WEB´DEN SEÇMELER

• Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın geçenlerde yaptığı sürpriz bir açıklamayla dikkatleri birden İsrail ile ilişkilere çekmesi herkesi şaşırtmıştır. Erdoğan, 25 Aralık´ta bir soru üzerine, “Türkiye´nin istihbari noktada İsrail ile ilişkilerinin kesilmediğini” belirterek, “Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz bazı ülkelerle olduğu gibi. Zaten en tepe noktada bu tür şeyler, sıkıntılar olmamış olsa, İsrail´le münasebetler çok daha farklı olabilirdi” diye konuşmuştur. Sedat Ergin - Hürriyet

Diğer
13 Ocak 2021 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı - Alıntılar

  • TÜRKİYE’DE 2010-2017 SENELERİ ARASINDA İSRAİL’E BAKIŞ OLUMSUZ OLSA DA BU SON YILLARDA DEĞİŞİYOR. ÖZELLİKLE DOĞU AKDENİZ’DE YALNIZLAŞAN VE KENDİSİNE KARŞI KURULAN İTTİFAK KARŞISINDA YENİ PARTNERLER ARAYAN TÜRKİYE, İSRAİL İLE İLİŞKİLERİ NORMALLEŞTİRMEYİ HEDEFLİYOR

Barış rüzgarı, Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail arasına henüz ulaşamadı. Özellikle 31 Mayıs 2010 tarihinde Filistin’e doğru yol alan Mavi Marmara adlı sivil gemiye İsrail tarafından düzenlenen operasyonun arından kötüleşen ilişkiler, gelecek yıllarda da düzelmedi, iş birlikleri sonlandırıldı. Oysa iki ülke yakın geçmişte iyi ilişkilere sahipti ve bölgede ortak çıkarlar kapsamında birlikte hareket ediyordu.

Öyle ki Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alan ve hala aktif olarak kullanılan F-4E Phantom II Terminator 2020 savaş uçakları, İsrail tarafından modernize edildi. Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye’de gerçekleştirilen operasyonlarda ana güç olarak kullanılan ve büyük bir etki yaratan M-60T tankları da İsrail tarafından modernize edilen tanklardı.

Ayrıca yine Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alan İsrail tarafından geliştirilen Heron tipi İHA’lar, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kuruluşlarından Askeri Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ASELSAN) tarafından geliştirilen FLIR sistemini kullanıyor.

Türkiye’de 2010-2017 seneleri arasında İsrail’e bakış olumsuz olsa da bu son yıllarda değişiyor. Özellikle Doğu Akdeniz’de yalnızlaşan ve kendisine karşı kurulan ittifak karşısında yeni partnerler arayan Türkiye, İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi hedefliyor.

https://tahsavunma.home.blog/2021/01/07/boyutu-kucuk-etkisi-buyuk/

 

  • İSRAİL, GELİŞMELERDEN MEMNUN. ARAP ÜLKELERİNİN İSRAİL ÜZERİNDE ZATEN CILIZ OLAN BASKISI TAMAMEN KALKIYOR. ARAP DÜNYASI, İRAN’A KARŞI, İSRAİL’İ DESTEKLİYOR

Bu anlaşmadan sonra, muhtemel gelişmeleri şöyle sıralamak mümkün.

Birincisi, Katar da İsrail’le ilişkilerini normalleştiren Arap ülkeleri arasına katılacak.

İkincisi, İran’la yakın ilişkisi olan Katar’ın bu adımıyla, İran karşısında, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği Arap ülkelerinin oluşturduğu cephe genişledi.

Üçüncüsü, İsrail, gelişmelerden memnun. Arap ülkelerinin İsrail üzerinde zaten cılız olan baskısı tamamen kalkıyor. Arap dünyası, İran’a karşı, İsrail’i destekliyor.

Dördüncüsü, Katar ve Suudi Arabistan, Joe Biden, başkanlık koltuğuna oturmadan 15 gün önce barışarak, Araplar adına Biden’a uyum ve işbirliği mesajı verdiler.

Beşincisi, Katar’ın bu kararı Türkiye’yi etkileyecek. Çünkü Türkiye ile güçlü siyasi, iktisadi, askeri ilişkileri, Türkiye’de büyük yatırımları, Türkiye’nin Katar’da askeri üssü var.

Altıncısı, Katar, bu kararını, İran’a anlatmakta güçlük çekecek. Çünkü Tahran, İsrail’le barışan Arap ülkelerinin, arkalarına ABD ve İsrail’i alarak, İran’a baskıyı artıracağını biliyor.

Yedincisi, bu karar, Suudi Arabistan’ın Yunanistan’a, Türkiye karşısında destek vermek için savaş uçaklarını Girit’teki Suda Üssü’ne yolladığı gün açıklandı. Zamanlama manidar. Suudi Arabistan’ın, öncülük ettiği Arap ülkelerle birlikte Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Libya, Irak konularında Türkiye karşıtı tutumu, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verdiği destek biliniyor. Keza FETÖ ve PKK-PYD-YPG terör örgütleri de bu Arap ülkelerinden destek görüyorlar.

Sekizincisi, Filistin halkı, bir kez daha Arap kardeşleri tarafından yarı yolda bırakıldı. Bir kez daha, Filistin davasının, Arap liderlerinin umurunda olmadığı görüldü.

Dokuzuncusu, Türkiye’nin Arap dünyasının lideri, Ortadoğu’nun öncüsü, İslam âleminin sözcüsü olma yönündeki iddiaların ne kadar temelsiz olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Barış Doster

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/arap-dunyasi-israil-ve-turkiye-1803956

 

  • CUMHURBAŞKANI, -BELLİ SİYASİ KOŞULLARA BAĞLI OLMAK KAYDIYLA- GELECEĞE DÖNÜK KAPIYI ARALIK TUTUYOR İSRAİL’E...

Aslında Çavuşoğlu’nun verdiği mesaj çok açık. Doğalgaz boru hattını Kıbrıs ve Girit Adası hattı üzerinden Akdeniz’de suyun altından geçirip Avrupa’ya taşımak yerine, bunu Türkiye üzerinden yapmanın çok daha ekonomik olacağını söylüyor.

Çavuşoğlu’nun bu sözleri bizi çok temel bir soruyla karşı karşıya bırakıyor. Birbirleriyle kavgalı olan ülkeler aynı zamanda enerji alanını kapsayacak uzun soluklu, kapsamlı böyle bir dev projeyi hayata geçirebilirler mi?

Bu soruya verilecek makul bir yanıt için herhalde dış politika uzmanı olmaya gerek yoktur.

Kabul edelim ki, Türkiye’nin bugün gerek İsrail gerek Mısır ile ilişkilerinin bir dizi siyasi nedenden ötürü kilitlenmiş olması sonucu, bu kadar hacimli bir işbirliği yönünde gelişme beklemek çok gerçekçi görünmüyor, en azından kısa dönemde...

Yine de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçenlerde yaptığı sürpriz bir açıklamayla dikkatleri birden İsrail ile ilişkilere çekmesi herkesi şaşırtmıştır. Erdoğan, 25 Aralık’ta bir soru üzerine, “Türkiye’nin istihbari noktada İsrail ile ilişkilerinin kesilmediğini” belirterek, “Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz bazı ülkelerle olduğu gibi. Zaten en tepe noktada bu tür şeyler, sıkıntılar olmamış olsa, İsrail’le münasebetler çok daha farklı olabilirdi” diye konuşmuştur.

Erdoğan, İsrail’in Filistin politikasını da “Türkiye’nin kırmızı çizgisi” olarak duyurmuş, bu politikaların kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Yoksa bizim gönlümüz arzu eder ki, onlarla da münasebetlerimizi daha iyi bir noktaya taşıyalım” demiştir.

Cumhurbaşkanı, -belli siyasi koşullara bağlı olmak kaydıyla- geleceğe dönük kapıyı aralık tutuyor İsrail’e...

Sedat Ergin

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/2020den-2021e-dis-politika-5-misir-ile-iliskilerde-kipirdama-var-ya-israil-41706212

 

  • TÜRKİYE VE İSRAİL ARASINDA İYİLEŞEN İLİŞKİLERİN TÜRKİYE VE YUNANİSTAN ARASINDAKİ GERGİNLİĞİ HAFİFLETMEDE ETKİLİ OLUP-OLAMAYACAĞI İSE NET DEĞİL. ANCAK YİNE DE TÜRKİYE VE İSRAİL ARASINDAKİ YAKINLAŞMA İVME KAZANMAYA DEVAM EDİYOR

İsrail ve Türkiye, uzun yıllardır en sağlam ittifaklardan birini oluşturuyordu. Costas Filis'e göre bu ittifak, çoğunlukla "Amerika'nın bölgedeki politika önceliklerini geliştirme" amacını taşıyordu.

Ancak İsrail-Türkiye ilişkileri, 2010 yılında Gazze'ye giden Mavi Marmara yardım gemisine İsrail'in yaptığı baskın sonucu 10 kişinin öldürülmesi üzerine çıkmaza girdi. Yıllardır süren zıtlaşmaya rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili ilişkileri yeniden canlandırmak istediğinin sinyalini vermeye başladı. Bu adım, kimi uzmanlar tarafından Amerika'da Joe Biden'ın yeni başkan seçilmesiyle ve Biden'ın Erdoğan'a Trump kadar yakınlık göstermeyeceği beklentisiyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor.

Filis, bu konuda, "İsrail ve ABD tarafından Erdoğan'a karşı duyulan güvensizlik hisleri halen gündemde. Ancak bu, İsrail'in Türkiye'yi bir kenara itmek istediği anlamına gelmiyor. Bu ikili ilişki, bölgede uzun zamandır etkili olmaya devam ediyor, edecek de. Türkiye-İsrail ilişkilerinin yıllar önceki seviyesine yeniden kavuşturulacağına ise hiç şüphe yok. Bu nedenle gelişmekte olan bu jeopolitik oyunda özellikle İsrail tarafında iyi bir konum elde etmesi, Yunanistan'ın gerçek çıkarınadır" şeklinde konuştu.

Türkiye ve İsrail arasında iyileşen ilişkilerin Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliği hafifletmede etkili olup-olamayacağı ise net değil. Ancak yine de Türkiye ve İsrail arasındaki yakınlaşma ivme kazanmaya devam ediyor.

Son haftalarda Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Mossad Başkanı başta olmak üzere İsrailli üst düzey savunma yetkilileriyle bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Öte yandan 2018 yılında Gazze sınırında 60 Filistinli'nin şiddet içerikli protestolar sırasında öldürülmesi üzerine İsrail Büyükelçisi'ni sınırdışı eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatik ilişkileri yeniden inşa etme niyeti ortaya koyduğu gözleniyor. Türkiye, o dönemde Gazze'deki olayları 'soykırım' olarak değerlendirmiş ve İsrail'i 'terörist devlet' olarak tanımlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerini henüz geri almadı.

https://www.amerikaninsesi.com/a/yeni-yunanistan-israil-savunma-anlasmasi-turkiyeyi-mi-hedef-aliyor/5730075.html

 

  • BU AŞILAR KÖTÜ BİR ŞEY OLSAYDI EMİN OLUN BİR VATANDAŞININ CANI İÇİN DÜNYAYI ATEŞE ATMAYA HAZIR İSRAİL YAPTIRMAZDI

Sevdiğim dostlarımın bu hastalıktan kurtulması için gece uykularım kaçtı, dualar ettim.Bu yüzden sıram gelince aşı olacağım.

Kim bilir belki de hasta olmayacak o 164 kişiden biri olabilirim.

Ama ya hasta olacak o 1 kişi isem.

Kendimi bir yoğun bakım odasında, yanımda inleyen başka hastalarla beraber yüzü koyun yatırılmış ve ciğerine bir hortum sokulmuş halde hayal etmek dahi istemiyorum.

Üstelik oradan çıksam bile, ki çıkma olasılığım yüzde 50 civarı, aylarca doğru düzgün yürüyemeyecek, hareket edemeyecek olmak bile tam bir kabus.

O yüzden aşımı olurum!

Hem baksanıza İsrail tüm vatandaşlarını aşılıyor ve şimdiden nüfusun yüzde 16’sını aşıladılar.

Mart sonuna kadar tüm ülkeyi aşılamış olacaklar.

Bu aşılar kötü bir şey olsaydı emin olun bir vatandaşının canı için dünyayı ateşe atmaya hazır İsrail yaptırmazdı.

Fatih Altaylı

https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2931391-tum-asilar-tartisiliyor

 

  • 21 AĞUSTOS 1927 YILINDA CUMHURİYET GAZETESİ “GEÇEN GÜN CENAZE MERASİMİNDE TAŞKINLIK YAPAN KÜSTAH MUSEVİLERE AHKÂM-I KANUNİYE EN ŞEDİD BİR SURETTE TATBİK EDİLECEKTİR” BAŞLIKLI HABER YAYIMLIYOR

Bir erkeğin bir kadını öldürdüğü, “katilin” derhal yakalandığı belirtiliyor. Kim olduklarına dair bilgi yok. Haberin devamı, “İstanbul zabıtası her gün emsalini gördüğümüz vakalardan birini kaydetti” şeklinde devam ediyor.

Fakat, meselenin bu kadarla bitmediği, garip bir netice halini aldığı vurgulanıyor. Genç kadının cenaze merasiminin bir “isyan” halini aldığı yazılıyor.

Musevi vatandaşların Beyoğlu sokaklarını bir isyan alanına döndürdüğü, gelen giden otomobillerin durdurulduğu, trafiğin kesildiği, bağırıp çağırdıkları ve caddelere döküldükleri yazılıyor.

Haber metni, “Musevi vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti’nin bir adaleti olduğundan haberdar mı değildir?” diye soruyor.

Haber metninin devamında, İstanbul’un mütareke yıllarındaki coşkunluğu yaşayan bir yer olmadığı, Türkiye’nin hakla, kanunla iş gören bir memleket olduğu belirtilirken Musevilerin bunu bilip tasdik etmelerine rağmen hala "şamata edip, söylenip durmaları" kınanıyor.

"Türk kanunu"nun “katil” Osman’a ve diğer bütün cürüm işleyenlere karşı eşit mesafede olduğu, bu suçların cezasız kalmayacağı belirtiliyor.

Haber, fuzuli şamataya, gürültüye, velveleye gerek olmadığını vurgularken, Musevi vatandaşları teyakkuza davet ediyor ve önceki gün cenaze merasiminde taşkınlık yapanlar hakkında hükümetin tahkikata başlayacağı uyarısı yapılıyor.

Cenaze sırasında meydana gelen bu öfke patlaması karşısında özellikle azınlık çevrelerinde okunan Cumhuriyet gazetesinin Fransızca baskısı olan La République’de de benzer bir yazı yayımlanıyor.

Cenaze merasiminin ertesi günü gazete sayfalarının büyük bir bölümü Musevi halkına hakaret ve saldırılara ayrılıyor.

21 Ağustos 1927 yılında Cumhuriyet gazetesi “geçen gün cenaze merasiminde taşkınlık yapan küstah Musevilere ahkâm-ı kanuniye en şedid bir surette tatbik edilecektir” başlıklı haber yayımlıyor.

Cumhuriyet gazetesinin 22 Ağustos 1927 tarihli haberi birinci sayfada “Nankör ve küstah Musevilerin muhakemesine başlandı” manşetiyle yayımlanıyor.

Osman Ratıb’ın sıhhi denetim sonucunda akli dengesi yerinde bulunuyor ve işlediği suçtan sorumlu olarak yargılanıyor.

25 Ağustos 1927'de Cumhuriyet gazetesi “esaslı surette müşahede altına alındığı, kısa bir müddet zarfında hâletiruhiyesinde maznunun tamamıyla mecnun olduğunun hissedildiği, mamafih henüz karar verilmediğini” yazıyor.

Cenaze merasiminde “Adalet isteriz” diye bağıran, taşkınlık çıkardığı iddia edilen Musevilerin mahkemesi devam ederken, Yunus Nadi Cumhuriyet gazetesinde bu mesele üzerine yazılar kaleme alıyor.

24 Ağustos 1927'de  Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Ya deve ya diyar” başlıklı köşe yazısında Musevi cemaate gözdağı veriyor.

Elza Niyego cinayeti nedeniyle Musevilerin siyah kurdele takıp matem tuttukları haberlerinin yayımlanması üzerine, 25 Ağustos 1927  tarihli Cumhuriyet gazetesinde İzmir Hahambaşısı Moşe Efendi’nin beyanatına ver veriliyor:

“Bir kahpe için İzmir Musevilerinin matem tuttukları hakkındaki şâyialar doğru değildir. Havraların dolup boşandığı sözleri hilâftır. Havraların kapıları her gün açık ve denilebilir ki bomboştur. Elza’nın siyah matem kurdelesini takan Musevileri kimse görmemiştir.”

26 Ağustos 1927 tarihli Cumhuriyet gazetesi köşe yazısında Yunus Nadi “Yine o mesele” başlıklı yazısıyla Elza Niyego cinayeti sonrasında yaşananlara değiniyor ve İstanbul’da işlenen cinayetin yankılarının İzmir’de görülmesini eleştiriyor.

Ancak, İzmir’de Yahudi aleyhtarı çok büyük bir gösteri yapılıyor ve gösteride hükümetten, Yahudi cemaatine ait okulların, gazetelerin ve Hahambaşılığın kapatılması talep edilmiş, halktan, Yahudilere ait ticarethaneleri boykot etmeleri, hükümetten de askerlik görevini yapmamış olan Yahudileri Türkiye’den kovması isteniyor.

Evrim Kepenek

https://bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/237322-elza-niyego-cinayeti-1927-den-bir-erkek-siddeti

 

Takılan tweetler

 

  • Bodur &Adalet@bodur_bodur63K 6 Oca

1903 yıllında Siverekte 1000 yahudi...1500 süryani...3200 Ermeni Yasardı... Ayrıca Siveregin birde Yahudi Mahlesi vardı, Haci Ömer Camıı karşısından başlar Eski Hükümet konagına kadar olan alan... Merkez Nufusunun yarıya yakını Siverekte Gayrimüslimdi. Dinsel Hoşgörü En üst sevyelerde idi...Siverek Yahudilerinden olan İSHAK ŞARKOYAN Trajik yaşamı Anlatılır... Bu arada Şarkoyanın Anlamı( Zazaçada yada Dimllideki anlamı Şar: Yabancı demek.

https://twitter.com/bodur_bodur63k/status/1346862555621416960?s=27

  • bir vakitler Edirne...@birvakitler1

Bir varmış... bir yokmuş...

İstanbul'da, Eminönü'nde bir "Edirne Pazarı"...@SALT_Online

https://twitter.com/birvakitler1/status/1346487629592854529

  • Derin Koçer@DerinKocer 2 Oca

İsrail’de insanlar arabalarıyla park yerlerine giriyor, kemerlerini ve camlarını açıp aşı oluyorlar. yan etki hissederlerse arabanın farını yakıp söndürüyorlar; hissetmezlerse 15 dk bekleyip park yerinden çıkıyorlar. nüfusun 10’da 1’inden fazlası nasıl aşılanıyor? böyle işte.

https://twitter.com/DerinKocer/status/1345428126537560065

  • Soner Cagaptay@SonerCagaptay

Yeniden İspanyol vatandaşlığı almak için başvuran Sefarad Yahudileri (31 Ağustos 2020 itibariyle)

https://twitter.com/SonerCagaptay/status/1347227324731764739

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

Türkiye Hahambaşısı Rav Yithzak Hale(i)va, Rav/Hahamlık derecesini Kudüs'de mukim meşhur Porat Yosef Yeşivası'ndan almıştır.

Türkiye'nin 3.Hahambaşısı'dır. Bu vazifesini 21 Aralık 2002'den bu yana yapıyor.

Rav'lık derecesi Rav Ovadya Yosef ve Rav Shimon Baadani tarafından tescil edilmiştir.

 

https://twitter.com/gcinkara/status/1346537756722421765

  • Muammer Gökçin@MuammerGokcin

Paradesi Yahudileri, Koçin Yahudileri ile kaynaşmış, başta İspanya, Portekiz ve Hollanda olmak üzere Avrupa ve Orta Doğu'dan göç etmiş Yahudiler'in torunları. Anadilleri Ladino olmasına rağmen zamanla Yahudi Malayalamı'nı benimsediler. Halaha Yahudiliği'nin takipçisiydiler.

https://twitter.com/MuammerGokcin/status/1347605872177016833

  • Vaziyet@vaziyetcomtr 9 Oca

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki Musevi Mezarlığı'nın yaklaşık 1 ton ağırlığındaki demir kapısı 2'nci kez çalındı. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, "Daha önce de yaptırdığımızda çevresinde bulunan ferforjeleri ve kapısını çaldılar" dedi.

https://twitter.com/vaziyetcomtr/status/1347839314529550336

  • Türkiye’nin Arşivi@tcarsiv

11 Ocak 1938 Haber Gazetesi

"Yahudi muhaceratı ve Türkçe konuşma mecburiyeti hakkında Sabri Toprağın teklifi reddedildi"

https://twitter.com/tcarsiv/status/1348589360342585345

 

Netten okumalar – Linkler

  • KÖRFEZ’İ DOĞU AKDENİZ’E BAĞLAMA ‘BARIŞI’ – MEHMET ALİ GÜLLER

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/korfezi-dogu-akdenize-baglama-barisi-1804203

  • KRİTİK İSİM ODATV'YE ANLATTI... "BÜYÜKELÇİMİZİN AŞAĞILANMASINI UNUTAMADIK" – RAFAEL SADİ

https://odatv4.com/turkiye-ile-israil-arasinda-yeni-bir-sayfa-aciliyor-mu-08012118.html

ERKAN ÖZERMAN'IN SEÇTİKLERİ (I)

  • İLK KADIN PSİKANALİST: LOU ANDREAS SALOMÉ – ASİYE YÜCE

https://www.soylentidergi.com/ilk-kadin-psikanalist-lou-andreas-salome/

  • TÜRKİYELİ YAHUDİLERLE KONUŞMAK (1) - DR. GÖKHAN ÇINKARA

https://www.indyturk.com/node/298326/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/t%C3%BCrkiyeli-yahudilerle-konu%C5%9Fmak-1

  • HELEN YAHUDİLİĞİ; MAKABİLER HAREKETİ – UMUT ATASEVEN

https://www.indyturk.com/node/297161/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/helen-yahudili%C4%9Fi-makabiler-hareketi

  • "TÜRKİYE-İSRAİL YENİDEN" DR. HAY EYTAN COHEN YANAROCAK'LA SÖYLEŞİ – REMZİ ÇETİN

https://www.youtube.com/watch?v=RtFSi2qudzQ

  • RUHLARI KARDEŞ ŞEHİRLER: KUDÜS VE MARDİN

https://www.mardinlife.com/tarihe-meydan-okuyan-tarihi-benzerlik.html

  • ANKARA YAHUDİ MAHALLESİ

https://www.youtube.com/watch?v=ZF6CeJViELk

  • MERVE SEREN, İSRAİL'İN SAVUNMA POLİTİKALARINI ANLATTI

https://defensehere.com/tr/israil/-merve-seren--i-srail-in-savunma-politikalarini-anlatti/99011

  • BİR MÜSLÜMAN İSRAİL'DE NASIL YAŞAR ? ŞAŞIRTICI GERÇEKLER

https://www.youtube.com/watch?v=-UMcNkKP7Cg

  • LONDRA'DA YAHUDİ MAHALLESİ STAMFORD HILL

https://www.youtube.com/watch?v=FF5U-vfpbbc

  • İSRAİL'İN AŞI KAMPANYASI: 'BAŞARISININ SIRRI NE; FİLİSTİNLİLERE COVİD-19 AŞISI YAPILIYOR MU?

https://tr.euronews.com/2021/01/09/israil-in-as-kampanyas-basar-s-n-n-s-rr-ne-filistinlilere-covid-19-as-s-yap-l-yor-mu

  • İSRAİL AŞI YARIŞINDA NASIL DÜNYA LİDERİ OLDU, FİLİSTİNLİLERLE AŞI PAYLAŞILACAK MI?

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55610937

  • ‘MÜZİK SOKAKLARA MUTLULUK GETİRSİN’ - ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK

İsrailli bando grubu Marsh Dondurma, Cezayir ve Fas kökenli İsrailli şarkıcı Riff Cohen ile yeni bir single çıkardı. Grubu kuran Dotan Yogev, 16 yıl önce “Maraş Dondurma” adlı Kudüs merkezli bandosunu kurdu.

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/muzik-sokaklara-mutluluk-getirsin-1804895

 

Instagram’dan

https://www.instagram.com/biracemiyolcu/

- Arapça “kutsal” anlamına gelen Al-Kuds kelimesinden türemiş olan “Kudüs”, İbrani dilinde “barış şehri” anlamına gelen “Yeruşalayim” olarak isimlendirilir.

- M.Ö. 4500 tarihinden itibaren yerleşim izleri bulunan Kudüs, Kral Davut tarafından M.Ö. 1003 yılında krallığının başkenti olarak ilan edilmiş.

- Tarih boyunca Persler, Romalılar ve Osmanlılar dahil 40’tan fazla devlet Kudüs’e hükmetmiş, şehir bu amaçla yüzden fazla savaşa sahne olmuş.

- Bugünkü “eski şehir” olarak tabir edilen bölgenin etrafını çevreleyen surları Kanuni Sultan Süleyman 1536 yılında inşa ettirmiş.

- İsrail Devleti, Kudüs’ü Temmuz 1980 tarihinde resmi olarak başkent ilan etmiş.

- Üç ehli-kitap din için geleneksel öneme sahip olan Kudüs nüfusunun, 2020 kayıtlarına göre, %64’ü Yahudi, %34’ü Müslüman, %2’si ise Hristiyan.

- Mescid-i Aksa, Ağlama Duvarı, Kutsal Kabir Kilisesi başta olmak üzere, Kudüs’teki kutsal mekanları yılda 3.5 milyon turist ziyaret etmekte.

- Kudüs’te 60’dan fazla müze bulunmakta. Bunların en çok ziyaretçi çeken iki tanesi: İsrail Müzesi ve Yad Vashem Holokost’u Anma müzesi.

- 2500 yıldır gömü yapılan Kudüs’teki Zeytin Dağı’ndaki mezarlık dünyanın en uzun zamandır kullanılan mezarlığı.

- Kudüs’te bugün 2000’den fazla arkeolojik çalışma devam etmekte.

- Kudüs’teki mimarı bütünlüğü sağlamak amacıyla, şehirdeki tüm yapıların dış yüzeyleri “Kudüs taşı” denilen bej renkli malzeme ile kaplanmakta.

- Sadece Kudüs’e özgü “Kudüs Sendromu” adı verilen bir psikiyatrik hastalık tıp literatürüne girmiş durumda. Kudüs’ü ziyaretlerinden sonra, bu rahatsızlığa yakalanan kişilerde ruhsal bozukluklar meydana geliyor ve kendilerini “peygamber” ilan ediyorlar. Bu hastalık 1980-1993 yılları arasında 42 kişide tespit edilmiş.

https://www.instagram.com/p/CJqXHf3LV-3/

 

Bir Makale

  • İSRAİL'İN DEVLET İMAJININ ŞEKİLLENMESİ – ÇAĞLA GÜL YESEVİ

Öz Çalışma kapsamında, İmaj teorisi açısından İsrail'in devlet imajını oluşturan unsurlar açıklanmıştır. İsrail'in negatif öz imajını şekillendiren tehdit, sürgün, Antisemitizm ve soykırım konularına değinilmiştir. İsrail'in nega-tif öz imajını dönüştüren bir kurum olarak İsrail ordusunun imajı ve askeri doktrini açıklanmıştır. İsrail'in pozitif milli öz imajını belirleyen İsrail dev-letinin Bağımsızlık Bildirgesi, İsrail Milli Marşı, devlet amblemi, Siyonizm, toprağın kutsallığı ve imaja katkıda bulunan bir kurum olarak dış istihbarat servisi Mossad anlatılmıştır.

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/677350

 

Nostalji Köşesi

  • İstanbul - Kuledibi Yangını – 1964

https://www.youtube.com/watch?v=nn-3iK_c5No

  • Cumhuriyet Gazetesi - 22 Ağustos 1964

Kırmızı Köşe

  • C. Cengiz Çevik@jimithekewl

Trump'ın Senato basan vandallarından biri tarihin en büyük insanlık suçlarından birinin merkezine gönderme yapan tişört giyiyor. İnsanlık adına utanç verici.

  • Ada Nihan ن@AdaNihan

yahudi nefreti, ruh & akıl hastalığına delalettir. sağcı solcu fark etmez. #antisemitism

  • Vaziyet@vaziyetcomtr

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, ABD’de yaşanan şiddet olaylarına dair kaleme aldığı köşe yazısında ülkenin “birkaç bağımsız devlete bölünebileceği” görüşünü dile getirdi ve "Trump, Amerika’yı Yahudi gücünün işgalinden ve boyunduruğundan kurtarmak için savaştı" dedi.

https://twitter.com/vaziyetcomtr/status/1347474011329015809

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün