´O Ses Çocuklar´dan yeni müzik parçasına… Alvi ile müzik yolculuğundan, yeni parçasından ve biraz da hayattan konuştuk!
Liza Cemel
Toplumumuzun genç yeteneklerinden Alvi henüz 18 yaşında olmasına rağmen müzik yolcuğuna bir sürü anı, tecrübe ve gelişim sığdırmış.
Pandemi önlemleri sebebiyle onunla dijital ortamda görüştük. Yeni normalimizin bu en alışılagelmiş tarafını çok da kanıksamadık. Keyifli sohbetimiz için tekrardan Alvi’ye teşekkür ediyoruz. Hayatta ve müzikte de bol şans diliyoruz…
Biraz seni tanıyabilir miyiz? Neler yapıyorsun?
Şu anda online olarak üniversitede işletme okuyorum, aynı zamanda boş zamanlarda müzik yapıyor ve şarkılar besteliyorum.
Müzik yolculuğun nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli dans ve müziğe hep ilgim vardı, önce dinlemekle başladı, sonra doğal bir şekilde anne ve babamın da önünü hiç kesmemesiyle yıllar boyunca hep devam etti ve şuan olduğum noktaya geldim. Arada da 6 yıl kadar önce ‘O Ses Türkiye’ tecrübem oldu; oldukça küçük bir yaşta, tamamen kendi sahne tutkumla, adrenalini sevmemle ve yetenekli olduğumu düşünmemle gelişti ve orada da hem bir sürü tecrübe hem de güzel bir başarı elde etmiş oldum. Benim için çok güzel bir anı ve motivasyon oldu. Daha sonra müziğe kısa bir mola verdikten sonra tekrardan motive olup şarkılar bestelemeye başladım, hatta çıkarmaya da başladım bir kısmını.
Aslında hobi olarak başlayan, daha sonra bestelerimin gelişmesiyle çıkarmaya başladığım ve insanların geri dönüşlerinin iyi olduğu bir proje oldu şuana kadar. Bundan sonra da okulumla götürdüğüm kadar, keyfiyle, beni mutlu edecek seviyede devam edebilirim.
O Ses Çocuklar’a katılmaya nasıl karar verdin? Müziği kariyere dönüştürmeyi düşünür müsün?
O Ses Türkiye, zamanında çok takip ettiğim bir program değildi, genellikle yabancı müzik takip ederdim. Koç Okulları’nda okurken Rock bandosunda ve korosunda aktif olarak şarkı söylüyordum, okulda performanslar sergiliyorduk. Okulun şarkıcılarından biri olarak tanınıyordum ve O Ses Türkiye reklamları dönmeye başladığında çevremden katılmamı söyleyen çok arkadaşım oldu. Ben de niye olmasın diye düşünerek katılmak istedim, mükemmel bir fırsat ve eğlence olduğunu düşündüm. Hedef koymamama rağmen, hiç beklemediğim bir başarı elde ettim. Elimden gelenin en iyisini yapınca oldu sanırım.
Kariyer olarak o zamanlar hiçbir planım yoktu, tamamen zevk için olduğu için öyle şeyler aklımın ucundan bile geçmemişti. Son zamanlarda Spotify ve Youtube’dan gelen olumlu yorumlar ve beğenilerin üzerine eğer ki benim böyle bir kariyer fırsatım varsa o zaman memnuniyetle, sevdiğim işi yapmak neden olmasın diye düşünüyorum. Ama kariyer olarak; olursa olsun, öbür türlü illa olması gerekir bir şey değil benim için. Okulumda müzik okumuyorum, işletme okuyorum, ileride en kötü müzikle birleştirmeyi düşünebilirim. Şuanda daha çok hobi olarak, sevdiğim için yapıyorum. Performans hayatına henüz tam zamanlı girmek istemiyorum, daha genç olduğumu düşünüyorum onun için.
2-3 hafta kadar önce yeni çıkan, söz ve bestesi sana ait “Şarabı Marabı” parçan senin için ne ifade ediyor?
Parçayı yazmak için öncelikle müziğin elementlerinden ilham geliyor. Bu “Şarabı Marabı” şarkısında da o; şarap konseptiydi, bir kızla sürekli olarak geçen bir hikâye var. Yazın yaşadığım olayların, duyguların ve dinleyenlere aktarmak istediğim duyguyu yansıtan kelimelerin bir harmanı olarak ortaya çıktı aslında. Daha sonra yaptığım altyapı ve besteyle sürekli gelişe gelişe şu an olduğu halini aldı. Tek bir tema üzerinden bir mesaj vermek yerine daha çok insanlarda bir duygu yaratması içindi parçam. Aynı zamanda acıları ve yaşanan eski olayları geride bırakma mesajını veriyor. Bu mesajı hikâye üzerinden kıza hitap ederek aktarıyorum. Sözlerin yanı sıra, müzikal olarak da benim büyük bir enerjim o tarafa gidiyor. Basit ve akılda kalıcı bir riffi, dönen bir melodisi (loop) var. Bana ve arkadaşlarıma mutlu ve yükseltici duygular veriyor. Başkalarının da dinlerken böyle hissetmesini istedim.
6 sene önceye dönecek olursak…
O Ses Türkiye’den sonra kendini nasıl geliştirdin? Hadise’nin ekibinde deneyimlediklerin hayatını nasıl değiştirdi?
Hadise ile çalışırken bana, ‘‘sen sahneler için yaratılmışsın’’ demişti. Daha sonra bu söz defalarca aklıma geldi, benim için inanılmaz bir motivasyon oldu. Alanında böyle tecrübesi, bilgisi ve başarısı olan birinden böyle bir iltifat duymak insanın güvenini çok arttırıyor.
‘O Ses Çocuklar’ zamanında sadece kendi denemelerimle çaldığım kadar, amatör bir şekilde gitar çalıyordum ve ruhumdan geldiğince eğitimsiz bir şekilde şarkı söylüyordum. Daha sonra kendimi prodüksiyonda geliştirdim. Aslında kendi gitarımı ve şarkımı kaydetmek için yüklediğim programı kurcalarken tesadüfen prodüksiyon tarafının olduğunu gördüm. O tarafa çok ilgimin arttığını ve oradan kendimi geliştirmek istediğimi fark ettim. Uzun bir süre kendimi prodüksiyon tarafında geliştirdikten sonra arada piyano ve gitar çalmamı geliştirdim. Son zamanlarda da biraz şan eğitimi aldım. Sesimin doğru kullanımı ve kullanabileceğim yeni yöntemleri keşfettim. Sanatçı olarak kendimi bulma yolunda baya bir adımlar kat ettim ve aynı zamanda prodüksiyon üstüne sözlerimi ve bestemi dahil ederek de ilerlettim. O yüzden şu anda prodüksiyonumu, sözümü ve bestemi tamamen kendim yapabilecek hale geldim. Ama tabi ki insanlarla beraber çalışmak ve o şekilde ilerletmek de çok istiyorum.
Hem cemaatimizden hem de geniş toplumdan sahne heyecanını yenemeyip, yeteneği olduğunu düşünüp çok açılamayan kişiler vardır. Onlara aktarmak istediklerin ve önerilerin nelerdir?
Kendimi çok geliştirmiş olsam da hala çok amatör hissediyorum. Bu durum ‘O Ses Çocuklar’a çıktığımda da geçerliydi. Diyeceğim tek şey bu işin bırakmamakla ilgili olduğu. İnsanlar kötü yorumlarla demoralize olabiliyor, hevesleri kırılıyor. Henüz denememiş ama kendine güvenmeyen insanlar da var. Kendilerini çok sorgulamayıp güvendikleri zaman, o yaptıkları ve sevdikleri şey yolunu biraz buluyor. Ve bırakmadığınız takdirde; artık olmayan bir müzikse bile yaptığınız şey, yeni bir şey doğurmuş oluyorsunuz. Müzik, yapmak isteyen herkesin bırakmadan yapması gereken bir şey. Bence önemli olan sürekli olarak yapabilmek ve yeni şeyler üretmek.
Yapmak istediğiniz şeyi bırakmayın ve iyi olduğunuzu hissetmeyi kovalayın. Umarım parçamı beğenirsiniz...
Şalom ArtıOnsekiz ekibi olarak Alvi’yi destekliyoruz ve “Yolun açık olsun” diyoruz!
Alvi Moreno’nun yeni şarkısı “Şarabı Marabı”nı aşağıdaki linklerden dinleyebilirsiniz:
Youtube – https://www.youtube.com/watch?v=5GqegQLDncc
Spotify – https://open.spotify.com/track/0fySTb4kM5fgpeUJJcLRGG?si=d36f092e8c4342a6
Röportajımızın tamamını Şalom TV Youtube kanalımızdan veya aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz: