Sosyal medya platformlarının Soykırım inkârını engellemek için yaptığı çalışmalara, yapay zeka (AI) ile ilgilenen ve sanal antisemitizme savaş açan çok yönlü bir projeden destek geldi.
Londra’da bulunan King’s College ve Berlin Teknik Üniversitesine bağlı Antisemitizm Araştırma Merkezinin ortak girişim projesine ‘Antisemitizmin Kodunu Çözmek’ adı verildi. Projenin üç milyon avro tutan finansmanını Alfred Landecker Fonu karşılıyor.
Landecker Fonu geçtiğimiz yıl, merkezi Almanya’da bulunan ve tanınmış Reimann Ailesinin sahibi olduğu JAB Holding tarafından kurulmuştu. Holdingin Nazi döneminde en az 838 kişiyi zorunlu işçi olarak çalıştırdığı ortaya çıkmıştı. Bugün JAB Holding’in bünyesinde bulunan markalar arasında Panera Bread, Au Bon Pain ve Krispy Kreme de bulunuyor.
II. Dünya Savaşı sırasında şirketin başında bulunan Albert Reimann Junior, sadık bir Nazi olmasına rağmen, Alfred Landecker adlı Yahudi bir adamın kızıyla ilişki içindeydi. Bu yasak ilişkiden üç çocukları dünyaya gelmişti. Landecker, Gestapo tarafından bugün Polonya sınırları içinde olan Izbica’da bir gettoya yollanmış, buradan sonra izi kaybolmuştu. Kendisinin gettodan sonra bir Nazi ölüm kampına gönderilerek, orada öldürüldüğü tahmin ediliyor.
2016 yılında Reimann Ailesi geçmişini ve Nazilerle bağlarını araştırmaya başladı. Landecker Fonunun internet sitesinde verilen bilgilere göre, aile sadece kendi geçmişlerini aydınlatmakla yetinmek istemiyor, hem Soykırım kurtulanlarına destek olmayı hem de günümüzde önemi daha da artan insan hakları ve demokrasi konularına eğilerek çoğulcu bir toplum yaratmak için çalışmak istiyordu.
Bu amaçlarla kurulan fonun ana hedefi, Soykırım tarihini paylaşmak ve başta internet dünyası olmak üzere tüm platformlarda antisemitizmle mücadele etmek olarak belirtiliyor. Fonun finanse ettiği ‘Antisemitizmin Kodunu Çözmek’ projesi kapsamında, baş tasarımcı David Allington’ın verdiği bilgilere göre tüm sosyal medya platformlarına uyumlu bir engelleme kodu yazıldı. Londra King’s College’da toplumsal ve kültürel anlamda yapay zekâ konusunda ders veren Allington, The Times of Israel’e bunu, “Facebook, Twitter ve benzerlerinin, çevrimiçi ortamda nefret söylemleri ile mücadeleleri iyi niyetli olmasına rağmen yetersiz. Bizim farkımız bu konuda sadece yapay zekâ değil, tarihçilerden, dil bilimcilerden ve diğer bilimlerden uzman kişilerden antisemit hisleri tanımak için destek alacak olmamız” diye anlattı.
Allington, internet ortamında antisemit söylemlerdeki karmaşıklığı tespit edebilmek için, pek çok bilimin bir arada kullanılması gerektiğini belirtti. Allington, İngiltere’de COVID-19’un Yahudilerin yarattığı ve yaydığı ile ilgili pek çok komplo teorisi üretildiğini ve bunla ilgili kullanılan dil ve görüntülerin antisemitizmi tespit eden programın içine eklendiğini, fakat bunların yanı sıra pek çok az kullanılan kelime ve deyimin de yazılıma dahil edildiğini dile getirdi.
Antisemitizmin Kodunu Çözmek projesi, çevrimiçi dünyada nefret söylemiyle mücadele etmek için geliştirilen ilk proje değil. Son yıllarda, onlarca fon ve kurum Yahudiler ve diğer gruplarla ilgili nefret söylemlerindeki artış ile ilgili konulara dikkat çekmek için çalışmalarda bulunuyor.
