ABD Holokost Müzesi, mahkemelerde kaydedilmiş 700 saatlik ses kaydını ve kanıt olarak sunulmuş 37 film rulosunu geçtiğimiz hafta çevrimiçi ulaşıma açtı.
Sovyetler Birliği dahil olmak üzere müttefik ülkelerden yargıçlarla askeri mahkemelerde gerçekleştirilen Nürnberg yargılamaları, genel anlamda modern uluslararası hukukun yaratılması ve insanlığa karşı işlenmiş suçların yargılanmasında yeni ufuklar açan bir dönüm noktasıydı.
Julius Streicher, Nürnberg’deki davasının açılışında profesyonel yaşamını şeytan gibi göstermeye adadığı Yahudilerle ilgili karakterine hiç de uygun olmayan dostça yorumlarda bulunmuştu. Haftalık antisemit gazete Der Sturmer’in yayımcısı Streicher, Alman Yahudilerini her zaman gerçek vatandaşlar olarak gördüğünü ve Siyonizm'i uzun zamandır desteklediğini iddia etmişti.
26 Nisan 1946 tarihinde insanlığa karşı işlenen suçlar için diğer Nazi yetkililerle birlikte yargılandığı askeri mahkemede Streicher, “Yahudi sorunu benim için Almanya’da çözüldü, fakat Siyonistlerle buluşup onların taleplerini dinlememizin gerekeceği başka bir uluslararası çözümün geleceğini biliyorum” demişti.
Streicher’ın gazetesi, Nazi propagandalarının Yahudileri insanlık dışı göstermek ve Yahudi olmayan Almanları Holokost’u gerçekleştirmeye hazırlamak için kitle iletişim araçlarını sistematik olarak nasıl kullandıklarının bir simgesiydi. Streicher 1946 yılında, işgal altındaki Polonya’da en yüksek rütbeli Nazi olan Hans Frank’ın da aralarında bulunduğu dokuz Nazi ile birlikte asılarak idam edildi. Biri Nazi Almanya'sının hava kuvvetleri kumandanı olan ve intihar eden Hermann Goring olmak üzere, 24 sanıktan ikisi mahkemeler sırasında öldü. Diğer bir sanık gıyabında ölüme mahkûm edildi. Sanıkların üçü beraat etti, kalanlara uzun hapis cezaları verildi.
Çoğunluğu tercüme edilmemiş Almanca olan kayıtlar, Frank ve kendi geçmişinden uzun uzun bahseden, dokuz kardeşin en küçüğü olarak Bavyera’da küçük bir köyde büyümüş olan Streicher gibilerin ruh halleri, düşünme şekilleri ve geçmişleri hakkında fikir sahibi olabilmeyi sağlıyor.
Streicher hatıralarını anlatırken, bir süre babasının izinden giderek okul müdürü olmak istediğinden, daha sonra politik olarak radikalleşerek Almanya’nın I. Dünya Savaşındaki korkunç yenilgisinden sonraki zayıf ekonomisini ve uluslararası durumunu düzeltmek için en iyi çözümü sunduğuna inandığı Adolf Hitler’in Nazi partisine katıldığından bahsediyor.
