WEB'DEN SEÇMELER

• “Hackescher Markt´a gittin, ön bölümü ayakta kalmış, sonra da yenilenmiş olan büyük sinagogun önüne kadar yürüdün. Sinagog şimdi polis koruması altındaydı. Berlin´e daha önceki gelişlerinde bu çok büyük ön bölümün ardında çok geniş bir toplantı salonu olduğunu Kristal Gece´den önce alınmış fotoğraflarda görmüştün. Yıkılmış olan o bölüm henüz yeniden inşa edilmemişti. Fotoğraflarda, kutsal günlerde o geniş bölümünde toplanmış Museviler tek tek görünüyorlardı. Savaş öncesi dönemin insanları. Kaçıp kurtulamayanları toplama kamplarına gönderilmeden önce.” DEMİR ÖZLÜ – (Hande Balkız- www.gazeteduvar.com.tr)

İzak BARON Diğer
24 Şubat 2021 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı – Alıntılar

  • ARAP ÜLKELERİNİN ÖNEMLİ BİR KISMI İLE İLİŞKİLERİNİ NORMALLEŞTİREN İSRAİL’İN SURİYE’YE YÖNELİK BLOKAJINI SIKILAŞTIRMASI VE SURİYE İÇİNDEKİ DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRMESİ MÜMKÜN

İsrail, Biden yönetimindeki ABD ile ilişkilerinin seyrini kestirmeye çalışırken Rusya ile temasları daha da yoğunlaştı. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Putin ve İsrail Lideri Netanyahu’nun video konferans yoluyla görüştüğü duyuruldu. Görüşmelerin bölgedeki gelişmelerin, Suriye’deki insani durumun vs. değerlendirilmesi için gerçekleştirildiği açıklandı. İçeriğe ilişkin henüz yorumlardan daha fazlası sızmadı ancak özellikle İran’ın Suriye’deki varlığını kendine tehdit sayan ve bu gerekçeyle sık sık Suriye’ye yönelik hava saldırıları düzenleyen İsrail’in Rusya ile İran konusunu görüştüğü konusundaki yorumlar ağırlıkta. Bu çerçevede, Biden döneminde İran üzerinde istediği düzeyde baskı yapamayacağını düşünen İsrail’in Rusya’yı bu konuda ikna etmeye çalıştığı dile getiriliyor. Rusya’nın İran’ın Suriye’deki varlığını tek başına ve sadece İsrail’in talebiyle sona erdir(e)meyeceği de açık ancak gerek Golan Tepeleri gerekse ekonomik kriz gibi sebeplerle Şam’ın Rusya’nın taleplerine daha açık olduğu yönünde yorumlar da var. Özellikle Arap ülkelerinin önemli bir kısmı ile ilişkilerini normalleştiren İsrail’in Suriye’ye yönelik blokajını sıkılaştırması ve Suriye içindeki durumu daha da kötüleştirmesi mümkün.

İsrail-İran-Suriye krizi nereye evrilir, henüz kestirmek güç ancak Biden döneminde Rusya’nın bölgesel dosyalarda etkinliğinin daha da artacağını söylemek mümkün.

Hediye Levent

https://www.evrensel.net/yazi/88178/bideni-beklerken-rusya-israil-yakinlasmasi-mi

  • AMA AYNI KÜÇÜCÜK İSRAİL DÜNYADA BİLİM VE TEKNOLOJİDE EN ÇOK KEŞİF YAPAN, EN İLERİ ÜLKELERDEN BİRİ

Öyle düşünüyorum ki, yapılması gereken, hem modern çağın bilim ve teknolojisini iyi takip edip maddi medeniyette ileri olmak hem de kültürel miras ve gelenekle sağlıklı ve yapıcı bir ilişki kurup milli kimliği güçlü tutarak manevi medeniyette ileri olmaktır. Bunun getirdiği başarının dünyadaki en çarpıcı örneklerinden biri herhalde İsrail toplumu ve devletidir. Bilindiği üzere dünyada geleneklerine bağlılıkta en ileri toplumlardan biri İsraillilerdir. İsrail ile ülkemizin arasının iyi olduğu yıllarda bir grup üniversite hocamızla resmî davetli olarak İsrail’e gitmiştim. Orada geçirdiğimiz bir hafta boyunca dinî geleneğe bağlılığı üniversitelerinden sokaklarına her alanda, siyasetçi ve akademisyeninden esnafına kadar her kesimde güçlü bir şekilde hissetmiştik. Ama aynı küçücük İsrail dünyada bilim ve teknolojide en çok keşif yapan, en ileri ülkelerden biri. Geleneklerine bağlılık onları kültürel ve manevi medeniyet bakımdan bir arada yaşatıp güçlü yaparken, modern çağın ürettiği bilimlerde ileride olmaları da onları maddi medeniyet ve gelişme bakımından güçlü yapıyor.

Mustafa Çağrıcı

https://www.karar.com/yazarlar/mustafa-cagrici/kulturel-miras-ve-gelenek-1588577

  • BİDEN’IN “İSRAİL YANLISI” OLUŞU, İSRAİL BAŞBAKANI NETANYAHU’NUN ŞAHSINDAN HOŞLANDIĞI ANLAMINA DA GELMİYOR

ABD Başkanı Joe Biden’ın “İsrail yanlısı” olduğu konusunda herhangi bir şüphe bulunmuyor. 1970’lerden bu yana İsrail’in Amerikan yönetim katmanlarında güçlenmesi, silahlanması, İsrail lobilerinin ABD’deki faaliyetlerinin yaygınlaşması gibi noktalarda Biden’ın büyük emeği var. Ama Biden’ın “İsrail yanlısı” oluşu, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun şahsından hoşlandığı anlamına da gelmiyor. Aksine, Washington’dan gelen bütün işaretler, 23 Mart 2021’de iki yıl içinde dördüncü kez genel seçimlerin düzenleneceği İsrail’de, sandıktan Netanyahu’dan başka bir ismin çıkmasının tercih edildiğini gösteriyor. Ancak, –Biden’ın şansına– İsrail siyaseti tam bir kördüğüm halini almış durumda. Üst üste yapılan seçimler siyasete bir çıkış yolu sunamazken, mevcut bütün anketler, Netanyahu iktidarının devam edeceğini söylüyor.

Taha Kılınç

https://www.yenisafak.com/yazarlar/tahakilinc/soguk-temas-2057661

  • BİDEN-NETANYAHU GÖRÜŞMESİNDE ANLAŞILAMADIĞI AÇIKLANAN İKİ KONU İRAN VE FİLİSTİN İÇİN DE, ABD KUVVETLE MUHTEMEL İSRAİL'E "SUS PAYI" OLARAK YILLIK ASKERİ YARDIM MİKTARINI ARTIRACAKTIR

Barack Obama İsrail'in taleplerini değerlendirirken, Amerikan çıkarlarını ön planda tutmuştur. Burada kuşkusuz İsrail'in güvenliğini sağlamak adına bu döneme kadar ABD'nin sarf ettiği paradır.

Ayrıca her daim İsrail'e verdiği destekten ötürü dünya kamuoyunda karşısında eleştirilerin ve Anti-Amerikanist söylemlerin hedefi olmuştur.

Bununla birlikte BM'de İsrail'e hemen her konuda verdiği destek, uluslararası hukuk ve uluslararası sistemi zor durumda bırakmıştır.

ABD, Mavi Marmara krizinde Türkiye'yle yaşandığı gibi bölgedeki diğer müttefikleri ve İsrail arasında zaman zaman arada kalmıştır.

Tüm bunlara ek olarak ABD Kongresi Araştırma Servisi'nin rakamlarına göre ABD İsrail'e Obama dönemine kadar 124,3 milyar dolarlık yardım göndermiş olup, bunun büyük bölümü askeri yardımlara ayrılmıştır.

Obama, Netanyahu hükuümetini istekleri bitmeyen şımarık bir çocuk olarak görmüş ve her dediğini yerine getirmemiştir.

Ancak yine de tüm bu örnekler Biden döneminde de ABD-İsrail ilişkilerinin tamamen kopacağı anlamına gelmiyor elbette.

Biden-Netanyahu görüşmesinde anlaşılamadığı açıklanan iki konu İran ve Filistin için de, ABD kuvvetle muhtemel İsrail'e "sus payı" olarak yıllık askeri yardım miktarını artıracaktır.

Keza İsrail 2010 yılında ABD'den 2,7 milyar dolar ve 2011 yılında 3 milyar askeri yardım alırken, Kasım 2015'te Netanyahu-Obama arasındaki görüşmede, Netanyahu 2018 yılından başlamak üzere 10 yıllık süreçte ABD'den toplam 50 milyar dolarlık askeri yardım talep etmiştir.

Bu miktar da yıllık 3,1 milyar dolar olan Amerikan askeri yardımının, yıllık 5 milyar dolara çıkması anlamına gelmektedir.

Bunun üzerine Netanyahu Kuzey Amerika Yahudi Federasyonları Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Obama'ya ve Amerika'ya teşekkürlerini sunarak, ABD ve İsrail'in "sarsılmaz ittifak" olduğunu söylemiş, ABD'nin ülkesine "vazgeçilmez" yardımlarda bulunduğunun altını çizmiştir.

Anlaşılacağı üzere, Obama bu anlamda son derece politik davranarak İsrail'in gerginliğini bir nebze de olsa almayı başarmıştır.

Ama yine de İsrail'le gerilen ilişkiler, iç politikada Obama'yı, Ortadoğu'da İsrail'i yalnız bıraktığı gerekçe gösterilerek Cumhuriyetçilerin eleştirilerine maruz bırakmıştır.

Netanyahu ile yapılan görüşme sonrasında Biden'ın "İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını" dile getirmesi, şimdilik vitrinin bir diğer süsü gibi görülüyor.

Pratikteki uzlaşmayı ise yine İsrail'e yıllık yapılacak askerin yardımların meblağsı belirleyecek gibi.

Benan Kepsutlu

https://www.indyturk.com/node/318201/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/abd-ba%C5%9Fkan%C4%B1-biden%C4%B1n-i%CC%87srail-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-netanyahuyu-bir-ay-sonra

  • YAHUDİLERİN ÖLDÜRÜLMESİNDE POLONYALILARI NAZİLERİN SUÇ ORTAĞI GİBİ GÖSTEREN ÇALIŞMALAR, ÜLKEYİ ONURSUZLAŞTIRMA GİRİŞİMİ OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR.

Tarihçilere göre; Polonya Yahudileri, imha kampanyasından kurtarmaya yardım eden en büyük ulusal grubu oluşturuyor. Ve elbette 7 bin Polonyalının 35 bin Yahudi’yi kurtardığı biliniyor. Ancak bu durum, Polonya’da Yahudilerin yüzde 90’ının öldürülmesinin araştırılmasının önünde bir engel olmamalı. Polonyalı bazı milliyetçi gruplar ise aynı görüşte değil. Onlara göre, Yahudilerin öldürülmesinde Polonyalıları Nazilerin suç ortağı gibi gösteren çalışmalar, ülkeyi onursuzlaştırma girişimi olarak değerlendiriliyor.

Dünyanın her yerinde gazetecilerin, yazarların ya da akademisyenlerin kitaplarına konu olan bir araştırma; o ülkenin gücünü, kimliğini, siyasi şahsiyetini, tarihsel geçmişini ya da bugününü gölgelemeye başlamışsa, o gerçeklikle kimse yüzleşmek istemiyor. Daha da önemlisi bu algı, düşünce, inanç, ifade özgürlüğünün önündeki engeller olarak karşımıza çıkıyor. Demokrasiyle anılan  ülkelerde bile bu böyle.

Belma Akçura

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/belma-akcura/iki-uzmana-bir-mahkeme-karari-ozur-dileyin-6436206

  • SON BİRKAÇ YILDA EKONOMİK KRİZ NEDENİYLE YUNANİSTAN’DA İŞ BULMA ÜMİTLERİNİ YİTİRİP YURT DIŞINA GÖÇ EDEN GENÇLERİN DE SAYISININ ARTMASIYLA VARLIĞI GİDEREK TÜKENEN YAHUDİ YUNANLARI KÜLTÜREL MİRASLARINI VE DİNLERİNİ KORUMAYA VE SONRAKİ KUŞAKLARA AKTARMAYA ÇABALIYORLAR

Atina’daki Akropol’ün yakınlarında, kozmopolit ve turistik semtlerden biri olan Thissio’da Sefarad ve Romanyot Musevi cemaatlerinin her ikisinin de ayrı birer sinagogu var. İkinci Dünya Savaşı’nda Yunanistan’ın Nazi Almanyası tarafından işgalinin ardından çoğunluğunun toplama kamplarında yok edilmesinden bu yana sayıları hemen hemen tükenen Yunanistan Yahudilerinin 2500-2700 kadarı Atina’da yaşıyor. Selanik’tekilerin sayısı ise yaklaşık 1300 civarında. Larissa’da 340 Yahudi bulunuyor, nüfusun geri kalanı Korfu Adası, Yanya, Trikala, Rodos gibi yerlere dağılmış durumda. Son birkaç yılda ekonomik kriz nedeniyle Yunanistan’da iş bulma ümitlerini yitirip yurt dışına göç eden gençlerin de sayısının artmasıyla varlığı giderek tükenen Yahudi Yunanları kültürel miraslarını ve dinlerini korumaya ve sonraki kuşaklara aktarmaya çabalıyorlar. Yunan Yahudi Müzesi’nin etkinliklerinde okullardaki kültürlerarası programlara ağırlık veriliyor. Örneğin okul çocuklarına yönelik bir programda yağ kandilinin Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler tarafından evlerde nasıl kullanıldığı, büyükanne ve büyükbabalarından dinledikleri hikâyelerle aktarılıyor. Böylece çocuklar bu dinler arasındaki ortak bağlara ilişkin bir fikir edinmiş oluyorlar. Müzede ayrıca çeşitli sergiler de düzenleniyor.

Ayşe Ferliel Barounos

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/holokost-ve-yunanistan-yahudileri-1815307

  • “SİNAGOG ŞİMDİ POLİS KORUMASI ALTINDAYDI. BERLİN’E DAHA ÖNCEKİ GELİŞLERİNDE BU ÇOK BÜYÜK ÖN BÖLÜMÜN ARDINDA ÇOK GENİŞ BİR TOPLANTI SALONU OLDUĞUNU KRİSTAL GECE’DEN ÖNCE ALINMIŞ FOTOĞRAFLARDA GÖRMÜŞTÜN.”

Özlü’nün Berlin’deki gezintileri geçmişle temas halindedir. Kente dair gözlemler düşünsel zeminde mayalanıp yazı tasarımlarına evrilirken gözlemlerin uzantıları taşıdıkları duygu değerleriyle geçmişteki kırılma ânlarına uzanır. Kayıp krizinin travmatik mekânlarından sinagog bunlardan biridir.

“Hackescher Markt’a gittin, ön bölümü ayakta kalmış, sonra da yenilenmiş olan büyük sinagogun önüne kadar yürüdün. Sinagog şimdi polis koruması altındaydı. Berlin’e daha önceki gelişlerinde bu çok büyük ön bölümün ardında çok geniş bir toplantı salonu olduğunu Kristal Gece’den önce alınmış fotoğraflarda görmüştün. Yıkılmış olan o bölüm henüz yeniden inşa edilmemişti. Fotoğraflarda, kutsal günlerde o geniş bölümünde toplanmış Museviler tek tek görünüyorlardı. Savaş öncesi dönemin insanları. Kaçıp kurtulamayanları toplama kamplarına gönderilmeden önce.” (s.13)

Kristallnacht (Kristal Gece), 10 Kasım 1938’de Naziler’in Yahudi ev, sinagog ve iş yerlerine yaptıkları kanlı saldırının adı. O gün sokaklar cam kırıklarıyla dolu olduğu için Kristal Gece olarak anılmaktadır. Zaman- mekân ilişkisinin sınırlarını genişleten Kristal Gece, Özlü’de belleği harekete geçiren bir işlev görür. Başka zamanların duygu durumlarını taşıyan izler mekânın diliyle görünür hale gelir.

Hande Balkız

https://www.gazeteduvar.com.tr/demir-ozlude-anlam-arayisi-haber-1513543

Takılan tweetler

  • Emmanuel Nahshon@EmmanuelNahshon

Sevgili dostum, Türkiye'nin AB Büyükelçisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay'dan, gerçek bir insanlık kahramanı ve Milletler Arasında Dürüstlü Türk diplomat Selahattin Ülkümen'e ait bu özel pulu aldığım için duygulandım ve minnettarım.#HolocaustRemembranceDay@yadvashem

https://twitter.com/EmmanuelNahshon/status/1361623718137626624

  • Dr. Işıl Acehan@IsilAcehan

1960’larda ABD’ye İstanbul’dan göç etmiş Sefarad Yahudisi bir ailenin, onlarla 1 yaşında ABD’ye gelen çocuğuyla konuştum.

Telefonu kapatırken “Allahaısmarladık” diye kapattı.

Bu beyefendinin dedesi çok ünlü bir sanatçı 1900’lerin başında. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve ABD’deki Osmanlı dünyasının Starı!

Sultanın isteğiyle Şam’dam İstanbul’a gelmiş, ABD’de de çıkan bir çok plak yapmış ve bu ülkede yankılanmış bir sesin beni torununa götürmesi çok güzeldi!

https://twitter.com/IsilAcehan/status/1361817779385606150

  • İstanbul’u Keşfet@istanbuletkinn

Eski sinagog şimdi ise büyüleyici bir sanat merkezi, İstanbul’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri; Scheidertempel Sanat Merkezi

https://twitter.com/istanbuletkinn/status/1361740808513347587

  • Zehavit Ben Hillel@ZBenHillel

Bu hafta sonu gezerken bir mücevher bulduk: Kuran’ın İbranice kopyası, başkanımızın babası Prof. Yosef Yoel Rivlin tarafından çevrildi.

Etkileyici Khast İmam kompleksi aynı zamanda 8. yüzyıldan kalma dünyanın en eski Kuranlarından birine ev sahipliği yapıyor.

https://twitter.com/ZBenHillel/status/1363370540317233153

  • Murad Çobanoğlu@muradcobanoglu

Bugün büyük bölümünün üzerinde kamu binaları ve yerleşim alanları olan Edirne Büyük Maşatığı ya da bilinen adıyla Edirne'deki Yahudi Kabristanı /1970

https://twitter.com/muradcobanoglu/status/1363771081593679876

 

Ağa Takılanlar Öneriyor

  • Türkiye ve İsrail arasındaki yeni adımlar neye işaret ediyor? – İVO MOLİNAS (TURAN SALCI)

https://tr.sputniknews.com/columnists/202102191043851374-turkiye-ve-israil-arasindaki-yeni-adimlar-neye-isaret-ediyor/

  • Geçmişle yüzleşme - ZEHRA İPŞİROĞLU

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/gecmisle-yuzlesme-1814496

  • İzmir’in Unutulmaz Sesi: Alkış Kralı Dario Moreno – BEYZA ERTEM

https://beyzaertem.wordpress.com/2020/09/15/izmirin-unutulmaz-sesi-alkis-krali-dario-moreno/

  • İsmimiz 15 yıl sonra anlaşıldı - ÖYKÜ ÖZFIRAT

İsmini Maraş dondurmasından alan İsrailli müzik grubu Marsh Dondurma ile Riff Cohen’in ortak çalışması Sukkar Sukkar büyük ses getirdi. Grubun kurucusu Dotan Yogev, “İsrailli dinleyici başından beri bize sıcak ve sevgi dolu bir şekilde yaklaştı, adımızı zar zor söylemelerine rağmen. Şimdi, 15 yıl sonra, adımızı anlayan bir dinleyiciye ilk kez sahip oluyoruz. Çok heyecanlı” diyor.

https://www.birgun.net/haber/ismimiz-15-yil-sonra-anlasildi-334847

  • Arap hemşire, son nefesini vermek üzere olan Yahudi korona hastasını Şema Yisrael duasıyla uğurladı

https://www.indyturk.com/node/319096/d%C3%BCnya/arap-hem%C5%9Fire-son-nefesini-vermek-%C3%BCzere-olan-yahudi-korona-hastas%C4%B1n%C4%B1-%C5%9Fema-yisrael

  • İsrail’deki Haredi topluluğu ve siyasi konumlanmaları (İsrailpod #19) – Ferit Belder

https://open.spotify.com/episode/228qJM2DRGFiALRY8UwSRb

  • Struma Faciasında Ne Yaşandı?

https://www.kampustenevar.com/blog-oku-struma-faciasinda-ne-yasandi-2688

  • La Tomba Djudia Solitarya de Antalya - Kenan Cruz Çilli - Istanbul Ladino Day Presentation 2021

https://www.youtube.com/watch?v=pLGkc3CBiEM

 

Bir Makale

  • Stratejik Ortaklıktan Radikal Söyleme Evrilen İlişkiler Örneği: 1979 Sonrası İsrail-İran İlişkileri - HAYDAR ORUÇ

Özet: 1979 İran İslam Devrimi sonrasında bile radikal bir değişikliğe

uğramayarak, farklı şekillerde devam eden İsrail-İran ilişkileri, 1990’lı

yıllara tesadüf eden; İran-Irak savaşının sona ermesi, Sovyetler Birliğinin Afganistan çekilmesi, Irak’ın Kuveyt’i işgali, 1. Körfez Savaşı

ve Sovyet rejiminin çökmesi gibi bölgedeki güç dengelerini değiştirecek nitelikteki olaylarla paralel bir şekilde bozulmuş hatta kopmuştur.

Sovyet rejiminin çökmesi ve Saddam’ın etkisiz hale getirilmesiyle,

bölgenin jandarması rolünü üstlenen güçlerin bölgedeki varlıklarını

sürdürebilmelerini gerekli kılacak enstrüman kalmamıştı. Hegomonik

güçlerin müdahalelerine ihtiyaç duyulması için bölgede yeni düşmanlıkların üretilmesi gerekmekteydi.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/301335

 

Eskilerden

  • Amid-Diyarbekir-(Տիարպեքիր-Տիգրանակերտ) -دياربكر@dikranagert__

Kırklareli Yahudi Mahallesi 1912 (Kırk Kilise)

Yaklaşık yüz yıl önce binin üstünde Yahudi'nin yaşadığı Kırklareli

https://twitter.com/dikranagert__/status/1361805872129802252

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün