Dünyadan dört yüzden fazla akademisyen ve entelektüel isim, Uluslararası Holokost Anma İttifakının (International Holocaust Remembrance Alliance-IHRA) belirlediği ´Antisemitizmi Tanımlama Çalışması´ bildirisini imzaladı.
En az 30 ülkede kabul edilen IHRA’nın antisemitizm tanımı, bugüne kadar en yaygın şekilde kabul edilen tanım olarak biliniyor. Tanımın altında imzası bulunan kişiler, daha önce hiç görülmemiş şekilde her tür politik görüşten olmalarının, tüm dünyada yükselişte olan antisemitizm dalgasına toplu bir cevap verilmesi ihtiyacından doğduğu da belirtiliyor.
2001 yılında El Kaide teröristleri tarafından Pakistan’da kaçırılan ve kafası kesilerek katledilen Wall Street Journal’da görevli gazeteci Daniel Pearl’ün babası, California Üniversitesi akademisyenlerinden Judea Pearl’ün de bildiride imzası bulunuyor. Pearl imza atma sebebini, “IHRA’nın antisemitizm tanımını benimsemek ABD’deki üniversitelerde var olan Siyonizm fobisine belki tek ilaç olamaz ama bu bildiriyi yine de destekliyor ve bu şekilde üniversite yetkililerinin bilinçli olarak hareket etmemelerini yüzlerine vurarak, onları sarsabileceğimi düşünüyorum” diye açıkladı.
Mektupta imzası bulunan bir başka akademisyen olan Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Zayed Üniversitesi’nden Nejat Al-Sayed de, “Yahudilerin yalnız olmadıklarını bilmeleri gerekiyor. İbrahim Anlaşmasına imza atmış Arap ülkeleri kadar diğerleri de Yahudilerin yanında. Antisemitizmle mücadelenin modernleşme ve gelişme modelimizin bir parçası olması gerekiyor” dedi.
Geniş bir çevrede kabul gören tanıma göre antisemitizm, ‘Yahudileri, Yahudilerden nefret edilir şekilde davranılmasına yol açan belirli bir şekilde algılamak, Yahudilere veya Yahudi olmayanların kendilerine veya mallarına, Yahudi cemaat kurumlarına veya ibadethanelerine karşı teorik veya fiziksel olarak antisemit hareketlerde bulunmak ’ olarak ifade ediliyor.
Akademisyenlerin çağdaş entelektüel tartışma platformlarının ve antisemitizmle ilgili bu tartışmaların bel kemiği olduklarını ve özellikle Yahudi öğrencilerin süregelen nefret, şiddet ve yıldırma dolu antisemit kampanyaların hedefinde bulunduklarını belirtilen mektupta ayrıca, “Tüm dünyada, iyi niyetli olan herkesle açık iletişime ve eleştirel tartışmalara inanıyoruz. Diğer yandan İsrailliler veya Yahudiler tehdit altında olduklarında, sesimizi çıkarmalıyız,” da dendi.