Göztepe Kültür Derneği bir ilke daha imza atarak Sesli Kitap adını verdikleri bir etkinlik başlattı. Vivet Yohay ve kitabı seslendiren ekip proje hakkında bilgi verdi.
Vivet Yohay: GKD Tiyatro Başkanı Leon Menda ve tiyatro ekibi izleyicilerinden uzak kalmaya dayanamayıp bir proje üretmek istediklerini söylediklerinde yönetim kurulunda yapılan çalışmalar bir ‘sesli kitap’ projesini işaret etti. Gözlem Yayınevinden Gila Erbeş, İsrael Meir Lau’nun yazdığı ‘Derinliğin İçinden’ kitabını önerdi. Bu konuda hiçbir ticari amaç gütmeden verdikleri destekler için Gözlem’e, Gila Erbeş’e ve kitabın çevirmeni Estraya Seval Vali’ye teşekkür ederiz.
‘Derinliğin İçinden’, sonunda evine geri dönen Bir Buchenwald çocuğunun öyküsü. Buchenwald kurtulanlarının en gençlerinden olan İsrael Meir Lau, özgürlüğüne kavuştuğunda sekiz yaşındaydı. Bin yıllık kesintisiz bir hahamlar zincirine sahip bir aileden gelen Lau, İsrail’in Aşkenaz Baş Hahamı oldu ve Yahudiliğin dünyaca en saygı gören ve en karizmatik liderlerinden biri haline geldi. Kitap, Lau’nun mucizevî ve esinlendirici öyküsünün kendi sözleriyle anlatısıdır.
Aksel Bonfil, Rana Halet, Nedim Eskinazi, Lili Doenyas, Rakel Sinay, Betsi Eskinazi, Nedim Pinto, Çiçek Menda, Deyvi Molinas, Cem Bahar ve Betsy Bahar tarafından seslendirilen sayfalar Meno Malki’nin düzenlemesi sonrasında GKD Etkinlikleri Facebook sayfasında, tamamen toplum yararına dinleyici ile buluşmaya hazırlandı.
Leon Menda: Proje tasarım aşamasında beni çok heyecanlandırmıştı. Okuduğumuz kitap, gerçekten çok değerli birisinin kendi kaleminden hayat hikâyesi. Sayfaları seslendiren ve dinleyicilere ulaşmasını sağlayan ekip içinde yer alan, her bir kardeşime teşekkür ederim. Hepimizin bu kitaptan çıkaracağı dersler olduğuna inanıyorum.
Aksel Bonfil: Okuduğumuz kitap sürükleyici ve heyecan verici. Bu projenin bir parçası olmaktan mutluluk duydum. Sahnede olamadığımız bu günlerde izleyicilerimizin kalplerine dokunabildiysek ne mutlu bize.
Rana Halet: Sesli kitap daha önce araştırdığım bir projeydi. Özellikle görme engelliler için kitap okuma fikri aklımı kurcalıyordu ama hayata geçirme fırsatım olmamıştı. Projeyi ilk duyduğumda çok heyecanlandım ama okumaya başladığım ilk dakikalarda bu işin hiç de sandığım kadar kolay olmadığını fark ettim. Okurken ne kadar zorlansam da hikâye beni içine çekti, keyifle okumayı tamamladım. Kitap, İsrael Meir Lau’nun hayatı gibi gözükse de arka planda yakın tarihe tanıklık etmenizi sağlıyor.
Nedim Eskinazi: Okurken boğazım düğümlendi ve çok duygulandım. Affedebiliriz ama asla unutamayız. Buradayız!
Lili Doenyas: İlk teklif geldiğinde acayip heyecanlandım çünkü bu hep yapmak istediğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim bir hayalimdi. Fakat kitabı okurken hiç de düşündüğüm kadar kolay olmadığını gördüm ama aldığım zevk zorlukları sildi süpürdü.
Rakel Sinay: GKD ile böyle bir projeye imza attığım için çok mutluyum. Beni çok derinden etkileyen Holokost'tan bir parça anlatan bu hikâyenin içinde olmak benim için çok heyecan verici.
Betsi Eskinazi: “Sizler, bu duyguları, bu yazıyı benim yazdığımı sanıyorsunuz. Ama ben, ardımda güçlü bir ordunun kalemimi oynattığını hissediyorum.” İsrael Meir Lau’nun hayatını okuduğumda ve ufak bir bölümünü seslendirdiğimde şunu tekrar hatırladım. ‘Mucizeler vardır ve mucizeler bizi hep bulur.’ Tüm sesli kitap dinleyicilerine, kendi kendini yetiştirmiş, kendi mucizesini yaratmış olan 8 yaşındaki Holokost çocuğunun günün birinde en yüksek mertebeye ulaşması ilham olsun.
Nedim Pinto: Kitabı okudukça kelimeler boğazıma diziliyordu, bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. Bir kere daha biliyorum ki sadece Yahudi oldukları için yapılan katliamı, Soykırım’ı unutmamak, unutturmamak lazım.
Çiçek Menda: Bundan önce bir kez daha ‘Struma’ oyunumuz için kısa bir seslendirme yapmıştım. Ancak sesli kitap okumak, bunu amatörce, ev ortamında yapmak gerçekten çok farklı bir deneyim. Umarım projemiz beğenilir ve devamı gelir.
Deyvi Mulinas: Kitabı okurken adeta yakın tarihe bir yolculuk yaptım. Kitabı sadece okumadım, adeta yaşadım. Sizler için harika bir dinleti olacağına eminim.
Cem Bahar: Kendi bölümümü okumadan önce, daha iyi anlayabilmek adına, kitabın tamamını okudum. İyi ki öyle yapmışım. Geçmiş zamanlarda nasıl acılar çekildiğini çok daha net anladım. Bir daha yaşanmaması için hiç unutmamamız lazım. Hatırlattığınız için çok teşekkür ederim.
Betsy Bahar: Okuduğum bölümde Avustralya’daki gençlerin 1988’de laf atmak için yolda yürüyen Yahudilere kullandıkları bir cümle vardı: “Yahudiler kullandığınız fırınların gaz parasını ödediniz mi bari?” Holokost’tan kurtulmuş birinin çok da uzak olmayan bir tarihte bunu duyması, Lau’nun bu kitabı neden yazdığını anlattı bana.
Meno Malki: Sesli kitabın altyapı aşamalarındaki çalışmalarım sebebiyle tüm kitabı okudum. Yazarın yazdığı, okuyucunun okuduğu her kelimeyi ifade edecek, sessiz bir haykırışı hissettirecek müzikler seçmeye çalıştım. İçine girdiğim duygu selini ifade edecek eserler bulmakta epey zorlandığımı ifade etmeliyim. O günlerde yaşananları dinlerken bile dayanılmaz bir ürperti ve acı hissederken, o günleri yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek beni mantıklı düşünmenin ötesine götürüyor. Seçtiğim eserlerde bu duyguları dinleyicilerle paylaşmak istedim. Yaşanan bu soykırımın, yalnızca Yahudi oldukları için ölen 6 milyon insanımızın unutulmaması ve unutturulmaması için okunması veya dinlenmesi gereken önemli bir eser.