Holokost´tan sağ kurtulan ve jimnastik dalında beşi altın, on Olimpiyat madalyası kazanan Agnes Keleti, geçen cumartesi günü doğduğu Budapeşte´de 100. doğum gününü kutlarken başarı, macera, trajedi ve sabır dolu bir yaşamın bir anda nasıl geçtiğini anlattı.
Doğum gününü Budapeşte'de kutlayan Agnes Keleti bu 100 yılın kendisine 60 yıl gibi geldiğini belirtti. Hayatıyla ilgili ‘Jimnastik Kraliçesi: Agnes Keleti'nin 100 Yılı’ adlı yeni kitabın bir kopyasını gözden geçirirken "Jimnastiğin kraliçesi!! Bu bir abartı" diyerek alçakgönüllülüğünü gösterdi.
1921'de Agnes Klein olarak dünyaya gelen Keleti’nin kariyeri II. Dünya Savaşı ve ardından 1940 ve 1944 Olimpiyatlarının iptali ile kesintiye uğradı. Yahudi olmasından dolayı 1941'de jimnastik takımından çıkartılan Keleti, Macaristan’da sahte bir kimlikle hizmetçi olarak çalışarak Holokost'tan kurtulabildi. Annesi ve kız kardeşi, ünlü İsveçli diplomat Raoul Wallenberg'in yardımıyla savaştan sağ çıktı. Ancak babası ve diğer akrabaları Nazi ölüm kampı Auschwitz'de can verdi.
Savaştan sonra kariyerine devam eden Keleti, 1948 Londra Olimpiyatlarında yarışmaya hazırdı, ancak son anda ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle hedefine erişemedi. Dört yıl sonra Helsinki’de, Olimpiyat Oyunlarına ilk kez çıktı ve 31 yaşında zemin egzersizinde altın, bir gümüş ve iki bronz madalya kazandı.
Altı madalya ile 1956 Melbourne Olimpiyatları'ndaki en başarılı sporcu olan Keleti, tüm zamanların en başarılı Yahudi Olimpiyat atletlerinden biri olarak kabul edildi.
Keleti, halen hayat dolu olmasının, sağlığa ve hayatta olmaya verdiği değere bağlı olduğunu vurguladı. “Hayatı seviyorum. Sağlık esastır. Onsuz hiçbir şey yok" dedi.
Geçen yıl The Associated Press ile yaptığı röportajda Keleti, dünyayı gezerken kazandığı deneyimlerin kendisi için on Olimpiyat madalyasından daha değerli olduğunu dile getirmişti. Röportajında "Jimnastiği sevdim çünkü bedavaya seyahat etmek mümkündü" dedi. Bu seyahatler, onun memleketi Macaristan'dan 60 yıl uzak kalmasına neden oldu. 35 yaşında Melbourne'da yarışırken, Sovyetler Birliği başarısız bir Sovyet karşıtı ayaklanmanın ardından Macaristan'ı işgal etti. Keleti Avustralya'da kalarak siyasi sığınma talebinde bulundu. Ertesi yıl İsrail'e göç etti ve antrenör olarak çalışmaya başladı. 1990'lara kadar İsrail Olimpik Jimnastik Takımına koçluk yaptı.
1956'da Macaristan'dan ayrıldıktan sonra, 2015’e kadar vatanı Budapeşte'yi yalnızca bir kez ziyaret edebildi.
2017 yılında Keleti, İsrail’in en yüksek kültürel ödülüne layık görüldü. 2004'te Macaristan'ın ulusal sporcularından biri seçildi. Bunun yanı sıra çok sayıda diğer prestijli ödüle layık görüldü.
Bugün Keleti, doktorunun tavsiyesi olarak bacaklarını tam olarak ayırmaktan kaçınıyor. Ayrıca hayat felsefesi olarak büyük zorluklarda bile, sürekli gülümsemeyi ve kahkahayı, sabır ve yaşam sevinci için vazgeçilmez bir egzersiz olarak gördüğünü hatırlatıyor.