Tehlikenin yeşili

Yaşam
2 Haziran 2021 Çarşamba

Hülya Deniz

Dünya, çevre kirliliği ve büyük bir iklim krizi ile karşı karşıya. Ekolojik dengenin bozulması, iklim krizinin etkilerinin artması gibi nedenler dünya ülkelerini önlem almaya zorlamakta. Diğer yandan da dünya ekonomik dengeleri ülkeleri mevcut sistemi devam etmeye zorluyor. Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C altında tutulması ve bu artışın 1,5°C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesi için temel hedefler koydu. Avrupa Yeşil Mutabakatının çıkış noktasını bu konular oluşturmakta. Türkiye dahil birçok ülkenin anlaşmaya imza atmadığını göz önünde bulundurursak nedenini şöyle açıklayabiliriz: Türkiye dahil birçok ülke bu anlaşmaya imza atmadı çünkü anlaşma şartlarının ekonomiye etkisi yüzünden hızlı bir geçiş sağlayamayacağı düşünülüyor. Avrupa Birliği ise iklim krizi karşısında daha fazla inisiyatif almış, direktifler oluşturmuş ve birçok dünya ülkesinin önünde hareket etti. Son olarak da Avrupa Yeşil Mutabakatını devreye sokarak hedefleri ve takvimi belirledi.

NET SERA GAZI EMİSYONLARI SIFIRLAMA HEDEFİ

Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar dünyanın ilk karbon nötr kıtası olmayı hedefledikleri bilinen bir gerçek. Bu amaçla Avrupa Yeşil Mutabakatının aslında yeni bir ekonomik düzene geçişi başlattığı dikkatimizden kaçmamalı. Yeni düzenin getirdiği şartlara şöyle göz atabiliriz: Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uluslararası ticari faaliyetlerden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak için düzenledikleri karbon vergisi ile küresel sera gazı emisyonu azaltmaya yönelik çalışmaları ticari paydaşlarına sunuyor. Bu da yeni bir ekonomik düzene geçildiğini gösteriyor. Mutabakat ile Avrupa Birliği ülkeleri ve AB ile ticari ilişkiler içinde olan ülkeler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, AB’nin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlandığı, ekonomik büyümenin kaynak kullanımından ayrıştırıldığı ve emisyonları azaltırken yeni iş imkanlarının yaratıldığı bir döneme geçilmesi kesin.

Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında belirlenen hedefler 7 başlık içeriyor:

1. Kirliliğin ortadan kaldırılması

2. Temiz, ulaşılabilir, güvenli enerjinin sağlanması ve enerji verimliliğiyle kayıpların azaltılması

3. İnşaat ve renovasyon projelerinde enerji ve kaynak verimli bir yol izlenmesi

4. Adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sisteminin tasarlanması

5. Sürdürülebilir ve akıllı hareketliliğe geçişin hızlandırılması

6. Ekosistemin ve biyoçeşitliliğin korunması, gerekli tedbirlerin alınması

7. Enerji verimli, çevre dostu, sürdürülebilir bir üretimin teşvik edilmesi.

FİRMALAR AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI İÇİN NE YAPMALI?

• Her kuruluş kendi Karbon Ayak İzini hesaplamalı ve karbon politikasını belirlemeli,

• Enerji verimliliği çalışmalarına başlanmalı, enerji etütleri ile durum tespiti yapmalı,

• Temiz enerji üretimi ile öz tüketim yaparak karbon salınımını azaltma stratejisini oluşturmalı,

• Avrupa Birliği fonları ve teşvik, destekleri araştırmalı bu desteklerden istifade imkânları araştırılmalı,

• Oluşacak yeni düzeni tehdit boyutundan fırsat boyutuna dönüştürülmelidir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında küresel ve yerel ekonomik koşulların ağırlaşmasını da aklımızda tutarak ülkemiz tutumunu değiştirir ve bu anlaşmalara imza koyar mı? Aynı şekilde ABD Teksas Eyaleti büyük gelir kaybına uğrayacağından bu fedakârlığı yapar mı? Bilinmez ancak bilinen bir gerçek olarak pandemi, resesyon, iklim değişikliği ve bağlı olarak kıtlık mahşerin dört atlısı olarak karşımızda durmaktadır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün