'Yaşamın Sürüklediği Yerde Erol Güney'in Öyküsü' yoğun ilgiyle izlendi

Sovyet Devrimi´nden İstanbul´un entelektüel ortamına, oradan Yozgat´a ve günümüz İsrail´ine izleyiciyi unutulmaz bir yolculuğa çıkaran ´Yaşamın Sürüklediği Yerde Erol Güney´in Öyküsü´ 14 Şubat akşamı Türk Musevileri Müzesi tarafından Zoom ve facebook hesabından izleyicisiyle buluştu.

Toplum 1 yorum
17 Şubat 2021 Çarşamba

Bir gazeteci ve çevirmen olmanın ötesinde romantik bir gezgin, gerçek bir dünya vatandaşı olan Erol Güney’in hayatını anlatan belgesel gösterimi öncesinde kısa bir konuşma yapan Yönetmen Banu Yalkut Breddermann, Erol Güney ile tanışma hikayesini izleyicilerle paylaştı. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Silvyo Ovadya ise filmlere gösterilen ilgiye ve ‘Bella’nın Öyküsü’ gösteriminin ardından yapılan bağışlar için müze dostlarına teşekkür ederek, bağış severlerin katkısının devam etmesinin mutluluk verici olacağını dile getirdi.

Banu Yalkut Breddermann’ın yönettiği 103 dakikalık, Türkiye, İsrail, Fransa ortak yapımı olan belgesel Türkiye Turizm ve Kültür Bakanlığı Özel Ödülüne layık görüldü. Belgesel Erol Güney’in büyüleyici yaşam öyküsüne ışık tutmanın yanı sıra yakın tarihe taze bir bakış getiriyor.

1914’te Odessa’da, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan Erol Güney,  1917 Ekim Devriminden sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Yakın arkadaşları Orhan Veli, Sabahattin Eyüboğlu, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Necati Cumalı ve Abidin Dino ile birlikte o dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in bünyesinde kurulan Tercüme Bürosunda Fransız ve Rus edebiyatı klasiklerinin Türkçeye çevirisini yapan Erol Güney, kültür sanata da olan büyük katkılarıyla herkesin sevgisini kazanmıştı. Güney, ayrıca Orhan Veli’nin dizelerine konu olan, Türk Edebiyatının en meşhur kedisi Edibe’nin sahibi olmakla da tanınıyor.
Türk Musevileri Müzesinin geçtiğimiz haftalarda gala gösterimi büyük ilgi ile izlenen Bella’nın Öyküsü Belgeselinde hayatı anlatılan, Orhan Veli’nin ilham kaynağı Bella’nın da eniştesi olan Erol Güney, tek parti iktidarının çökmesinden ve Hasan Ali’nin istifasının ardından çeviri bürosunun işlevsizleşmesiyle Agence France Presse’te gazeteciliğe başladı. 1955 yılında Sovyetlerin Türkiye ile ilişkileri iyileştirmek istediğine dair yazdığı bir haber üzerine vatandaşlıktan çıkarılarak sınır dışı edildi. Bir süre Paris’te yaşamını sürdürdükten sonra yaşamının son yıllarını İsrail’de geçirdi. Bir dönem gazetemiz Şalom’a da yazılar yazan Güney, 12 Ekim 2009'da 95 yaşında İsrail'de hayata veda etti.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün