Yirmi birinci yüzyılın yirmi birinci yılına girdiğimiz şu ilk günlerde ümitvar mısınız? Ben umutluyum! Batıl itikadım pek yoktur ama huyum kurusun her yılın sonunda elimdeki tencereyle birlikte karşı binadaki komşumuz Madam Roza’nın kapısı çalar, mutlaka yeni yılın kuru fasulye falına baktırırım. Genellikle söyledikleri büyük ölçüde çıkar! Fakat itiraf etmem gerekirse bu kehanetlerin yemeğin lezzetiyle ilintili olduğu konusunda bazı şüphelerim yok değil. Örneğin 2019 yılının sonunda pişirme işi azıcık aceleye gelmiş, yağın tuzun eksikliği bir yana, kuru fasulyeleri haşlamadan önce suda yeteri kadar bekletmemiştim. Hal böyle olunca Madam Roza sadece yemeği beğenmemekle kalmamış, kehaneti de bu doğrultuda olmuştu: “Bu yıl gaz sorunları çıkacak, sen ise 2020’yi evde doğru dürüst yemek pişirmesini öğrenerek geçireceksin!”
Kadının dedikleri aynen çıktı! Akdeniz’deki gaz sorunu neredeyse savaşa yol açacaktı! Bense yılın büyük bölümünü evde, televizyonlardaki çeşitli yemek programlarını izleyerek geçirdim. Öyle olunca da geçtiğimiz hafta, ‘Masterchef’ programından edindiğim taze bilgiler sayesinde pişirdiğim nefis pastırmalı kuru fasulye tenceresiyle değerli komşumun kapısını çaldım. Aslında kapıyı çalmama bile gerek kalmadı zira tencereden yayılan pastırma kokusu o kadar baskındı ki, daha zile basmadan Madam Roza yüzünde güllerle kapıyı açtı. Tahmin edeceğiniz gibi, 2021 yılının kuru fasulye falı harika çıktı! Huyum değildir ama, aramızda kalacağını bildiğimden, bu yıl bizi bekleyen güzellikleri siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Kuru fasulye falına şöyle bakılıyor: Önce büyükçe bir kaşık ya da kepçe vasıtasıyla sıcak yemek beyaz ve çukur bir tabağa aktarılır. Bir somun taze ekmek yardımıyla bandırma işlemine başlanır. Daha sonra kaşıklamaya geçilir. Tabakta kalanlar yine ekmek yardımıyla iyice sıyrılır fakat tabak yıkanmaz. Birkaç dakika sonra tabağın içinde bazı sarımtrak lekeler oluştuğu görülür. Madam Roza’nın uzmanlık alanı bu lekelerin ilettiği mesajları okumaktır. Şimdi artık yapılması gereken, ona tek sözcüklü en fazla 20 soru yöneltmektir. Dikkat! Başlıyoruz:
Sağlık? Endişeye mahal yok! Korona virüsü mutasyon geçire geçire insanlarla birlikte yaşamaya alışacak, insanlar da ona...
Aşı? Bazı insanlar aşı olacak, bazıları olmayacak. Aşı olanlarla olmayanlar arasında çatışma çıkacak ama yaşanacak diğer felaketler bunun önüne geçecek...
İklim? Haşlamadan önce kuru fasulyeyi en az 24 saat suda bekletin, gaz yapmasın. Küresel ısınmaya karşı sizin de katkınız olsun.
Kuraklık? Yok. Yağmur geliyor, diz ağrılarım nüksetti! Ama sen yine de dişlerini fırçalarken musluğu açık tutma...
Deprem? Sen de bak, tabakta çatlak görebiliyor musun? Yok değil mi? 2021’de İstanbul’da deprem görünmüyor, ama emin olmak için bir de Canan Karatay Hoca’ya sormak lazım...
Enflasyon? Adamına göre değişecek.
Dolar? Dolar sağlam, merak edilecek bir şeyi yok.
Eğitim? Seneye kuru fasulyeli karalahana çorbasına çalış! Olmadı kurunun yanına tereyağlı pilav ekle...
Bilim? Ben ne bileyim... Selin Kandiyoti’ye sor!
Fenerbahçe? İstikrar var; gönüllerin şampiyonu olmayı sürdürecek.
Demokrasi? Çıta yükselecek, şimdiden yüksek atlama idmanlarına başla.
İsrail? Ortadoğu’nun demokrasi beşiği olan İsrail’de yeni bir uygulamaya geçilecek ve her ayın dördüncü salısı seçim yapılacak. Bu şekilde yıl boyunca Netanyahu 12 farklı koalisyon kurabilecek.
Putin? Devam...
Trump? Gidici...
Biden? Kamala Harris!
Homo sapiens? Çizgi romanı çıkmış, 2021’de Netflix’te dizi olabilir...
Antisemitizm? Yok öyle bir şey!
Faşizm? Otantik...
Tarih? Tekerrürden ibaret.
Karikatür? Yapmasan daha iyi olur, ama yine de sen bilirsin.
