Pandemiden bir yıl ve aralık ayından beri süren yoğun aşılama döneminden sonra, Tel Aviv sokakları yeniden bir bahar edasıyla uyanıyor. Sıkı COVID kısıtlamalarından sonra caddeler, kafeler tekrar dolmaya, hayat normale dönmeye başladı. Knesset seçimleri, Hamursuz Bayramı ve ardından Yom Atzmaut /Bağımsızlık Günü kutlandı. Başta belediye binasının bulunduğu Rabin Meydanı olmak üzere, birçok şehirde 14 Nisan’da İsrail’in 73. Bağımsızlık Günü rengârenk fişeklerle kutlandı.
13 Nisan’da tüm savaş ve terör kurbanlarını anma günü Yom Azikaron bitiminin hemen sonrasında başlayan Bağımsızlık Günü, ülkedeki en hazin anma günü hüznünden sonra, her sene olduğu gibi, yürekleri bile şaşırtan, ümit ve neşeye dönüşen yeni bir geceye doğdu. Bütün gün mezarlıklardaki törenlerle, şehit düşen asker ve terör kurbanları dualarla anıldıktan sonra, Kudüs’ün Herzl Dağında devlet töreni yerini inanılmaz bir geçişle kutlamalara devreder.
Her sene olduğu gibi, 12 Kabile anısına, seçilmiş örnek vatandaşların yaktığı 12 meşaleden önce Başbakan Netanyahu, "Zor bir salgın yılı geçirdik, ulusumuzun ne kadar güçlü olduğunu ve hakikat anında hepimizin hayatı korumak ve hayata dönmek için nasıl bir araya geldiğimizi keşfettik. Dindar ve laik, Yahudiler ve Araplar, bu milletin yaşamı için birlikte parlayalım. Birlikte hayal ettik, birlikte bu hayalleri gerçekleştirdik, birlikte kazandık” dedi.
Bu kez meşaleleri yakmak için sıra dışı özellikleri olan, topluma katkı sağlamış 14 kişi seçildi:
• Aylar süren ve ağır bir dönemden sonra COVID’i yenen Türk asıllı şarkıcı Shlomi Shabbat,
• Komşusunu, kocasının şiddetinden kurtaran Adi Gozi ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi yöneten Shira Isakov,
• Terör saldırısında öldürülen kızı Rene’ye rağmen sevgi yolunu seçip hayata devam eden Haham Eitan Shenrav,
• Gece gündüz demeden çalışan, ülkedeki tüm sağlıkçılar adına Hasharon Hastanesi Korona Bölümü Direktörü Dr. Dror Dicker,
• COVID geçiren öğrencilerle çocukları gibi ilgilenen, ülkedeki tüm eğitmenler adına, BerŞeva Teknoloji Lisesi Müdürü Tzipi Harpens,
• Dürzü toplumu adına, ölen hastalardan birinin yatağının yanında Şema duasını okumuş Maher İbrahim, Afula'daki Haemek Hastanesinin korona bölümden, halk sağlığı adına, ortak bir meşaleyi paylaşan, salgın sırasında hastalarına her an eşlik eden Narges Abu Yaman ve Maher İbrahim - birlik ve dayanışma adına çalışan örnek kardeşler,
• İsrail polisi adına, Etiyopya Topluluğu Başkanı, Etiyopya göçmeni Eden Hatinash,
• Yahudi Barış Gücü’nü temsilen, Meksika'da yaşayan genç gönüllü Gabriela Strigler Lou,
• Pandemi süresince yalnız yaşayan yaşlılar için Sachi organizasyonunda çalışan 12 yaşındaki Ofri Botbul.
Son meşaleyi bir baharat dükkanı olan Yemen kökenli, 102 yaşındaki Yaish Giat yaktı. Maimonides yöntemine göre doğal ilaçlar ve nesilden nesle aktarılan bilgilerle şifa için çalışan Giat, “Kutsal topraklarımızı alçakgönüllülükle inşa etme ayrıcalığına sahip olan şanlı Yemenli kardeşlerimin onuruna halkın tüm kesimleri arasındaki birliğin şerefine" sözleri ile meşaleyi yaktı.
En son olarak Pfizer CEO'su Albert Bourla tarafından kaydedilen bir konuşma yayınlandı: “Bağımsızlık Günü töreninde Pfizer'ı onurlandırmayı seçmeniz benim için bir ayrıcalık.
İsrail'in bilim, teknoloji ve diğer birçok alandaki başarısından gurur duyuyoruz. Bu yıl, Pfizer ve İsrail arasında aşı adına ortaklık bir başka atılımın yolunu açtı: birlikte toplu aşılar yoluyla korona salgınını ortadan kaldırabileceğimizi ve hayat kurtarabileceğimizi kanıtlıyoruz. Başbakan Netanyahu'ya ve Pfizer'in tüm İsrailli meslektaşlarına teşekkür ederim. Normal bir yaşam rutinine dönmenin mümkün olduğunu ve bunun tüm dünyanın kesinlikle kutlayabileceği bir şey olduğunu kanıtladık. Mutlu Bağımsızlık Günü".
Her sene insanlara duygusal dakikalar yaşatan tören yine farklı kişileri bir araya getirerek sembolüne dönüşen, sıra dışı bir dayanışma, birlik ve beraberlik resmi yarattı.
İsminde Aviv-Bahar'ı taşıyan şehre, "Mutlu yaşlara Tel Aviv"
12 Nisan’da Tel Aviv şehri 112.yaş gününü kutladı. ‘Hiç durmadan yaşayan şehir’ olarak anılan Tel Aviv, 112 yıl önce 11 Nisan Pazar günü kuruldu. Şehir, 1909’da Yişuv (Yahudi sakinler) tarafından, eski liman kenti Yafo'nun eteklerinde modern bir konut merkezi olacak şekilde yola çıktı. Başta ‘Ahuzat Bayit’ ismi verildi. Ertesi yıl, Nahum Sokolow tarafından Theodor Herzl'in 1902 romanı Altneuland'ın (Eski, Yeni Topraklar) İbranice tercümesinin adı olarak kabul edilen, Tevrat’taki Tel Abib isminden sonra ‘Tel Aviv’ olarak değiştirildi. Tel Aviv'den önce kurulan Yafo veya Jaffa'nın en eskisi banliyösü ise başta Yemenli Yahudilerin yerleşim yeri olan Neve Tzedek'tir (1887).
Tel Aviv'in bu özel gününün şerefine, şehirle ilgili birkaç bilgi paylaşalım: Tel Aviv, İsrail'in en büyük beş tiyatrosuna ve en büyük müzik kurumlarından üçüne ev sahipliği yapıyor. Tel Aviv'de tahmini bir milyon kitap olan 22 kütüphane var. 30 binden fazla öğrencisi ile ülkenin en büyük üniversitesi olan Tel Aviv Üniversitesine ev sahipliği yapmakta… Tel Aviv-Yafo Belediyesi Ekonomik ve Sosyal Araştırma Merkezi'nin 2018 değerlendirmesine göre, finans ve sigortacılık alanlarında çalışanların yüzde 28'i ve mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetlerde çalışanların yüzde 23'ü Tel Aviv'de çalışıyor. Belediye Başkanı Ron Huldai tarafından yönetilen ve birçok yabancı elçiliğe ev sahipliği yapan şehir, Küresel Finans Merkezleri Endeksi'nde 25. Sırada. Sayısız kafe ve son yıllarda gitgide artan şef restoranları ile canlı bir gece hayatı ve ‘24 saat’ kültürüne sahip kendine has bir şehir. Birçok vegan lokantasıyla dünyadaki kişi başına en yüksek vegan nüfusuna sahip olduğu için Dünyanın Vegan Yemek Başkenti olarak anılıyor. Organik yeme alışkanlığını ilk kez burada edindim. Hafta sonlarının en gözde yeri, sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar yürüyüş, spor, sörf için buluşma noktası olan kumsallar, her mevsimde halka ev sahipliği yapıyor.
Nisan başından beri üç semavi dinin bir arada kutladığımız Pesah/Hamursuz Bayramı, Paskalya ve mübarek Ramazan ayında, özlem duyduğumuz neşe, sağlık ve huzurlu günleri paylaşmayı diliyorum.
