediyor.

 Amerika’da pandemiden bu yana 11 milyon insan işini kaybetti.

COVID sebebiyle sonuçlanan ölüm sayısı günde 4000’e vardı.

Amerika ciddi bir sağlık krizinin tam ortasındayken ve yeni iktidarın idareye geçmesini beklerken 6 Ocak’ta başkent Washington DC, ‘Homeland’ dizisinin sürreal hatta abartılı bir bölümünü andıran görüntülerle dünyayı dehşete düşürdü.

 Donald Trump, sosyal medyayı kullanarak insanları ülkelerine sahip çıkmaya çağırdıktan sonra kabine üyeleri ve Başkan Yardımcısının da bulunduğu Capitol Hill binası 200 yıldır görülmemiş bir ‘istilâ’ ile karşılaştı.

Senato binasını basan binlerce Trump ‘destekçisi’ ellerinde silah, sopa, Molotof kokteyli, kelepçe ve iplerle beş kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Rehine almak, Mike Pence ve Nancy Pelosi’yi öldürmek için orada olduklarını haykıran bir grup FBI tarafından tutuklanmaya başladı. Tutuklananların telefonlarında bulunan mesajlar ise delil niteliğinde sayılırken niyetlerini doğruladı.

Saldırı esnasında görüntüleri olan saldırganlar gözaltına alınmakta ve işlerinden atılmakta. FBI, Demokrat Partinin merkezine bomba koyan şahıs ile ilgili ödül koydu.

Capitol Hill binasının yakınlarında bazı araçlarda bombalar ve silahlar ele geçirildi.

Aşırı sağcı gruplar 6 Ocak günü yaşanan faciayı bir ‘başarı’ olarak görüyor…

 Trump’ın kabinesinden Devos ve Chao istifa ederken başkalarının da bu son on güne dayanamayacağı yönünde veriler var.

Amerikalı diplomatların Dışişleri Bakanı Pompeo’ya Trump’ın kınanması konusunda sıkı baskı yaptıkları biliniyor. Sebebi ise çok basit. Amerika’nın dışişleri görevlileri ve diplomatları sistemin; liderleri dahil olmak üzere kimseyi kayırmadığı hatta ve hatta kimsenin kanunların ve yargının üzerinde olmadığını dünyanın gözü önünde bir kere daha açıklamanın elzem olduğunu düşünmesi. Neticede ABD, “dünyanın polisi” rolünü benimsemiş ve dünyaya da bu rolünü kabul ettirmişken yaşanan olaylar küresel bir deprem etkisi yarattı.

Önümüzdeki on gün kritik…

 Biden ve Harris’in 20 Ocak günü yemin edip göreve gelecek. Biden, Trump’ın âdeti bozup yemin törenine katılmayacağını ilan etmesinin ardından kendisinin bu tercihi uygun ve doğru bulduğunu beyan etmesi, gelenekten yana olanları biraz kızdırdı. Amerika, geleneklerin saygı gördüğü bir ülke. Ancak gelenekleri, anayasayı, kanunları yok sayan dört yıllık bir idarenin törende mevcut bulunmaması belki Biden’ın da öngördüğü gibi daha doğru bir tercih olacak…

Sonuç itibariyle Amerika Birleşik Devleti dört yıldır çizgisinin çok dışında bir tavra sahip…

Güvenlik, kanun ve nizam üçlüsünün melezi kabul edilen Amerika, özellikle 6 Ocak’ta imajını yerle bir etmekle kalmadı…

20 Ocak günü görev teslimi yapılırken güvenlik sorunları ile başa çıkıp çıkamayacağı konusu konuşulan bir ‘süper güç’ oldu…

Süper gücü koruyacak süper güçler adına…

İyi yıllar…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün