İsrail ve Türkiye ortak tehdit İran'a karşı birleşmeli

İsrail Hayom Gazetesi Editörü Dean Shmuel Elmas*, Şalom için özel olarak kaleme aldığı yazıda Türkiye ve İsrail arasında bir an önce büyükelçilerin atanması gerektiğini savundu

Dünya 1 yorum
24 Mart 2021 Çarşamba

Türkiye ve İsrail eskiden beri müttefikler. Türkiye Mart 1949’da İsrail Devleti’ni tanıyan ilk Müslüman çoğunluklu ülke idi. Bağlar kurulduktan sonra, hem İsrailliler hem de Türkler karşılıklı ziyaretlerde bulundu ve Ankara ile Kudüs arasındaki ilişkiler her yönde gelişmeye başladı.

Birçok İsraillinin tersine, ben karşılıklı ilişkilerin şimdiki durumu konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tek sorumlu olarak görmüyorum. Politik anlaşmazlıklara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yahudilere karşı düşmanca tutumu olmadığına inanıyorum.

Ortadoğu’nun lider güç merkezleri olarak, İsrail ve Türkiye’nin çok sorunu bulunmakta. COVID-19 pandemisi gibi uluslararası sorunların yanında, iki ülke de iç sorunlarla da karşı karşıya. Türk lirasının sürekli değer kaybetmesi ve İsrail’deki politik istikrarsızlık, Ankara ve Kudüs için en önemli sınavlar olarak gözükmekte. Bu tehditlerle başa çıkarken iki ülke, çıkarlarını en üst seviyeye taşıyabilmek ve ortak tehditleri olan İran’la yüzleşmek için, ilişkilerini normalleştirmeliler.

İran, İsrail Devleti’ni yok etme ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki etki alanını küçültme tutkularını gizlemiyor. Şubat ayında Türk güvenlik güçleri, 14 Kasım 2019 tarihinde İranlı bir muhalif olan Masoud Molavi Vardanjani’yi öldürmeye azmettirdiğinden şüphelendikleri bir İranlı yetkiliyi tutuklamışlardı. Bu şüpheli Muhammad Reza Naserzadeh idi. Kuşkusuz bu olay ve Kuzey Irak ile Suriye arasındaki artan rekabet iki ülke arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirecektir.

Yukarıda söylediklerimin ışığında, inanıyorum ki, Türkiye ve İsrail’deki karar alıcılar karşılıklı ilişkileri hemen normalleştirmeli ve aynı zamanda uluslar arasında daha sıcak ilişkilere yolu açmalıdırlar.

Ben, büyükbabam İzak’ın, hep İstanbul’daki tüm insanlarla olan muhteşem ilişkilerinden ve Ankara’da yaptığı askerliğinden bahsettiği hikâyeleriyle büyüdüm. Birkaç kere Türkiye’ye gittim ve İsrail sokaklarıyla Türk sokaklarının çok iyi arkadaş, hatta bazı durumlarda kardeş denilebilecek kadar yakın olduklarını biliyorum.

Kuşkusuz geçmişte Türkiye ve İsrail Mavi Marmara, ‘alçak sandalye olayı’ ve Büyükelçi Eitan Na’eh’nin sınır dışı edilmesi gibi krizler yaşamıştır. Ancak dostların anlaşmalarının tek yolu diyalog, doğrudan diyalogdur.

İran’ın ortak bir tehdit olması sadece benim fikrim değil, bir gerçektir. İran, bölgemizi Irak, Suriye ve hem İsrail hem de Türkiye açısından istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. İran, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’taki PKK / YPG terör örgütlerine karşı iç güvenliğini sağlamak isteyen Türkiye’nin bu haklı isteğine zarar veriyor.

Eğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binyamin Netanyahu, hiçbir sınırlama olmadan bir araya gelirlerse, iki deneyimli liderin kısa bir sürede, Azerbaycan ile birlikte İran’a karşı son derece güçlü bir üçgen oluşturabileceklerini anlayacaklarına eminim. Bu da ancak uluslar arasında köprü görevi görecek yeni büyükelçiler atanması yoluyla gerçekleşebilir.

*Dean Shmuel Elmas, Israel Hayom Gazetesinde bir haber masası editörü ve Türkiye ilişkileri muhabiridir. Gazeteci mesleğinin yanı sıra, bu sıralar Kudüs’teki Schechter Institute’da Yahudi Araştırmaları konusunda yüksek lisans yapmakta. Yorumlar için: [email protected]

İngilizceden Türkçeye çeviri: Janet Mitrani

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün