Sefarad Müziğinin seçkin topluluğu Janet&Jak Esim Ensemble İspanya´yı hayran bıraktı

Etkileyici sesleri, zengin enstrümanları, derleme ve şarkılarıyla Sefarad Müziği severlerin gönlünde ayrı bir yeri olan Janet ve Jak Esim, uzun yıllardan beri müziklerini yurtiçi-yurtdışı sanat platformlarında seslendirmeye devam ediyorlar. Uluslararası sayısız festivale konuk olan grup, geçtiğimiz ay da İspanya´nın farklı şehirlerinde büyük ilgi gören konserler verdi. Farklı repertuarları ve özgün yorumlarıyla seyircinin hayranlığını kazanan topluluğun yaşadığı deneyimleri Jak Esim ile konuştuk.

Dora NİYEGO Söyleşi
20 Ekim 2021 Çarşamba

Janet&Jak Esim Ensemble hakkında bilgi verir misiniz? Grup elemanlarınız kimlerden oluşuyor?

Biz yaklaşık 35 senedir bizi tanıyanların ve takip edenlerin bildiği gibi Sefarad Müziği yapıyoruz.

Bu süre zarfında birçok saygın müzisyenle çalışma fırsatı bulduk. Son üç yıldır Janet&Jak Esim Ensemble beş kişiden oluşuyor. Bizlerin dışında, klasik gitar ve vokal Yusuf Esim, ud ile Bekir Şahin Baloğlu ve perküsyon ile Oray Yay’dan oluşuyor.

Eylül ayında ‘Romancero Sefardi: La Historia Cantada’ adı altında İspanya’nın hangi şehirlerinde konserler verdiniz? Bu konserler hakkında bilgi verir misiniz?

İlk konserimiz, her yıl düzenlenmekte olan Uluslararası Kordoba Sefarad Müziği Festivali’nde (Festival Internacional de Musica Sefardi de Cordoba) gerçekleşti. Bu özel festivalin 20. yılındaki açılış gününde sahne almak bizim için çok özeldi. Ardından ikinci konserimizi Madrid’de, etnik ve özgün müziklerin sergilendiği özel bir mekân olan Espacio Ronda’da icra ettik. Üçüncü konserimizi Catalunya’da her yıl düzenlenen ‘La Nit De Les Religions’ (İnançların Gecesi) kapsamlı organizasyonda Sefarad kültürünü ve müziğini tanıtmak maksadıyla Barselona’da, Bet Shalom Comunidad Judia Progresista de Barcelona’ Sinagogunda gerçekleştirdik.

Doğu - Batı arasında bir köprü vazifesi kurduğunuzu ve Türk Müziğini dünyaya tanıtmaya çalıştığınızı söylüyorsunuz. Bu amacınızı ne şekilde gerçekleştiriyorsunuz?

Bizim ana misyonumuz Sefarad Müziğini tanıtmak, onu özgün ve nitelikli bir şekilde yorumlamak. Uluslararası konserlerimizde Türkiye’yi temsil ettiğimiz için ana konumuz ile ilişkili olan Türk Müziği eserlerine de az da olsa yer veriyoruz. Örneğin bu son turnemizde Sefarad Müziğinin temelini oluşturan Endülüs Müziğinden etkilenmiş olan Türk Müziği bestecisi Reşat Aysu’nun bu etkileşim sonucunda yapmış olduğu beste olan Kürdili Hicazkâr Saz Semaisi’ne yer verdik. Ayrıca yapmış olduğumuz düzenlemeler ve kullandığımız enstrümanlarla Doğu ve Batı sentezini vurguluyoruz.

Şarkılarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Sefarad Müziğini 35 yıldan uzun bir süredir araştırdınız, derlediniz ve yorumladınız. Özgün bir repertuarınız mı var? İspanya konserlerinizde ne çeşit tepki aldınız?

Çok iyi tepkiler aldık. Her yıl konsere katılan dinleyicilerin genel görüşü, şimdiye kadar Sefarad Müziği yorumcularının yirmi ile otuz popüler şarkının içinde hapis kaldığı ve hep farklı yorumlarla aynı şarkıları dinledikleriydi. Bizde ise bugüne kadar hiç duymadıkları farklı bir repertuar ile karşılaştıklarını ve icramızdan çok etkilendiklerini dile getirdiler.

Gerek kendi derlemelerimizden oluşan Sefarad şarkı ve romanslar, gerekse ilk kez dünyada icra edilen, İspanyol Bask besteci JoséAntonio de Donostia’nın Sefarad Romansları üzerine piyano ve vokal için düzenlemesini yaptığı Lied tarzındaki eserlerin Yusuf Esim tarafından vokal, klasik gitar ve uda uyarlamasını yorumladık. Ayrıca biraz evvel bahsettiğimiz saz semaisinin yanı sıra İspanyol besteci Enrique Granados’un Endülüs Müziğinden etkilenerek bestelediği ‘Dansa Española: No2’yi yorumladık. Daha önce çok farklı enstrümanlarla icra edilen bu eser dünyada ilk kez bizim tarafımızdan klasik gitar ve ud ile icra edilmiş oldu.

Bugüne kadar hangi ülkelerde konserler verdiniz? İspanya konserleriniz hangi televizyon kanallarında naklen verildi?

Almanya, Belçika, İsviçre, Hollanda, İsrail, Kanada ve İspanya. İspanya Kordoba’daki konserimiz, Kordoba’nın yerel televizyonu olan TVM Cordoba’da naklen verildi ve YouTube üzerinden de canlı yayınlandı

Son albümünüzden bahseder misiniz? Hiç ödül aldınız mı?

İlk albümümüz ‘Judeo Espanyol Ezgiler’ 1989 yılında yayınlandı. Daha sonra sırasıyla 1992’de ‘Antik Bir Hüzün’, 1994’te ‘Birkaç Sonsuzluk Anı’, 2003’te ‘Mira’ ve 2006 yılında da ‘Adio’ albümümüzü yayınladık. Ayrıca altı kompilasyon (derleme) albümde yer aldık. 1993 ‘Europaisches Jiddish Festival – Leverkusen’, 2000’de ‘La Yave’ ve 2001’de ‘A Jewish Odyssey’ (Putumayo), 2007 ‘İzmir Hatırası’ (Muammer Ketencoğlu), 2013’te ‘Ensemble Galatia’, 2015’de ise ‘Savaş Kadınları’ adlı albümde yer aldık.

İlk çıkardığımız iki albüm Almanya’da ‘Sefardim 1’ adı ile 1992 yılında CD formatında yayınlandı ve o yıl Alman Müzik Eleştirmenleri Ödülünü aldı. Şimdi de aynı albüm, 45 LP formatında geçen ay Almanya’da Lefter Record tarafından tekrar basıldı. Bunca yıl geçmiş olmasına rağmen ilk kayıtlarımızın bile ilgi görüp tekrar plak formatında basılmış olması bu yaptığımız işin klasik bir nitelik taşıyor olduğunu göstermektedir. Almanya’da basılan plaklarımız yakın bir zamanda Türkiye’de de satışa sunulacak. 

Yakın gelecekteki konserleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Kasım ayında Ankara’da bir konserimiz olacak.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün