Kulüp

Babası Balkan Harbinden geri dönmediği için babam, dört kardeşiyle birlikte yetim büyüdü. Bir yaşında olduğum 1943 yılında, kendisinden istenen Varlık Vergisini ödeyecek birikimi olmadığı için Erzurum´un Aşkale ilçesine gönderildi. Babam hayatına damga vuran bu olaydan, yaşadığı yıllarda hiç bahsetmedi. Babaannem de bu konuda suskun kaldı. Aşkale gerçeğini babamın ölümünden sonra ağabeyimden öğrendim. ´Kulüp´ dizisinin konusunun geçtiği 1955 yılının 6- 7 Eylül Olaylarının dehşetini Büyükada´da 13 yaşında bir çocuk olarak yaşadım.

Viktor APALAÇİ Sanat
10 Kasım 2021 Çarşamba

Netflix’in gözde dizisi ‘Kulüp’ü izlerken edindiğim ilk intiba şu oldu: ‘Kulüp’ bugüne kadar Türk gayrimüslimleri üzerine sinemamızda yapılmış en gerçekçi, en titiz, en olgun film. 1950’lerin Türkiye’sini mercek altına alan Kulüp, sağlam araştırmaların ürünü doyurucu senaryosuyla, aksamayan sinematografisiyle, ustalıklı sanat yönetimi ve başarılı oyuncu kadrosuyla ilgiyi hak eden bir dizi olmuş.

Türk gayrimüslimler üzerine sinemamızda yapılan filmlerin sayısı bir elin parmağını geçmez. Tümü dizi sektöründen gelen altı senaryo yazarının elinden çıkan dizi, bir boşluğu doldurma adına başarılı bir iş çıkarmış. Gerçek hayattan alınan, yaşanmışlık kokan bu projenin sahibi Rana Denizer, TV dizileri konusunda başarıları bilinen Ayşin Akbulut, Necati Şahin ve diğer üç senaryo yazarı arkadaşları, aldıkları danışmanlık bilgilerini yazdıkları metinde iyi değerlendirmiş. Bu danışmanların başında gelen Şalom Gazetesi başyazarlarından Mois Gabay, senaryo ekibinin maddi hatadan uzak durmadaki titizliğini takdir ettiğini bana söyledi.

Dizinin dört bölümünü bu konuda uzmanlığını kanıtlamış Zeynep Günay Tan, son iki bölümünü Altın Portakal ödüllü Seren Yüce yönetmiş. Görüntü yönetmenliğinde Ahmet Sesigürgil ile Cenk Altun’un, müzik partisyonunda ve kurguda üçer sanatçının imzası var. Kenan Doğulu da dizi için bir şarkı yazmış. Set dekoratörü, sanat yönetmeni, kostüm tasarımcısı gibi teknik ekip dizinin dönem atmosferini yansıtmada katkıda bulunmuşlar. İstanbul’da çekilen dış sahnelerde ve stüdyo çalışmalarında teknik kadronun iyi bir iş çıkardıklarını söylemek mümkün. İlle de bir eleştiri getirmek gerekirse, yoldan geçen antika arabaların hep çok yavaş ilerlediklerini söylemek mümkün.

Diziyi izlerken, gayrimüslim taklitlerinde çok acemi davranıp kulak tırmalayıcı diksiyonlara alışık bir sinemasever olarak, ‘Kulüp’te diksiyona verilen öneme hayran kaldım. Şüphesiz ki Yahudi cemaati mensuplarından alınan danışmanlıklar müspet yönde kullanılmış. Ladino dilindeki diyaloglar da kusursuz kullanılmış. İspanya kökenli Yahudilerin kullandığı bu lisanda karşılığı olmadığı için Türkçesi kullanılan kelimelerin tümünün telaffuzu hatasız olmuş. Ladino lisanı diksiyon çalışmalarına destek veren tiyatro sanatçısı İzzet Bana’nın da hakkını teslim etmek isterim. Ses tasarımcısı başta olmak üzere teknik kadronun titizliğine saygı duydum.

Dizinin açılış sahnesinde bir binanın çatı katında Matilda Asseo adlı genç bir kadının bir adamı kurşunlayarak öldürmesine tanık oluyoruz. Deniz taşımacılığı işi yapan varlıklı, dürüst ve saygın bir babanın kader kurbanı kızı olduğunu öğrendiğimiz Matilda, 17 yıllık mahkûmiyet hayatından sonra çıkan Af Yasasından istifade ederek serbest kalmıştır. İlk işi mahallesine dönüp bebekken terk ettiği kızı Raşel’in izini bulmaktır. Yetimhanede büyüyen, kendisine platonik bir aşkla bağlı Mordo’ya yüz vermeyip, Pera’nın belalısı bıçkın şoför Fıstık İsmet ile aşk yaşayan Raşel ise annesinin uzattığı uzlaşma ve yardım elini itmeye kararlıdır.

Beyoğlu’nda, dönemin devrim yaratan, prestijli bir müzikholde temizlikçi olarak işe giren Matilda, kızı ile arasında güzel bir ilişki başlatmak, kayıp yılların izini silmek için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Müzikholün kadife sesli solisti Selim, kimliğini saklayan gizemli patronu Orhan, kötülük timsali yöneticisi Çelebi ve çoğunluğu Rum ve Ermeni’den oluşan personeli ile yaşadıklarından, Matilda etrafındakilerin egolarını yönetmeye çalışarak onlar için cehennem olan kulübü, sevecenliği ile bir yuva haline getirmeye çalışır. Spoiler verip izleme keyfinizi bozmamak için, dizinin konusu hakkında az bilgi vermeyi yeğliyor, finaldeki zengin sürprizlere hazırlıklı olmanızı söylemekle yetiniyorum.

Oyuncu kadrosunda Matilda’yı canlandıran Gökçe Bahadır inandırıcı kompozisyonuyla öne çıkıyor. Dizinin kötü adamı Çelebi’de deneyimli Fırat Tanış, duygusal ses sanatçısı Selim’de Salih Bademci rollerinin hakkını verirken, patron Orhan’da Metin Akdülger teatral yorumuyla silik kalıyor. Yetimhanede anne-baba sevgisinden mahrum büyüyen Raşel’de genç oyuncu Asude Kelebek (22) elde ettiği ilk önemli rol fırsatını iyi değerlendiriyor.

‘Kulüp’, Netflix tarihindeki altıncı Türk dizisi. Toplam elli dakikalık on bölüm olarak tasarlanan dizinin devam bölümleri (veya 2. sezon) ilk altı bölümde oluşacak ilgiye göre devreye sokulacak.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün