Astrolojik olarak yeni sene, güneşin Koç burcuna geçişi ve ilkbahar ekinoksu ile 21 Mart´ta başlar. Yani bu hafta astrolojik yeni yıl. Şimdi artık yeni bir sayfa açma zamanı geldi.
Tam bir yıl önce, COVID’le tanışmamızın üstüne bir de bakmışız ki bir küs, bir kavgalı, bir durgun ilişkimiz bir senesini doldurmuş.
Bir senede ne çok şey değişti ve aslında hayat her birimize ne çok şey öğretti.
Satürn Oğlak’ta bizi kısıtladı, Plüton “Değişim kaçınılmaz” dedi. Uranüs gündemi çok hızlandırdı, Jüpiter - Satürn kol kola girip yeni düzeni ilan etti; Uranüs ve Satürn geçmişten geleceğe yolculuğu başlattı.
Kova “Teknoloji” dedi. En gencinden en yaşlısına kişisel olarak telefon, tablet, bilgisayar, internet hattı sahibi olma zorunluluğu geldi sanki birden.
Annem bile telefon açınca, “Ne yemek yaptın?” demeyi bıraktı, “Instagram’da bunu gördüm, WhatsApp’tan bir şey yolluyorum, seyret” der oldu.
Çalışıp da, kendi paramla “Tek taşımı kendim aldım” demek isterdim Nil Karaibrahimgil gibi ama ben de dijital döneme uyup kendi bilgisayarımı alıp pek gurur duydum kendimle.
Ama gel gör ki; alınanlar da yetemez oldu.
Şimdi hepsi evde kapış kapış. Evden iş, evden eğitim diye düzen tamamen değişti.
Biri ders dinlerken, öbürü iş yapıyor, diğer taraftan da köpek havlaması, kargo için çalan ziller, elektrik süpürgesi sesleri eşliğinde kaotik ama bir o kadar da normal gibi bir ortam oluverdi.
Kova devri ile, teknoloji ile iç içe olduk olmasına da; gariplikler de yok değil.
En son, 45 yaşımdayken dans etmek ve sahneye çıkabilmek için hâlâ bana şans veren Verda ve Şemeş Karmiel Grubu ile gösteri hazırlığındaydım. Üstüne bir sene geçti de gösteriler, partiler bile ekrandan oldu; biz de buna alıştık mı?
İtiraf ediyorum; dans etmeyi, şarkı söylemeyi, sevdiklerimle korkusuzca sarılmayı, arkadaşlarla sohbeti, cuma akşamları, bayram geceleri ailemi masa başında toplamayı özledim.
Ya siz?
Şimdi herkesin dilinde hep aynı nakarat:
Ne zaman bitecek?
Tamamen eskisi gibi olmayacak birden belki ama tabi ki zorlu zamanlar yerini güzel günlere de bırakacak elbet.
Önümüzde hâlâ sabretmemiz gereken üç - dört aylık bir süreç var. Maalesef hepimiz şimdilerde çokça gezegenin Balık burcunda toplanma etkisiyle, biraz boş vermiş, biraz usanmış ve kendimizi akışa bırakmış duruma geldik. Ama hâlâ tedbiri elden bırakmamalı ve korunmalıyız.
Ama durun, hemen ümitsizliğe kapılmayın.
Astrolojik olarak yeni sene, güneşin Koç burcuna geçişi ve ilkbahar ekinoksu ile 21 Mart’ta başlar. Yani bu hafta astrolojik yeni yıl. Şimdi artık yeni, tertemiz bir sayfa açma zamanı geldi.
Aynı haftaya denk gelen Pesah Bayramımız daha da anlamlı kılıyor benim için her şeyi.
Mısır’dan kaçışta, insanların başına gelen kötülükleri anlatan “Dayenu” adlı dua, sanki bu seneye özel yazılmış gibi değil mi?
‘Yeter’ anlamına gelen ‘dayenu’, şimdilerde bizim duygularımızı dile getiriyor sanki. Boşuna dememişler, tarih tekerrürden ibaret diye.
İnsanoğlu dönem dönem refah ve huzur içinde yaşarken, bazı dönemlerde ise, yeter dedirtecek kadar zorlu bir sürece de şahit olabiliyor işte. Tıpkı geride bıraktığımız sene gibi.
Az kaldı. Bu sene Satürn ile sabretmeyi bilenlere Jüpiter’den ödüller gelecek.
Kova burcu etkisiyle, teknoloji son hız başrol oldu ama maddiyat yerine, hümanizmin önem kazanma etkisi henüz kendini göstermiş değil.
Aksine hepimiz birer finans ve yatırım uzmanı olduk çıktık. Dilimizden düşmeyen, altın, gümüş, bitcoin, dolar indi çıktı, yüreğime indi sözleri de artık kabak tadı vermeye başladı.
Şimdi Koç’taki güneşin etkisi ile artık şöyle bir silkinelim, üzerimizdeki kasveti atalım. Balık’taki gezegenlerle de sürüklenir gibi olmayı bırakıp, yaratıcılığımızı kullanalım.
Yaza “Uzanmışım kumsala” diyerek gülümsemek için spor yapalım. Kalorilere dikkat edelim.
Umarım hayatımıza Mart 2020’de Mehter Marşı ile giren virüs, 2021 bahar ayları itibariyle İzmir Marşı ile gider de, bizler de yaza “O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz” diye hep beraber kutlama yaparız.
Haydi, hayatın renklerini hatırlama zamanı geldi!