RAE (REICHEL) KUSHNER

Büyük engellere rağmen, işgal altındaki Avrupa´daki Yahudiler, Almanlara ve onların Mihver ortaklarına karşı direniş girişiminde bulundular. Silah ve eğitim eksikliği, düşman bölgelerde faaliyet gösterme, aile üyelerinden ayrılma ve her zaman var olan bir Nazi terörüyle yüzleşme gibi zorluklarla ve umutsuz senaryolarla karşı karşıya kaldılar. Yine de binlerce partizan birliklerine katılarak veya oluşturarak direndiler. Rae (Reichel) Kushner de onlardan biriydi.

Sara YANAROCAK Kavram
29 Eylül 2021 Çarşamba

27 Şubat 1923’te dünyaya gelen Rae Kushner, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın kızı İvanka ile evli olan Jared Kushner’in babaannesidir. Trump’ın başkanlığı sırasında danışmanlığını yapan Jared, İsrail için çok önemli olan İbrahim Anlaşmalarının mimarı olarak tarihteki yerini aldı.

Rae Kushner dört çocuğun en büyüğüydü. Ailesi Polonya’nın Novogrudok şehrinde yaşıyordu. Şehrin 12 binlik nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan, gelişen bir Yahudi nüfusu vardı.

Sovyetler Birliğinin Polonya’yı işgal etmesinden sonra, Sovyet birlikleri, Eylül 1939’da Novogrudok’a girdi. Ruslar, Kushnerlerin işini ve evini ellerinden almasına rağmen, Sovyet yönetimi altındaki yaşam nispeten kabul edilebilirdi. 1941 yazında, Naziler Barbarossa harekâtının başlangıcında bölgeyi istila etti. O noktaya kadar toplu katliam söylentileri Novogrudok’a ulaşmış olsa da, çok az Yahudi, Almanların bu tür zulümleri gerçekleştireceğine gerçekten inanıyordu.

Birkaç katliamın ardından, kalan nüfus bir gettoya girmek zorunda kaldı. Rae, ailesiyle ve yaklaşık 600 diğer Yahudiyle birlikte şehrin adliyesinde yaşıyorlardı. Rae’nin annesi ve ablası, 7 Mayıs 1943’teki katliamda öldürüldü.

Gettodan kaçış

Çok geçmeden Rae, babası ve kardeşleri geriye kalan 300 Yahudi arasındaydı. Kalan Yahudiler, atölyelerde özel yapım aletleri kullanarak ve binaların duvarlarındaki molozları saklayarak geceleri, 600 metrelik bir tünel kazmayı ve kaçmayı başardı. Tünel, bir seferde yalnızca bir kişinin geçebileceği genişlikteydi. Oradan çıktıktan sonra kaçanlar, silah sesleri, kesif bir karanlık ve yönlerini bulamama gibi korkutucu zamanlar geçirdiler.

Sonuç olarak kaçan 250 kişiden sadece 170’i hayatta kaldı. Rae’nin kız kardeşi, tünelde ilerlerken gözlüğünü kaybettiğinden, ölenler arasındaydı.

Rae ve hayatta kalan ailesi ormanlarda saklanarak on gün geçirdiler ve sonunda bir tanıdıklarının evine gittiler. Kadın onlara yiyecek verdi ve hafta boyunca ineklerle birlikte ahırında yatmalarına izin verdi. Aslında kadının yaptığı bu yardım, şiddetli bir ölüm cezasına neden olabilirdi.

Kısa bir süre sonra Bielski Partizanları, Rea ve ailesi de dâhil olmak üzere Novogrudok’ten kaçtı. Bielski’lerin 1.200’den fazla insanı barındırmayı başardığı Naliboki kampında, Rae düzenli olarak nöbet tuttu ve çoğunlukla patates, çorba ve küçük ekmek parçaları olmak üzere kamp yemeklerini pişirdi.

Rae partizanlarla beraberken, savaştan önce tanıdığı Joseph Berkowitz ile yeniden bağlantı kurdu. Bielski Kampının Temmuz 1944’te Rus Ordusu tarafından kurtarılmasından bir yıl sonra evlendiler.

Rae savaş bittikten sonra Novogrudok’a döndü. 1949’da kocası Joseph ve çocukları Murray, Charles ve Esther’le New York’a taşındı.

Rae 2004 yılında vefat etmesine rağmen, adı bu gün hâlâ önemini sürdürüyor. New Jersey Livingstone’daki Rae Kushner Yeshiva Lisesi, 850’den fazla öğrencinin gittiği, doğu kıyısındaki en prestijli Yahudi okullarından biridir.

JOSEPH KUSHNER

Joseph Berkowitz Kushner, 10 Ekim 1922 tarihinde, Novogrudok şehrinde doğdu. Ağustos 1945’te Reichel ‘Rae’ Kushner ile Budapeşte’de evlendi. Rae de onunla aynı şehirde doğmuştu ve Nazilerden kurtularak ormanlara kaçmış, Bielski partizanlarına katılmıştı. Joseph sosyal statüsünün düşük olması nedeniyle, evlendikten sonra karısının soyadını aldı. II. Dünya Savaşı’ndan önce yaklaşık 10 bin Yahudi’nin yaşadığı bölgede yaklaşık 550 kişi hayatta kalmıştı. Rae Kushner ve erkek kardeşi Honie’nin hikâyesi, oğulları Charles Kushner’in başyardımcısı olduğu yerel Yahudi Direnişi Müzesinde sergileniyor. 1945’te şehir, Potsdam Anlaşması uyarınca Polonya’dan, Sovyetler Birliği’ne devredildi. Kushnerler böylece New York’a, SSCB’den göç etmiş oldular.

Joseph Kushner, Amerika’ya göç ettikten sonra, önce marangoz olarak çalıştı. 1956 yılında petrol borularıyla ilgili bir işe ortak oldu. Yıllar içinde bir emlak şirketi kurdu. 1985 yılında 62 yaşında hayata veda ettiğinde 4 bin emlakten oluşan bir servete sahipti ve emlak kralı olmuştu. Oğulları Murray Kushner ve Charles Kushner’in babası, torunları Jared Kushner, Marc ve Joshua Kushner’in büyükbabasıydı.

Kariyerinin sonunda ailesine dört binden fazla daire, ev ve mülkü miras bıraktı.

Günümüzde onurlarına Livingstone ve New Jersey’de The Joseph Kushner Hebrew Academy adlı bir üniversite ve Rae Kushner Yeshiva High School adlı bir lise bulunuyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün