Beştepe'de gençlerle diyalog

Geçtiğimiz hafta farklı üniversitelerde okuyan Yahudi ve Hıristiyan gençler Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Dr. Hasan Doğan´ın daveti üzerine Beştepe´de Milletin Evinde ağırlandı.

Sibel KONFİNO Toplum
27 Ocak 2021 Çarşamba

Türk Yahudi Toplumundan Nicole Mano, Erel Papo, Haymi Kohen, Semih Meşulam, Megi Bahar, Sarp Kaston ve Rakel Haleva’nın katıldığı davette gençler düşüncelerini paylaşma, merak ettiklerini sorma ve fikir alışverişinde bulunma fırsatı elde ettiler. 22 Ocak Cuma günü gerçekleşen davete katılan isimlerden bazıları izlenimlerini Şalom’la paylaştı.

“Hem bir sanatçı hem de Yahudi Toplumunun bir üyesi olarak değerli hissettim”

Nicole Mano, Açı Lisesi mezunu ve Rotterdam Willem de Kooning Academy birinci sınıfta grafik tasarım okuyor. Nicole, yaşadığı bu farklı deneyimi şöyle anlatıyor: “Ankara’da Hıristiyan ve Musevi üniversite öğrencilerinin davet edildiği bir toplantıya Yahudi Toplumu gençleri olarak katıldık. Toplantıda her cemaatin üyeleri düşüncelerini paylaşma ve merak ettiği soruları sorma fırsatı buldu. Herkes birbirini içtenlikle dinledi ve toplantının sonunda ben salonda bulunan herkesi daha iyi anladığımı hissettim. Cemaatimiz adına Dr. Hasan Doğan’a yaptığım bir tablomu hediye ettim. Tabloma olan ilgi ve sorulan sorular bana kendimi hem bir sanatçı hem de Yahudi Toplumunun bir üyesi olarak değerli hissettirdi. İstanbul’a, toplantı sırasında tanıştığımız dört Rum arkadaşımızla döndük. Yol boyunca sohbet etme imkânı bulduk. Birbirimize kökenlerimizden bahsettik ve ortak yönlerimizi fark ettik. Bu deneyimi edindiğim için çok şanslı hissediyorum.”

Hasan Doğan ve Nicole Mano

“Bir devlet büyüğüyle Türk Yahudilerinin problemlerini konuşmak hoşuma gitti”  

5. sınıfa kadar Ulus Özel Musevi Lisesinde ardından Açı Okullarında okuyan Haymi Kohen şu an eğitimine Amsterdam Üniversitesinde devam ediyor.

Haymi, toplantıda öncesinde neyle karşılaşacaklarını tam olarak bilmediklerini, hangi konulara değinebilecekleri hakkında şüpheleri olduğunu belirtti.

Ancak kendilerini ağırlayan Dr. Hasan Doğan’ın, toplantının rahatlıkla ve özgür düşünceyle yapılması gerektiği yönündeki teşvikiyle rahatladıklarını ve cemaat hakkındaki düşüncelerini paylaştıklarını aktardı: “Devletimizde çalışan herhangi bir azınlık cemaatinden vatandaşın olmadığına dikkat çekerek konuşmama başladım. Doğan Bey bu sözlerim üzerine on senedir hiçbir azınlık mensubu vatandaşın kaymakamlık sınavına başvurmadığını ama kendi oturduğu sandalyede bir gün bizi de görmeyi umduğunu söyledi ve beraber daha güçlü olacağımızı, kenetlenmemiz gerektiğini belirtti. Sinagoglarımızın taşlandığını, terör saldırılarına uğradığımızı, cemaatimizden doğal olmayan kayıplar verdiğimizi ve kısa zamanda nüfusumuzun azaldığını belirterek bu durumları ele aldığımız zaman nasıl birlik olabileceğimizi ve nasıl yaşamaya devam edebileceğimizi, bir devlet büyüğü olarak tavsiyede bulunmasını rica ettim. Cemaat ve devlet olarak pes etmememiz ve yılmamamız gerektiği belirtti; sinagog veya kiliseye zarar verip ırkçılık yapan birisinin Müslümanlıkla alakası olmadığı ve akli dengesinin yerinde olmadığını dile getirdi. Cemaatlerimizde öğretilmiş çaresizlik olduğunu öne sürerek günümüz cemaat üyelerinin bilerek öne çıkmadığı kanısına vardı ve biz yeni nesil gençlerin sesinin daha gür çıkması gerektiğini vurguladı. Toplantı devamında diğer azınlık grupları kendi problemlerini belirtti ve genel olarak Türkiye’de derinlere kadar işlemiş olan ırkçılık problemi ele alındı. Gelen diğer temsilciler ülkedeki ırkçılığın azalması için devletin sorumluluk alması gerektiğini ve bu tarz buluşmaların daha çok gerçekleşmesinin pozitif bir algı yaratacağını eklediler. Toplantı sonunda Megi Bahar arkadaşımız kendisini seneye gerçekleşmesi umut edilen Yahudi Kültür Gününe davet etti.

Genel olarak cemaatimi temsil etmekten gurur duydum ve bir devlet büyüğü ile Türk Yahudi Toplumunun yaşadığı problemleri konuşmak hoşuma gitti.”  

 

“Oluşturulan ortam verimli ve yapıcıydı”

Koç Lisesi mezunu Erel Papo University of Southern California’da (USC) Applied and Computational Mathematics Bölümünde eğitimini devam ediyor. Papo da Ankara’daki toplantıyla ilgili duygularını şöyle ifade etti:  “Toplantı genel olarak soru cevap üzerine kuruluydu. Azınlık mensuplarından gençler Hasan Doğan Bey’e ülkemizde var olan ve çözülmesi gereken sıkıntılar hakkında sorular soruyordu. Daha sonra arkadaşlarımın soru ve yorumlarıyla azınlıkların ötekileşme sebebinin halktaki bilgisizlik olduğu sonucuna varıldı. O noktada bu bilgisizliğin cemaatimize yansıma şekli olan İsrail ve Yahudi kelimelerinin toplumda aynı görülmesinin cemaatimize olan etkisinden bahsettim. Bu etkiden bahsederken İsrail ile olan herhangi bir siyasi olayın bizi ne kadar rahatsız hissettirdiğini söyledim.

Bence bu bir araya geliş ve oluşturulan bu ortam verimli ve yapıcıydı. Üst düzey bir devlet çalışanı ile böyle bilgi alışverişi yapabilmek her şartta bir ayrıcalıktır.

Zaman zaman farklı fikirlerde de olsak Hasan Doğan Bey, toplantı boyunca tüm soru ve endişelerimizi ilgi ve dikkatle dinledi. İstanbul’a dönerken bu bir araya geliş gibi organizasyonların geleceğimiz için çok önemli ve etkili olabileceğini düşündüm.”

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün